Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgınından hemen önce, en az koronavirüs kadar tehlikeli olan bir yeri, Çernobil nükleer santralini ziyaret etmiştim. Pandemiden hemen önceki süreçte, son derece popüler olan "kara turizm"in merkezlerinden biri olan Çernobil’i, ilerleyen zamanlarda ziyaret etmek isteyenler için bizzat yaşadığım izlenimleri bu yazımda paylaşmak istiyorum. Dünyada şok etkisi yaratan ve sadece Ukrayna’yı değil, Ukrayna’nın tüm komşu ülkeleriyle birlikte Türkiye’yi de etkileyen nükleer patlamaya geçmeden önce temel hatlarıyla birlikte "kara turizm" kavramını açıklayayım. Kara turizm, "insanlık tarihinin acılarına doğru yolculuk" yapılan bir seyahat türü olarak karşımıza çıkıyor. Nazilerin toplama kampları, dünyanın farklı ülkelerindeki soykırım müzeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin darbe girişimi gecesi bombalanan salonu ve tabii ki de Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali "kara turizm" için örnek mekanlar olarak gösterilebilir. Günümüzde, diğer "kara turizm" noktalarında ölüm tehlikesi uyarısı yapılmaz ya da size gezi sonrasında hastalanmanızdan ya da ölümünüzden sorumlu olunmayacağına dair herhangi bir belge imzalatılmaz ama Çernobil’de bu işlemlerin hepsine tâbi tutulacaksınız. Reaktör kazası sonrası harabeye dönen Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santrali ve bir zamanlar nükleer santralde çalışanların kaldığı, şimdilerde hayalet şehir olarak adlandırılan Pripyat izlenimlerimi o günkü heyecanımla sizlere aktarayım. Tarihler 26 Nisan 1986’yı gösterdiğinde Çernobil Nükleer Santrali'nin 4. reaktöründe, 01.24'te büyük bir patlama meydana geldi. Patlamayla birlikte 31 kişi yaşamını yitirdi. Patlamanın ardından radyasyondan yoğun oranda etkilenen 30 kilometre çapındaki alan belirlenerek bu bölgelerden 135 bin insan uzaklaştırıldı ve yaşam alanları boşaltıldı. Reaktör binası 410 bin m 3 çimento ve 7 bin ton çelik kullanılarak gömüldü. 5 milyon 300 bin insana, tiroid bezini iyot açısından doygunluğa ulaştırarak radyoaktif iyodun tiroid bezi tarafından alımını mümkün olduğunca engellemek için potasyum iyodür tabletleri dağıtıldı, radyasyon bulaşı olan yiyeceklerin tüketimi yasaklandı. Ukrayna’da yaşanan nükleer felaketten, Karadeniz’e kıyısı olan ülkemizin de etkilendiğini ve bir süre Karadeniz çayına olan ön yargının sürdüğünü muhtemelen hepiniz duymuşsunuzdur.
4 bin çocukta kanser vakası
Felaketin etkilerinin yoğun olarak görüldüğü ülkeler Ukrayna, Rusya ve Belarus'ta 2004 yılına kadar 18 yaş altı 4 bin çocukta tiroit kanseri vakası görülmüş. Resmi raporlar, ölümcül kanser vakalarının sayısını 9 bin olarak hesaplıyor.
Çernobil reaktöründe yemek yasak
Nükleer patlamadan tam 25 yıl sonra, 2011 yılından beri turistik bölge olarak ilan edilen Pripyat kentine ve Çernobil bölgesine dışarıdan yemek getirmenin de bölgenin büyük kısmında yemek yemenin de yasak olduğunu bilmeli ve ziyaretinizi buna göre düzenlemelisiniz. Bölgede, tek bir restoran açık ve bir tek o mekan yemek yemek için uygun radyasyon seviyesine sahip. Bölgede sadece açık olan mekanlarda çalışan kişiler ve bu kişilerin aileleri yaşıyor ancak garip bir şekilde, bu insanların turistlerden pek haz etmediği söyleniyor. Bölgede yere çanta koymanız, oturmanız, 10 km’lik alana girince maskesiz hava almanız bile yasak. Arkadaşlarınızla gereksiz temas kurmanız, yere oturmanız da yasak. Kışın karı, diğer mevsimlerde toprağı ya da herhangi bir direği çıplak elle tutmanız bile yasak. Zira her yerde halen partiküller var ve bunlar kansere yol açabiliyor. Hatta öyle ki belirtilen yerlere temasınız durumunda, üzerinizdeki kıyafetler o an yakılarak imha ediliyor. Tura katılanlara form imzalatılıyor ve tüm mesuliyet katılımcıya bırakılıyor. Formda yazanların bölgede, bölgeden çıktıktan sonra kanser olduğunuzda hiçbir sorumluluğun kabul edilmediğine ilişkin olduğunu belirtmek isterim. Bu bilgiden sonra Çernobil’e gitmeyi bir kez daha düşünmek isteyebilirsiniz belki ama ben kesinlikle öneriyorum. Eğer pandemi etkisini azalttıktan sonra Çernobil’i ziyaret etmek isterseniz internet üzerinden bir tur organizasyonuna dahil olup bölgeye gidebilirsiniz. Ukrayna’ya, yeni çipli kimliklerle gidilebildiğini ve ülkenin ucuz bir ülke olduğunu da hatırlatayım. Unutmayın, Çernobil’e gidecek olursanız Ukrayna devleti ya da tur organize şirketi hiçbir şekilde mesuliyet kabul etmeyecek! O yüzden dikkatli olun.