Plasebo etkisi

Araştırmalar, plasebo ilacın pahalı olmasının bile kişideki etkisini artırdığını ortaya koyuyor.
Araştırmalar, plasebo ilacın pahalı olmasının bile kişideki etkisini artırdığını ortaya koyuyor.

Bir arkadaşınızın omzuna masaj yaptırdığını gördüğünüzde kendi omzunuzun da gevşediğini hissettiniz mi? Stres topu ya da stres bileziği satın alarak stresinizin azaldığını düşündünüz mü?

Aslında böyle düşünmenizin sebebi basit: Plasebo etkisi. Plasebo etkisini en basit hâliyle zihin ve beden arasında hâlâ tam olarak anlaşılamayan oldukça ilginç bir bağlantı olarak tanımlayabiliriz.

Hemen örneklendirelim: Başınız ağrıyor. Ağrı kesici olduğunu düşündüğünüz hap şeklindeki bir şekeri alır almaz baş ağrınız geçiyor. Oysa o ağrı kesici değildi, sadece bir şekerdi. Ama siz onun sadece bir şeker olduğunu bilmiyordunuz, ağrı kesici olduğuna inanmıştınız. Peki, bir şeker baş ağrısını nasıl geçirebiliyor?

  • Aslında her şey zihnimizle alakalı. Bu tür durumlarda şekeri ağrı kesici ile ilişkilendiriyor ve bu ilişki sayesinde ağrının azaldığını hissediyoruz. Bir hapın bizi daha iyi hissettireceğini düşünüyorsak onu aldıktan sonra daha iyi hissedebiliyoruz. Bu durumun tam tersi de olabilir. Yani insanlar plaseboya yanıt olarak daha fazla semptom veya yan etki de yaşayabilir.
Bu konu zihnimizin bizim için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Bu konu zihnimizin bizim için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Mesela, Bir hasta yine ilaç yerine şeker kullandığında baş ağrısı, mide bulantısı veya baş dönmesi yaşayabilir. Ya da pandeminin ilk zamanlarında 5 dakikalığına da olsa hijyen ve mesafe kurallarına uymanıza rağmen “Acaba virüs kapmış mıyımdır?” düşüncesiyle ateşiniz çıkmış olabilir. Bu duruma da “nocebo etkisi” deniliyor. Yani plasebo ve nocebo için sanırım şunu söyleyebiliriz: “İnanırsak her şey mümkün.” Tıp dünyasında bunun gibi birçok örnek var. Özellikle kalp hastalıkları, astım ve şiddetli ağrılarda sıkça kullanılan bir yöntem plasebo.

Bu arada plasebo ilaçlarının da etkileri değişiklik gösterebiliyor. Mesela kapsül şeklindeki plasebolar, tabletlerden daha etkili. İğne ise her iki yöntemden de daha güçlü.

Araştırmalar, plasebo ilacın pahalı olmasının bile kişideki etkisini artırdığını ortaya koyuyor. Hatta renklerin dahi… Mesela uyku problemlerinde mavi, antidepresanlarda sarı, ağrı kesicilerde ise kırmızı rengin kullanılması semptomları azaltmada daha güçlü bir etki gösteriyor.

Peki, plasebo nasıl keşfedildi?

  • Plasebonun kökeni 1700’lü yıllara dayansa da modern plasebo kullanımının kurucusu Dr. Henry Beecher’dı. I. Dünya Savaşı sırasında yaralı askerlerin bakımından sorumlu olan Beecher'ın, ağrı kesici iğnesinin kalmadığı bir anda yaralı bir askeri ameliyat etmesi gerekiyordu. Yaralı askere morfin verdiğini söyleyerek vücuduna tuzlu su enjekte etti ve ameliyata başladı. Şaşırtıcı bir şekilde asker neredeyse hiç ağrı hissetmediğini söyledi ve bu sayede başarılı bir ameliyat geçirmiş oldu.
  • Plasebonun tek etkisi elbette tıp dünyasıyla sınırlı değil. Zihnin vücuda etkisinin en büyük örneklerinden biri de Rusya’da yaşandı. Bu olaya göre idam kararı açıklanan iki mahkuma zehirli su içirilerek idam edileceği bildirildi. Mahkumlardan birine zehirli su diğerine normal su verildi. Bir süre sonra ise her iki mahkumun da öldüğü kayıtlara geçti.
Plasebo ilaçlarının renkleri dahi septomları azaltmada etkili oluyor.
Plasebo ilaçlarının renkleri dahi septomları azaltmada etkili oluyor.

Aslında bu konu zihnimizin bizim için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü yeterince inandığınız takdirde içinde zehir olmayan su, mahkumu öldürebiliyorken; alakasız görünen basit bir şeker bile iyi hissetmemizi sağlayabiliyor. Belki de kendimize daha olumlu, iyileşeceğimize daha inançlı yaklaşırsak plaseboya gerek kalmaz. Sonuçta her şey zihnimizde. Unutmayın. Bu yöntem hastalıklara çözüm üretmez, sadece kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.

Buğra Serdaroğlu / Klinik Psikolog