Okurken çalışmak
Ortaokul yıllarında bilgisayara merakım başladı. Fakat teknoloji her gün gelişiyordu ve sürekli yeni ihtiyaçlarım oluyordu. Önce harçlıklarımı biriktirmeye başladım ama bu yetmeyince biriktirdiğim parayla tetris gibi basit oyun cihazları alıp satmaya başladım. Ailemden bir şey istediğim zaman, alabilecek durumları vardı fakat ben onlara yük olmak istemiyordum. Bir süre sonra kendi ekonomik özgürlüğümün olmasının çok faydalı olduğunu görmeye başladım. Üniversiteye başladığım zaman ise çalışmaya devam ettim. Bunu öncelikle para kazanmak için yapmaya başlamıştım, sonra başka faydaları olduğunu da keşfetmem uzun sürmedi. Her fırsatta çalışmanın çok faydalı olduğunu anlamış oldum.
Okurken çalışmanın eksileri ve artıları
Okurken çalışmanın en büyük artısı ekonomik özgürlük. Fakat sonradan bunun sadece öyle olmadığını gördüm. Her şeyden önce kendime güvenim arttı. İnsanlarla çok daha kolay iletişim kurabilmeye başladım. Bir şeyler başarabilmenin verdiği öz güven duygusu çok değerli. Bunun dışında çok farklı konularda bilgi birikimim artmaya başladı. İş yaptığım her sektörde farklı bir deneyim kazandım. Özellikle üniversitede çalışırken ciddi bir çevre edindim. Sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda okulda da çevrem artmıştı. Çalıştığım için başka kişilerle iletişim kurmam oldukça kolay oldu. Bu anlamda farklı insanları tanımanın çok önemli olduğunu söyleyebilirim.
Bugün basit bir iş görüşmesi, bir iş hakkında fikir alışverişi yaptığınız biri ile yarın bir iş ortaklığı kurabilirsiniz. Okurken çalışmanın en büyük dezavantajı, derslerin bazı zamanlarda ikinci planda kalması. Hem çalışmayı hem okulu aynı anda başarılı götüren arkadaşlarım da olmasına rağmen ben bu dengeyi çok iyi kuramadım. Üniversiteyi uzatmama rağmen, o günlere dönsem yine çalışırdım. Okul hayatı ile çalışma hayatını birlikte yürütmek zor olsa bile, kazanımları çok daha fazla oldu. Günün sonunda aldığınız diploma kadar, bildikleriniz ve tecrübeniz de önemli bir hal alacak.
Neden, nasıl ve hangi işlerde çalışmalı?
Ben staj yaptığım yerler dışında bir firmada çalışmadım. Üniversite ikinci sınıfta ise kendi şirketimi kurdum. Kendi şirketimi üniversitede okurken kurduğum için biraz pişmanım. İş kurmak isteyenler için sert bir ifade gibi gelebilir ancak bu doğru. Çünkü birçok şeyi acı deneyimlerle öğrenmek zorunda kaldım. Sigorta, bağkur, katma değer vergisi, stopaj, muhasebe ücreti gibi kavramlara hakim değildim. Bunları başka bir şirket çatısı altında öğrenmiş olsaydım, tecrübe etseydim; çok daha kolay olabilirdi. Umarım, söylemek istediğimi anlatabilmişimdir.
Alanınıza yakın işlerde çalışmak, bir işe gireceğinizde veya işinizi kuracağınızda oldukça fayda sağlar. Alanınız dışında çalışacaksanız mutlaka insanlarla iletişim halinde olabileceğiniz işleri tercih etmeniz faydalı olacaktır. Bu, hangi sektörde iş yaparsanız yapın size avantaj sağlayacaktır. Konuşmayı, pazarlamayı, ticareti en rahat; insanlarla çalıştığınız işlerde öğrenebilirsiniz. Örneğin üniversitede okurken tezgahtarlık yapan bir kişi işe girerken kendini daha net ifade edebilecektir. İş tecrübesi her zaman için önemli ama kendinizi nasıl tanıttığınız da aynı şekilde önemli.
Üniversitede okurken çalışmanın yanında kulüp faaliyetlerinde aktif görev almak da iş hayatında çok büyük avantaj sağlıyor. Özellikle bir kulübün yönetimine girip, aktif olarak faaliyetlere katıldığınız zaman adeta bir şirketin simülasyonunu yaşıyorsunuz. Bu nedenle iş hayatına girmeden bu deneyimi yaşamak ciddi avantajlar sağlamış oluyor.
Çalışırken kazanılan para ile neler yapılabilir?
Çalışırken kazandığınız parayla yine kendinize yatırım yapabilirsiniz, İngilizce öğrenebilirsiniz, çeşitli eğitimler alabilirsiniz, gezebilirsiniz, kitap alabilirsiniz. Kendinize yapacağınız yatırım için hepsinin önemi var. Maalesef birçok şey için para ihtiyaç ve elde ettiğiniz gelirlerle bu ihtiyaçlarınızı rahatlıkla karşılayabilirsiniz.
