Röportaj: Çağrı Kızıl

Kendimden çok daha başarılı sporcularımının olması, gerçekten çok büyük bir gurur benim için.
Kendimden çok daha başarılı sporcularımının olması, gerçekten çok büyük bir gurur benim için.

"Beslenme, uyku, antrenman, motivasyon… Her zaman en iyi olmak zorundasın ve tüm baskılarla tek başına yüzleşmek zorundasın."

Merhaba, kendinizden, günlük yaşantınızdan ve spor kariyerinizden bahsedebilir misiniz?

Ben Çağrı Kızıl, 21 Haziran 1988 yılında İzmir- Tire’de doğdum ve Manisa’da spora başladım. Manisa Lisesi mezunuyum. Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı mezunuyum. Şu anda yüksek lisans son sınıf öğrencisiyim. Kendimi tam anlamıyla taekwondo branşına ve kulübüme adamış bir insanım. Yenilikler, antrenman programları, yeni hedefler, rekabet ve mücadelelerle günüm geçiyor. Kendi hayatımdan çok sporcularımın okul, aile, ekonomik, psikolojik, sağlık ve diğer ihtiyaçlarının çözümüyle ilgileniyorum. Kendim de “Yıldızlar, Gençler, Büyükler” kategorisinde Türkiye şampiyonlukları elde etmiş başarılı bir eski milli sporcuydum. Şimdilerde kendimden çok daha başarılı sporcularımın olması, gerçekten büyük bir gurur benim için.

Taekwondo dallarından bahsedebilir misiniz? Siz hangi alanda ilerlediniz ve neden bu alanı seçtiniz? Sizi bu alana yönlendiren ne oldu? Bu alanın diğerlerine göre artıları eksileri nelerdir?

Ben taekwondo sporunu, olimpik olan müsabık şekilde öğrendim ve öğrencilerime de bu dalı öğretiyorum. Poomsae dalı olimpik olmadığı için hiçbir zaman ilgimi çekmedi ve bu branşta bilgi birikimine sahip değilim. IOC’nin (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) tanıdığı ve 2000 yılından itibaren resmi olimpik bir spor branşı olan taekwondonun olimpik olmayan karate, wushu, kickboks gibi branşlara karşı çok fazla avantajı olduğunu söyleyebilirim. Tabii tüm dünyada olimpik branşlara ilgi kat ve kat daha fazla olduğundan, bu sporda başarılı olmak bir hayli zorlaşıyor bunu da tek eksi olarak ifade edebilirim.

Taekwondoyu diğer dövüş sporlarından ayıran nedir? Bir dövüş sporunu yapıyor olmanın tehlikeleri ve zorlukları nelerdir?

Taekwondo bir savunma sporudur. Dövüş sporu denmesi aslında bizlerin pek hoşuna gitmiyor. Zorluklarının başında bireysel bir spor olması geliyor. Takım sporlarında düşük performans diğer oyuncular tarafından kapatılabilir. Bireysel sporlarda ise performansın hep yüksek olmalı. Takım sporlarındaki gibi bazen iyi değilken de kazanmak bizim sporda pek mümkün değil. Beslenme, uyku, antrenman, motivasyon… Her zaman en iyi olmak zorundasın ve tüm baskılarla tek başına yüzleşmek zorundasın. Tehlike konusuna gelirsek olimpik bir branş olabilmesi için bir sporun tüm güvenlik önlemleri alınmış olmalıdır. Taekwondo branşı sakatlık konusunda tüm branşlar içinde en gerilerde. O kadar güvenlik önlemi var ki açıkçası bir basketbolcuya göre 4-5 kat daha az tehlikeli olduğu kesin.

Herkes savunma, dövüş sporu yapmalı mıdır? Bir dövüş sporu yaparken dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Bence her çocuk taekwondo veya bir dövüş sporu yapmalı. Çünkü bireysel sporların ve özellikle taekwondonun “sorumluluk duygusu – öfke kontrolü – disiplin, odaklanma, zorluklara karşı mücadele, sosyal ilişkiler” konusunda çok olumlu etkileri olduğunu hem araştırmalar hem de kendi gözlem ve tecrübelerim net şekilde ortada koyuyor.

Spor kariyerinizi etkileyen, yönlendiren bir parıltı, kırılma noktası var mı? Varsa nedir?

Spor kariyerimde beni iyi bir antrenör olarak yönlendiren tek bir parıltı yok ancak, çalıştığım farklı ve iyi antrenörler, çok kötü antrenörler, sporcular, arkadaşlarım, ailem, çevrem, farklı farklı branşlara olan ilgim ve merakım; yaptığım hatalar, kaybettiğim ve kazandığım turnuvalar yani tüm bu çalışmalarımın beni olduğum konuma hazırladığını söyleyebilirim. Hayatım tek bir kırılma noktasından ziyade, tüm hayatımın yönlendirmesiyle şekillendi diyebilirim.

Şu an taekwondo eğitmeni olarak hayatınızı sürdürüyorsunuz. Bir sporu profesyonel bir iş olarak yapmak spora olan tutkuyu azaltıyor mu?

Hayır, tam tersine beni çok motive ediyor. Ülkemizde antrenörlük mesleğinin resmi karşılığı ve tanımı maalesef yok. Çoğu taekwondo antrenörü ek iş olarak akşamları 2 saat çalışmalarını sürdürüyor. Ben ise bu işi profesyonel olarak 7/24 devam ettiriyorum. Bu, üzerimde bir baskı oluşturuyor ve o baskı da daha çok çalışmamı sağlıyor. Sonuç olarak durumdan memnunum.

