Kodlama dilinden günlük dile: Prompt mühendisliği

Kodlama dilinden günlük dile: Prompt mühendisliği.
Kodlama dilinden günlük dile: Prompt mühendisliği.

Uzun yıllar boyunca insanlık, kendi eliyle yapıp ettiği makinelerle anlaşabilmenin yollarını aradı. Sanki karşısında kablolardan, devrelerden ve birçok aviyonik (havacılıkta uçaklar, yapay uydular ve uzay araçlarının elektronik sistemleri için kullanılan terim) parçadan ibaret bir yığın yokmuş da bir başka âlemin tanımlayamadığı canlısı varmış gibi davrandı. Bunun için ilk olarak kodlama dillerini geliştirdi.

Sekiz adet ampulün yanıyor ya da yanmıyor (1 ve 0) oluşu ile başlayan serüven, gittikçe yüksek seviyeli programlama dillerine evrildi. Günümüzde gelinen noktada ise bilgisayarlarla iletişim kurabilmek için gündelik dili, hatta argo ifadeleri kullanmak bile yeterli. Bu durum, insanlık hafızasının geçmiş tecrübelerini hatırlayarak şu soruyu sormasına neden oldu: Acaba yazılım dili ile iletişim kurma konusunda uzman kişilere ihtiyaç olduğu gibi günlük dilde de iletişim kurmak için uzmanlık gerekecek mi? Adına “komut mühendisliği” (prompt engineering) denilen bu işlem, yazılımcıları da koltuğundan edecek mi? Gelin bu yazımızda “prompt mühendisliği” denildiğinde neyin kastedildiğini, hâlihazırda neleri başarabildiğini ve ne seviyede olduğunu inceleyelim.

Daha önce de belirtildiği üzere günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, yapay zekâ ve doğal dil işleme gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanmakta. Bu gelişmelerin arkasındaki en sansasyonel ve gözde araçlardan biri, prompt mühendisliği olarak bilinmekte. Prompt mühendisliği, bir yapay zekâ modeline belirli bir girdi verildiğinde, istenilen çıktıyı elde etmek için kullanılan özel metin kalıplarını oluşturma sürecidir. Bu metin kalıpları, yapay zekânın belirli görevleri daha iyi anlamasına ve daha doğru sonuçlar üretmesine yardımcı olur. Özellikle dil modellerinde kullanılan bu teknik, yapay zekânın insan benzeri anlama ve yanıt verme yeteneklerini artırır.

Prompt mühendisliğinin önemli bir özelliği, esnekliği ve geniş uygulama alanıdır. Bu yöntem, çeşitli alanlarda kullanılabilmekte ve farklı gereksinimlere uygun olarak özelleştirilebilmektedir. Örneğin dil çevirisi, metin oluşturma, duygusal analiz gibi çeşitli görevlerde prompt mühendisliği kullanılarak daha etkili sonuçlar elde edilebilir.

Bir diğer görüş ise prompt mühendisliğinin yüksek bir potansiyel taşıdığını savunuyor.
Bir diğer görüş ise prompt mühendisliğinin yüksek bir potansiyel taşıdığını savunuyor.

Yapay zekâ ve doğal dil işleme alanındaki araştırmacılar ve mühendisler, prompt mühendisliğinin potansiyelini keşfetmek için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bu çalışmalar, daha iyi performans sağlayan, daha az veriye ihtiyaç duyan ve daha geniş bir dil yelpazesine uygun modellerin geliştirilmesine olanak tanır. Ayrıca prompt mühendisliği, yapay zekâ sistemlerinin eğitim sürecini hızlandırabilir, daha verimli hâle getirebilir ve daha doğru sonuçlar vermesini sağlayabilir. Örneğin yakın tarihte yayımlanan bir makaleye göre ChatGPT kullanımı esnasında “lütfen”, “rica ediyorum”, “...memnuniyet duyarım” gibi sözcüklerin kullanımı, performansı gözle görülür derecede arttırıyor. Ek olarak bir istekte bulunduktan sonra “eğer istediğim şeyi benim için gerçekleştirirsen sana x miktarda bahşiş/ödül/ücret vereceğim,” denilirse yine çıktının doğruluk oranının arttığı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Her yapay zekâ modelinin eğitim stratejisi ve kullanılan eğitim modelleri farklılık gösterdiğinden bu örüntüleri keşfetmek de prompt mühendisliği kapsamına giriyor.

