Röportaj: Bülent Kocaoğlu

Bülent Kocaoğlu.
Bülent Kocaoğlu.

"Ben, mesela motor üzerinde kaskımda güler; kaskımda ağlarım. Kaskımda düşünür, kaskımın içinde konuşurum; kaskımda kızar, kaskımda mutlu olurum. Motorunuzun üzerinde tek başınasınızdır. Sizindir tüm yollar, ülkeler, insanlar, rüzgar, güneş, dağlar, taşlar..."

Merhaba, kendinizden, günlük yaşantınızdan ve motor kariyerinizden bahsedebilir misiniz?

Merhaba ben Bülent Kocaoğlu. Ünye, Ordu’da dünyaya geldikten sonra Hollanda’nın Eindhoven şehrine taşındım. Hayatımı burada sürdürürken bir taraftan da 25 yıldır Philips şirketinde güvenlik bölümünde çalışıyorum. Kendimi bildim bileli motor üstündeyim. Evet, taa babamın sırtında iken 1980’li yıllarda başlamışım motora binmeye. Babamın o zamanlar sahip olduğu BMW Boxer motorunda babamın arkasına biner ve yolculuklara çıkardık. Gençliğim boyunca Samsun ve Ünye’yi dolaştıktan sonra 18 yaşında Hollanda’ya geldim. Birçok şeyi geride bırakmış olmama rağmen yanımda getirdiğim birçok şey de vardı aslında: Annem, kız kardeşlerim ve motor tutkum.

Büyük bir motor kulübünün kurucususunuz. Biraz motor kulübünüzden bahsedebilir misiniz? Kimlerden oluşur, temel amacı nedir, motorda hangi dalları desteklersiniz?

'Türkiye'miz kesinlikle son derece muhteşem bir motor doğasına sahip bir ülkedir.'
'Türkiye'miz kesinlikle son derece muhteşem bir motor doğasına sahip bir ülkedir.'

Motor tutkum alevlene alevlene büyürken 1 Mayıs 2005 tarihinde T-Bikers Türk Motor Kulübünü kurdum. Derginizin bu sayısının yayınlandığı gün 18 yaşına girecek kulübümüzde bu zamana kadar acısıyla, tatlısıyla birçok anı yaşadık. Her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin çatısı altında Avrupa Birliği topraklarında bu istikrarlı birlikteliğimizi onurlu ve gururlu bir şekilde 18 yıldır sürdürüyoruz. Kulübümüz, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve vatandaşlarına sevgisini, saygısını ve sadakatini yitirmemiş her Türk evladının bir araya gelmesinden oluşmuştur. Diğer bir deyişle evrensel ve tarafsız bir motor kulübü ailesi olarak, politik ve siyasi görüş edinmeksizin kulüp faaliyetlerimize devam ediyoruz.

Kulübümüzün amacı; sahip olduğumuz motorlarımızla monoton hayatlarımıza renk katmak ama bunu başarırken güvenli sürüş yaşam biçimini herkese benimsetmek ve alınabilecek bütün tedbirleri alıp aile bireylerimizi bütün aksiliklerden korumak. Turlarımızın yanında birçok milli ve dini bayramlarımızda bir araya gelmek de her zaman amaçlarımızın arasında olmuştur. Çünkü kulübümüz sadece motor kulübü olmaktan ziyade bir motor ailesi olarak da anılabilir.

Bizim kulübümüzde dallar arasında pek bir ayrım yok. Motor dünyasındaki bütün dalları destekliyoruz. Kenan Sofuoğlu, Toprak Razgatlıoğlu, Can-Deniz Öncü, Rodi Pak, Bahattin Sofuoğlu gibi dünya pistlerinde yarışan bir çok yarışçımızı da her fırsatta desteklemek için yarışlara gitmekten ve tribünlerde Türk bayrağımızı dalgalandırmaktan geri kalmıyoruz.