Farklı şehirleri ve ülkeleri gezmek ufkunuzu genişletecektir. Özellikle her ne kadar öyle gelmese bile öğrencilik boyunca bunu yapabilmek için vakit ayırmak çok daha kolay olacaktır. Sorumluluklarınız arttıkça karar vermek zorlaşır, bu nedenle geziler için mutlaka bütçe ve zaman ayırın.
Yurt içinde mi yurt dışında mı çalışmalı?
- Bazen üniversitelerden bilgi paylaşımı yapmam için davet geliyor. Burada tavsiye istediklerinde ilk söylediğim şey mutlaka İngilizce öğrenin, hatta yapabiliyorsanız ekstra bir dil daha öğrenin.
Her meslek dalında dokümantasyonların büyük bir çoğunluğu İngilizce. Bunun yanında Türkiye ile sınırlı kalmamıza gerek yok.
Özellikle pandemi dönemiyle birlikte sınırlar hızlı bir şekilde aşıldı. Birçok meslek dalında uzaktan çalışmak çok daha kolaylaştı. Dil bariyeriniz olmadığı takdirde yurt dışında çalışıp, Türkiye’de yaşayabiliyorsunuz. Bunun dışında hem çalışma seçenekleriniz artıyor hem de gelir elde edebileceğiniz alan genişlemiş oluyor. 1.12 milyar kişi ile İngilizce dünyada en çok konuşulan dil konumunda. Yazılım sektöründe son yıllarda yurt dışına giden kişi sayısı oldukça arttı. Gidenler, olanakların daha iyi olduğunu düşünerek gidiyorlar. Fakat ben Türkiye’de yaşayıp yurt dışına çalışmanın çok daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Ancak, yukarıda da ifade ettiğim gibi bunun için bazı yeterliliklere sahip olmak şart.
Okurken çalışmakta amaç ne olmalı?
Herkesin çalışmaktaki amacı farklı olabilir. Kimisi sadece para kazanmak için çalışır, kimisi tecrübe edinmek için. Ben hep sevdiğim, zevk aldığım işleri yapmaya çalıştım. Bu benim en büyük motivasyonumdu, hâlâ da öyle. Sevmediğiniz bir işte uzun süre çalıştığınız zaman hayat kaliteniz düşüyor, bu nedenle lise ve üniversitede ilgilendiğiniz alanlarda çalışıp hangi işi gerçekten seveceğinizi tespit etmeniz faydalı olacaktır.
Staj yaparken nelere dikkat etmelisiniz?
Bir yerde staj yapacaksanız mutlaka karşı tarafa bir şey vaat ediyor olmanız lazım. Çünkü stajyerler ücretsiz bile çalışıyor olsalar şirket için maliyet demek. Şirketler genelde gelecekte çalışabilecekleri istekli kişileri stajyer olarak almak isterler. Öncelikle staj yapmak istediğiniz yerleri doğru tespit edip, ondan sonra sırasıyla başvurunuzu yapmanız doğru olacaktır. Bu kısımda bir CV hazırlamak önemli olsa da, asıl önemli olan yazacağınız ön yazıdır. Çünkü zaten CV’nizde sizi öne çıkaracak bir maddenin olma olasılığı düşüktür. Bu nedenle şirkete CV’nizi gönderirken şirkete neler katacağını, neden o şirkette staj yapmak istediğinizi, şirketin size neler katacağını olabildiğince kısa bir şekilde yapmanız faydalı olacaktır. Kimse paragraflarca yazıyı okumayacaktır.
Onun yerine kısa ve vurucu bir metin hazırlamak oldukça önemli. Hedeflerinize göre staj yapacağınız yerler değişebilir. Farklı sınıflarda farklı boyutlarda şirketlerde çalışmanız faydalı olacaktır. Küçük bir girişimde, kurumsal bir firmada ve uluslararası bir firmada. Herkesin mutlu olduğu yer farklı olacaktır. Ama bunu görebileceğiniz yer bu ortamlardır. Staja girdikten sonra mutlaka talepkar olun, merak ettiğiniz konuları muhataplarınızı sıkmadan sormaya çalışın. Onlardan öğrendiğiniz konuyu not alın ve sonraki günlerde o konuyla ilgili öğrendikleriniz üzerinden sorular sorun. Herkes yardımcı olduğu kişinin, kendini geliştirdiğini gördüğü zaman daha fazla yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak diyebilirim ki, eğitim hayatınızda yaptığınız her işin size inanılmaz faydası olacaktır. Bazen bunun ne olduğunu anlamasanız bile bu, işe girişte, mülakat aşamasında bile kendini belli edecektir. Her şeyden önce kendini ve kabiliyetlerini hem daha yakından tanımış olacaksın. Ayrıca bunları geliştirmek için de vaktin olacak. İş ilanlarına baktığınız zaman hep 2-3 yıl deneyim istiyorlar, bu deneyimleri mezun olmadan önce elde ettiğiniz zaman hayata önde başlamış olacaksınız.
Hepinize hayatta başarılar diliyorum.
Hasan Yaşar: Girişimci-Öğretim Görevlisi