Sadeliğin gücü adına
Zihnimiz işleri minimum enerji ile yapmak istiyor. Çünkü nöronların bilgileri en az enerji tüketen yollarla kodladığı hesaplama verimliliği, bu enerjiyi azaltıyor.
Konuşurken veya mesajlaşırken insanları etkilemek ister misiniz? Eğer cevabınız “Evet” ise olabildiğince basit olun. Doğru, insanlar bazen karmaşıklıktan övgüyle bahsederler. Ama genellikle bilmecelerden, sorulardan bahsediyor olabilirler, dilden değil. İnsanların düşüncelerinizi önemsemesini ve sizinle ilgilenmesini istiyorsanız bildiğiniz en basit cümlelerle iletişim kurun. Ünlü yazar Ernest Hemingway’in bu kadar çok hayranı olmasının sebebi de bu. Paris Bir Şenliktir’de bu durumdan şöyle bahsediyordu: “Tek yapman gereken sadece bir doğru cümle yazmak. Bildiğiniz en doğru cümleyi yazın.”
Sadeliğin cazibesi evrenseldir. Pablo Picasso, klasik bir kalem ve mürekkeple, bir boğanın etrafında dönen bir matadoru tasvir etmek için sadece sekiz satır kullandı. Endişelenmeyin, basitlik yazmanızı ve konuşmanızı kolaylaştırır . Büyük yazarlar, yüzyıllardır en sıradışı kavramlar için bile sade kelimelerin gayet yeterli olduğunu bize ispatladı. John Steinbeck “Charlie ile Amerika Yollarında” da karşılaştığı bir çöl hakkında şunları yazdı: “Geceleri bu susuz havada, yıldızlar parmaklarınızın ulaşamayacağı bir yere iner.”
Peki insanlar neden sadelikten hoşlanır? Araştırmalara göre, cümleniz ne kadar kısaysa, kelimeleriniz o kadar basit, söz dizimi o kadar temiz, okuyucuların veya dinleyicilerin cümleyi anlamak için o kadar az efor sarf etmesi gerekiyor. Yani insanlar, zihinsel yüklerini hafifletmenizden çok hoşlanıyor. Çünkü kolaylığı herkes sever. Hepimiz akşam yemeklerinde midemizi rahat ettirecek yiyecekleri sevdiğimiz gibi anlamak için tanıdık ve samimi sözlükleri severiz. Elbette zihinlerimiz pek çok karmaşıklığı zorlanmadan çözebilir. Peki, basitlik neden bu kad ar önemli?
Kaliforniya Üniversitesinden Profesör Piotr Winkielman, “Zihnim iz işleri minimum enerji ile yapmak istiyor. Çünkü nöronların bilgileri en az enerji tüketen yollarla kodladığı hesaplama verimliliği, bu enerjiyi azaltıyor.” diyor.
Ya Einstein? E= MC2 denklemi neden bu kadar ses getirdi? Çünkü bu denklem enerji fiziğini sadece iki değişken kullanarak oldukça ekonomik şekilde tanımlıyordu. Bu da birçok öğretmenin yazı ve sunumları olabildiğince kısa tutma isteğini ortaya koyuyor. Bu yüzden dikkatinizi farklı farklı alanlara değil tek bir noktaya odaklayın. Bu şekilde sizi dinleyenlerin ilgisini çekmeyi başaracaksınız.
Sizi dinleyenlerin ya da mesajlarınızı okuyanların istediğinden fazlasını onlara vermeyin. Onlarla iletişime geçerken Hemingway’i, Picasso’yu ve Einstein’ı hatırlayın. Ben de daha fazla örnek verebilirdim; ancak sizde etki bırakması için tam olarak burada yazıyı bitiriyorum.
Buğra Serdaroğlu / Klinik Psikolog