Bu kulübü kurmada sizi tetikleyen en önemli faktör neydi? Süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Güzel bir soru. Bu kulübün kurulmasından 2 yıl önce 2003 yılında, Hollanda R6 kupalarında yarışan ve o zamanlar gencecik bir yarışçı olan Kenan Sofuoğlu’nu desteklemeye gitmiştim tek başıma, TT-Assen pistine. Ve orada bizden yıllar önce kurulmuş olan Almanya-Turkish Sultans isimli bir motor kulübünün tribünlerde dalgalandırdığı Türk bayrağından çok etkilenmiştim. Şahin Narinç abim başkanlığındaki bu kulüp ile sonrasında güzel yıllar geçirdik. Ama o an kendi çapımda düşüncelere kapılıp “Neden olmasın?” diye diye 2005 yılında Türk motordaşlarımızı bir araya getirmek için www.t-bikers. nl sayfamızı açtım. Bu süreç içinde tabii ki son derece sabırlı, anlayışlı ve son derece evrensel olmak zorundasınız. Çünkü benim her daim amacım inançları doğruları ne olursa olsun, eğrisiyle doğrusuyla her Türk vatandaşını bu camiada tutundurmak olmuştur.

Bireysel hayatınıza dönecek olursak size motor tutkusunu aşılayan ne oldu?

'Alınabilecek riskleri minimum seviyeye indirebilmemiz gerekir.'
'Alınabilecek riskleri minimum seviyeye indirebilmemiz gerekir.'

Babam. Belki genetik bile olabilir bu tutku. Ama hayata olan bağlılığımız ve motorun verdiği özgürlük tutkusunu babamla birlikte yaptığımız motor seyahatleriyle edindim.

Motor sevgisinin ve tutkusunun ülkemizde yıllar içerisindeki değişimi nasıl? Bunu olumlu mu, olumsuz mu buluyorsunuz?

20-30 yıl öncesine göre motor sevgisi ve tutkusu son derece yüksek. Görüyoruz ki gittikçe de bilinçli bir şekil alıyor. Teknoloji, imkanlar, iletişim kolaylıkları, bilgilendirme imkânları gibi faktörlerle insanlar, birbirlerinden ve motor dünyasından daha rahat haberdar olabiliyor. Eğitimler ve eğitmenler artıyor. Motor kulüpleri artık birçok alanda birlikte çalışıyorlar. Bunun kesinlikle son derece olumlu bir gidiş olduğunu söyleyebiliriz. Deprem döneminde de motor camiasının bir araya geldiğini unutmayalım. Sağ olsun Türkiye Motosiklet Platformu.

Motor sporları, dalları ve türleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Ülkemizin uluslararası camiada tecrübesi ve bilinirliği bu alanlarda nasıldır?

Bu konuda biz kulüp olarak çok çeşitli dallarda aktif olmadık. MotoGP 3, MotoGP ve World Superbike dallarında yarışçılarımız olduğundan daha çok onlara odaklandık açıkçası. Geri kalan zamanlarımızda, 12 ayımızı turlara ve etkinliklere ayırıyoruz.

Motor sporlarının tehlikeli olması insanları bu konuda korkutuyor mu? Nasıl cezbedici hale getirilebilir bu spor?

Motor sporları... Evet, kesinlikle saniyelik hataları affetmeyen bir spor dalı. Ama her spor dalında olduğu gibi eğitim, ekipman, korunma, bilinçli motor kullanma gibi konularda yapılan çalışmalar sonucunda bütün riskler minumuma indirebilir.

Ve tabii ki ülkemizdeki ekipman fiyatlarını biraz daha cazip hale getirmek faydalı olacaktır. Avrupa’daki fiyatlarla kıyaslandığında son derece pahalı ve şaşırtıcı derecede yüksek fiyatlar içeren bir pazarımız var. Ayrıca pistler açılabilir, bu pistlerde yeni ve yetenekli yarışçılar yetiştirilebilir. Bu, sadece birkaç kişiye bırakılmadan teşvik edici imkanlar sağlanabilir.

