Münazara: Yapay zekâ intihal suçlusu olabilir mi?

Arşiv.
Arşiv.

ChatGPT ve benzeri metin oluşturucu yapay zekâ yazılımları akademik çalışmalarda intihal olarak kabul edilmeli midir?

Hükûmet

Bu yazımızda hayatımızın her alanına intikal eden yapay zekanın etkilerinden bir tanesini masaya yatıracağız. OpenAI firmasının en son ürünü ChatGPT ile öğrencilerin akademik ödevlerinde ChatGPT uygulamasının çok fazla kullanıldığı tespit edildi. Bu hızlı yükseliş de akademideki intihal tartışmalarını artırdı. Biz de hükümet tarafı olarak ChatGPT ve benzeri metin oluşturucu yazılımların akademik çalışmalarda yasaklanmasını ve intihal olarak kabul edilmesini savunuyoruz.

Yapılan ödev, başka bir “kişi” yani yapay zeka tarafından yapıldığı için intihal olarak kabul edilmelidir. İntihalin akademideki tanımına gelin hep beraber Cambridge Üniversitesinin örnekleriyle bakalım. Kaynak göstermeden başka bir kişinin çalışmasını kopyalamak, başkalarının çalışmalarını doğru atıf yapmadan paylaşmak ve yapılan çalışmayı sadece yeniden yazarak (paraphrase) paylaşmak. Bu örneklere bakıldığı zaman ChatGPT üzerinden oluşturulan herhangi çalışma, başkasının yani yapay zekanın çalışması olduğu için bu kapsamda intihal suçu olarak sayılmalıdır.

ChatGPT ve benzeri yazılımlar topladığı verileri yeniden yazarak (paraphrase) kullanıma sunar. ChatGPT gibi yazılımlar, beslenmiş olduğu zaman aralığına binaen topladığı verileri bütünleştirip özütler. Bunun sonucunda ise 3. kullanıcıya farklı kaynaklardan derlediği bilgileri ve metinleri paraphrase ederek sunar. Dolayısıyla herhangi bir kreatif efor sarf etmekten ziyade sadece birleştirme işlevi gören bu uygulamalar, başkalarının eserlerini de toplamaktan öte bir faaliyet gösteremez. Özgünlükten uzak olarak oluşturulan bu metinleri kullanan çalışmalar, akademide kabul görmemelidir.

AI tabanlı yazılımların beslendiği veriler “Big Data”ya ait olduğu için sahipleri ve doğrulukları kontrol edilemez. Akademik çalışmalarda, forum ve benzeri kolektif üretimin olduğu web sayfaları kaynak olarak kabul edilmez. Bunun sebebi içeriklerin herhangi bir kaynağa bağlı olmadan herhangi bir kişi tarafından üretilebiliyor olması. Aynı şekilde ChatGPT gibi yazılımlar da internetteki kaynağı belli olmayan birçok farklı kaynaktan beslenerek içeriklerini üretmektedir. Bu yüzden sistemlerdeki çıktılar hızlı bir şekilde manipüle edilebilir ve yanlış olmasına rağmen doğru olduğuna inandırılabilir.

ChatGPT gibi sistemlerin eğitilmesi dolayısıyla tek tip cevap üretim şekli vardır. Öyle ki herhangi bir bilginin ChatGPT tarafından üretilip üretilmediği anlaşılabilmektedir. Amerika’daki birçok okulda faaliyete giren, Turnitin’in de sistemine kattığı bu yapay zeka tespit edici sistemler sayesinde ChatGPT kullanımı ortaya çıkarılabilmektedir. Tek tip bilgi üretimin olduğu yerlerde de yeni bilgilerin oluşması, farklılıkların oluşabilmesi imkansız hâle gelmektedir. Bu yüzden ChatGPT’den oluşturulacak çıktılar akademik camiadaki bilgilerin tek tipleşmesine sebep olacaktır.

Muhalefet

Hükümet tarafının öne sürdüğü argümanlardan dolayı çok teşekkür ederiz. Bizim de üstünde durmak istediğimiz konular olduğunu söylemeliyiz. Çünkü hükümet kanadı genel geçer argümanlar sunarak yapay zekanın arkasındaki çalışmayı göz ardı etmiş oldular. Biz de bugün yapay zeka tabanlı metin üretme sistemlerinin akademik alanda kabul görmesi gerektiğinin sebeplerini savunacağız.