Dövüş sporu yapanların, vücutlarını tanımanın yanı sıra kendilerini de tanıdığı söylenir. Bunu hiç fark ettiniz mi? Sporu yapa yapa kendinizi daha iyi tanıdığınızı anladığınız oldu mu?

Bu konuda şunu söyleyebilirim: Bizim sporda çok kısa olan, çok uzunu; çok zayıf olan, çok kiloluyu yenebilir. Saygı, taekwondonun olmazsa olmazı. Sporcu kendi gücünü tanımalı ve karşısındakine ne kadar zarar verebileceğini çok iyi bilmeli. Bu durumda sporcu, kendini tanıdıkça karşısındakinin zayıflıklarını ve güçlü yanlarını diğer spor yapmayan insanlara göre çok daha iyi analiz edebilir.

Artık genç sporcularınız var. Öğrenci yetiştirmek, geçtiğiniz yollardan başkalarının geçişini izlemek, onlara yardımcı olmak nasıl bir his?

Mükemmel ve adeta tarif edilemez bir duygu. Futbol veya basketbolun aksine 5 yaşında iken spora başlattığınız bir çocuğun 17-18 yaşında milli formayla başarıdan başarıya koşarken yanında olabildiğiniz bir branş taekwondo. Daha geçen günmüş gibi ayakkabılarını bağlamayı öğrettiğim öğrencilerimin şu anda dünyaca ünlü sporcular oluşlarını gazete ve televizyonda; basında yer almalarını, seminerlerde konuşmacı olmalarını izlemek çok büyük bir gurur. Dediğim gibi kelimelerle ifade etmek çok zor. Her bir sporcum için güzel bir gelecek kurmak istiyorum.

Hobi olarak yapmak isteyenler için nasıl bir program önerirsiniz? Dövüş sporu, spor olarak yapılabilir mi? Taekwondoyla bağlantılı başka hangi sporlar yapılarak desteklenebilir?

Hobi olarak taekwondo yapılabilir. Hobi gruplarının olduğu kulüpler mutlaka vardır ve bu sporu hobi olarak tercih edeceklerin, bu kulüpleri iyice araştırmasını öneririm. Ayrıca Taekwondo sporunu yapanları destekleyecek spor branşları jimnastik ve atletizmdir. Bu sporlarda ilerlerken taekwondo serüvenlerine de ilerleme katmış olurlar.

Hiç bilmeyen, daha önce spor yapmamış bir öğrencinin karşılaştığı en büyük problemler nedir? Bunların üstesinden hızlıca gelebilmek için önerileriniz nelerdir?

4-12 yaş çocuklarda bu problemi yaşamıyoruz; özellikle 4-9 yaş arasında hiç yaşamıyoruz diyebilirim. Ancak 12 yaşına kadar evden çıkmamış ve hiçbir spor yapmamış bir çocuk ile karşılaştığımızda eğitim süresi oldukça yavaş olsa da mükemmel sonuçlar aldığımızı söyleyebilirim. Taekwondoda hızlı ilerlemenin en kolay yolu, doğru tekniği öğrendikten sonra çok tekrar yapmak. Tekrar tekrar tekrar... Sabır sabır sabır…

Sizi en çok gururlandıran anınız nedir? Tüylerinizi diken diken eden anlarınızı hatırlıyor musunuz?

Beni çok gururlandıran birçok şey oldu. Bunların bir kısmı basında ve sosyal medyada herkesin hatırlayacağı sporcum Selen Gündüz’ün Antalya’da yapılan Türkiye Açık Uluslararası Taekwondo Şampiyonasında şampiyon olup sonrasında Türk bayrağımızı İranlı sporcunun önüne zarif bir hareketle geçirmesi sonucu olan güzel destek ve ilgi beni oldukça gururlandırdı. Bir başka sporcum Meryem Elif İyin’in, TBMM açılışının 100. yıl dönümünün resmi kutlama videosunda olması ve konuşmasına yer verilmesi beni çok gururlandırdı. Ukrayna, Sırbistan, Bulgaristan, Dubai, Almanya, Yunanistan gibi birçok ülkede takım halinde şampiyonluk kupaları kazandık bunlar beni her zaman çok gururlandırıyor. Aslında sporcularımın her başarısı ayrı ayrı beni çok gururlandırıyor. Bir başarıyı ötekisinden ayırmak beni inanılmaz zorluyor. Hiçbirini birbirinden ayıramıyorum.

Gelecek hedeflerinizden bahsedebilir misiniz? Eğitmenlik ve sporculuk kariyerinizde sizi nasıl bir kariyer bekliyor?

  • En büyük hayalim ve hedefim ülkemize olimpiyat madalyaları kazandırmak. Bunun için uzun yıllardır büyük bir çaba içerisindeyim.

2028 Los Angeles için iddialıyım. Kısa vadeli hedeflerim arasında ise 2022 Gençler Dünya Şampiyonası. Sofya’da yapılacak şampiyonadan altın madalyalar alabileceğimi biliyorum. Hemen ardından U21 Avrupa Taekwondo şampiyonasına 7 sporcum milli takımda yer alarak ülkemizi ve kulübümüzü temsil edecek. Bunun heyecanı içindeyim, oradan da inşallah yedide yedi yaparak madalyalar ile ülkemize dönebiliriz.