Motor sürerken pek dikkatli olunması gerekiliyor? En çok dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Motor sürerken ekipman kullanımına ve hız tutkusunun frenlenmesine dikkat edilmesi gerekir. Ülkemizde bazı kesimler hız yapmanın ve kendini başkalarına ispatlanmanın büyük bir marifet olduğunu düşündükleri için kazalara sebep olmakla kalmıyorlar, başkalarının da hayatına son verebiliyorlar. Tabii ki ülkemizde yüzlerce motor kulübü var. Eğitime ve bilinçli motor kullanımına çok önem veren bu motor kulüplerini de takdir ve hevesle izliyoruz.

Motor tutkusunu en güvenilir şekilde nasıl gerçekleştirebiliriz? Bunun için ek bir çalışma yapmaya gerek var mi?

Bunu gittiğimiz her yerde, her zaman söylüyoruz. Bilinçli motor kulanımı için bilinçli eğitimler verilmeli, ekipman kullanımı çoğaltılmalı, teşvik edici birçok imkan sağlanmalı. Ne yazık ki birçok motorcunun alım gücü çok düşük. Bunu bildiğimizden bizler yıllarca buradan ekipmanlar toplayıp ülkemizin birçok şehrine kutu kutu gönderdik. Ne mutlu bize, belki de birçok babayı; evladı kazalardan korumak nasip olmuştur.

Tutku dedik ama tam tanımlayamadık. Biraz açar mısınız motor tutkusunu? Siz motorda neye tutuldunuz?

Motor tutkusu, aslında kendinle yalnız kalmanın verdiği bir mutluluktur. Çünkü her insan kendisiyle başbaşa kalmak ister ve buna ihtiyacı da vardır. Ben, mesela motor üzerinde kaskımda güler; kaskımda ağlarım. Kaskımda düşünür, kaskımın içinde konuşurum; kaskımda kızar, kaskımda mutlu olurum.

Motorunuzun üzerinde tek başınasınızdır. Sizindir tüm yollar, ülkeler, insanlar, rüzgar, güneş, dağlar, taşlar...

Sizin favori rotalarınız nereler? Türkiye’de motor seyahatleri için nereleri tavsiye edersiniz? Spor hakkında tüyolarınız var mı?

'Gençliğim boyunca Samsun ve Ünye’yi dolaştıktan sonra 18 yaşında Hollanda’ya geldim.'
'Gençliğim boyunca Samsun ve Ünye’yi dolaştıktan sonra 18 yaşında Hollanda’ya geldim.'

Avrupa çapında bakacak olursak tabii ki yüzlerce bölge veya onlarca ülke var, favori olarak adlandırabileceğimiz. Ama tabii bazıları sizi daha çok etkiler, Norveç, İsviçre ve İtalya gibi... Asya ülkelerini de göz önünde bulunduracak olursak doğası bakımından Kırgızistan ve Tacikistan benim şahsen favorimdir.

Türkiye' miz de kesinlikle son derece muhteşem bir motor doğasına sahip bir ülkedir. Tavsiye edebileceğimiz en önemli şey, alınabilecek riskleri minimum seviyeye indirebilmektir. Her trafik kullanıcısının her şekilde ve her yerde sizin önünüze çıkabileceği eğitimsiz bir trafiğe sahibiz, üzülerek söylemek zorunda da olsak. Tabii ki her zaman olduğu gibi birçok eğitimli ve bilinçli trafik kullanıcısını dışarıda tutuyoruz.

Gelecek hedeflerinizden bahsedebilir misiniz? Motor sporları üzerinden nasıl bir süreç ilerletmeyi düşünüyorsunuz?

Biz kulüp olarak yapabileceğimizin en üst seviyesini yapmaya çalışıyoruz. Eğitim, bilinçlendirme ve sokaklarda yapılan birçok akrobasi hareketlerininin olumsuzluğu hakkında kamuoyu oluşturma gibi. Elimizden gelen bütün yaptırımlarla insan hayatını son derece önemseyerek 18 senemizi arkamızda kazasız belasız bıraktığımıza inanıyoruz.

İlgi ve alakanız için teşekkürler.