Öncelikle “Big Data” kısmından başlamak istiyoruz. Kaynakları belli olmayan, forum tarzı içeriklerle doldurulduğu “iddia edilen” ChatGPT’nin Wikipedia ile benzerliğinden bahsetmek istiyoruz. Yıllar boyunca Wikipedia’ya forum gözüyle bakıldı. Aynı hükümet kanadının şu an ChatGPT’ye baktığı gibi. Fakat artık akademik camiada Wikipedia bir kaynak olarak kullanılmaya başlandı. Her ne kadar her bireyin içerik girip paylaşabildiği bir sistem olsa da arkadaki kontrol hiyerarşisinde inanılmaz bir editör yükü var. Bunu da doğru bir şekilde ilerleten Wikipedia, artık akademik çalışmaların vazgeçilmezi haline geldi. ChatGPT üzerinden oluşturulan bilgilerin de editöryal bir aşamadan geçtikten sonra akademik çalışmalarda kullanılmasına izin verilmelidir.

Yapay zeka ile amaçlanan yalan yanlış bilgilerin yayılması değil, araştırmaların kolay hâle getirilmesi ve üretimlerin hızlanmasıdır. ChatGPT ile zaman tasarrufu sağlanmaktadır. Akademik çalışmalarda en önemli çıktılar kreatif olarak verileri yorumlamaktan geçer. Bu yüzden çalışmanın küratörleri ne kadar düşünürse o kadar yeni bilgiler üretilebilir. Aynı zamanda ChatGPT ile anında üretilen metinler, çalışma yapanlar için ilham kaynağı olmaktadır. Bu yüzden hızlı bir şekilde üretilen fikirler, zamandan kazandırdıkları için araştırmacıların ilgi odaklarını asıl meseleye yönlendirmelerine yardımcı olmaktadır.

İnsanlar da “paraphrase” üzerinden metin oluşturmaktadır. Mesela bir nesnenin tanımını yaparken onunla ilgili bilgileri derleyerek cümleleri revize etmektedirler. Daha efektif bir şekilde ChatGPT ile yapılabilen bu işlemler sayesinde doğru bir şekilde organize olan bilgiler hem okuyuculara yansıtılacak hem de akademisyenlerin iş yükünü hafifleteceklerdir.

Bir diğer kısım ise insanın zamanının sınırlı olduğu fakat bilginin sınırsız olduğu gerçeğidir. Birisi bir araştırma yapacakken önce literatür taraması yapıp tasniflendirme ile çalışmasına başlarken yapay zeka tabanlı sistemler halihazırda bunu yapmışlardır zaten. Aynı anda sınırsız bilgiye erişime sahip olan yapay zeka sistemleri başka bilgileri de hızlıca derleyerek belki de hiçbir zaman fani bir beynin kuramayacağı korelasyonu kuracaktır. Bilginin daha da kümülatif artışı için yapay zeka sistemleri akademi camiasında takdir görmelidir.

ChatGPT, her ne kadar başka bir zeka olarak adlansa da kullanıcının inisiyatifinde çalışmaktadır. Kişinin verdiği komutlar doğrultusunda üretimler yaptığı için intihal olarak sayılmamalıdır. Örneğin, başka bir yapay zeka çalışması olan DALL-E tarafından üretilen görsellerin hukuksal olarak telif hakları, yapay zekaya ait değil; “prompt” yani komutu girene ait olmaktadır. Bu sebeple ChatGPT gibi sistemlerde de çıkan metnin sahipliği ve çalışmada kullanım hakları komutları girene ait olmalıdır. Bu da intihal şüphesini ortadan kaldırmaktadır.

Biz bugün muhalefet olarak ChatGPT ve benzeri sistemlerin akademik çalışmalarda kullanılmasının önünün açılması gerektiğini savunduk. Umarız ki ileride yapay zekayla birleşen insan zekası hiç olmadığı kadar verimli bilgi üretimine girebilir ve insanlık adına faydalı olabilir.