Peki prompt mühendisliği, gerçekten de geleceğin mesleği olacak mı? Aslında bu soruya cevap vermek için henüz çok erken. Bunun birçok nedeni var. Öncelikle prompt mühendisliği dediğimiz kavram, şu günlerde emekleme aşamasında. Günümüzde yapay zekâya doğru metinler girerek kaliteli çıktılar almayı hedefleyen bir meslek olarak görülüyor ama bu tanım ileride değişecek mi bilemeyiz. Bu noktada iki temel görüş karşımıza çıkıyor: Bunlardan ilki, prompt mühendisliği kavramını 1990’lı yılların ortalarında yaygınlaşan ve 2000’li yılların başlarına kadar devam eden bilgisayar kurslarına benzetiyor. O zamanlarda da klavye ve fare kullanmak insanlar için yeni olduğundan bu konuda uzmanlar ve kurslar faaliyet göstermekteydi. Ancak günümüzde hiç kimse bilgisayar kullanmayı kurslara giderek öğrenmiyor ve sayılı kurum dışında kimse klavye kullanımını öğretmesi için bir uzmana ihtiyaç duymuyor. Bu örnekte olduğu gibi prompt mühendisliği konusunun da zamanla genele yayılacağı, herkesin öğrenmesi gereken bir yetenek olduğu ve kimsenin sırf klavye kullanmayı biliyor diye istihdam edilmediği gibi prompt girebiliyor diye istihdam edilmeyeceği de düşünülüyor.

Bir diğer görüş ise prompt mühendisliğinin yüksek bir potansiyel taşıdığını savunuyor. Bu görüşe göre de prompt mühendisliği, uzun vadede başlı başına bir meslek olarak ele alınmıyor. Ancak mesleki bir avantaj elde etmeyi sağlayacak derecede uzmanlık olarak düşünülüyor. Bunun gerekçeleri ise şu şekilde sıralanabilir:

Gelecekte bu teknik sayesinde daha akıllı, daha esnek ve daha insan benzeri yapay zekâ sistemleri geliştirilebilir.
Gelecekte bu teknik sayesinde daha akıllı, daha esnek ve daha insan benzeri yapay zekâ sistemleri geliştirilebilir.

• Prompt mühendisliğinin etik ve güvenlik açısından beraberinde getirdiği bazı sorumluluklar vardır. Özellikle yanlış kullanıldığında veya kötü niyetli amaçlarla kullanıldığında, bu teknik, yanıltıcı veya zararlı sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle araştırmacılar ve endüstri uzmanları, prompt mühendisliğinin etik ilkelerine ve güvenlik standartlarına uygun olarak kullanılmasını sağlamak için çaba harcamaktadır.

• Yapay zekâ sistemlerinin belirli uygulama alanlarına entegre edilebilmesi, uzmanlık gerektirir. Örneğin herhangi bir sisteme GPT modellerinin doğru bir şekilde entegre edilebilmesi, açık kaynak dil modellerinin kullanılabilir hâle gelmesi, gerçek zamanlı veriyle uyumlu çalışabilmesi gibi konular prompt mühendisliğinin iş tanımı içerisindedir.

• Yapay zekâ modelleri ile iletişim kurabilmenin yanı sıra, bu modelleri kullanarak profesyonel uygulamalar geliştirmek de prompt mühendisinin görevidir. Nitekim prompt mühendisliği yalnızca bilgisayarla iletişim kurmaz, aynı zamanda insanların isteklerini de yapay zekâya doğru iletebilmek için insanlarla da diyalog içerisinde olmalıdır.

Bu iki görüş incelendiğinde ortaya çıkan sonuç gösteriyor ki prompt mühendisliği, yapay zekâ alanında büyük bir potansiyele sahiptir. Gelecekte bu teknik sayesinde daha akıllı, daha esnek ve daha insan benzeri yapay zekâ sistemleri geliştirilebilir. Örneğin daha etkili dil çevirisi modelleri, daha doğru duygusal analiz araçları ve daha akıllı dijital asistanlar gibi uygulamalar, prompt mühendisliği sayesinde mümkün olabilir.

Sonuç olarak prompt mühendisliği bir meslek hâlini alsın ya da almasın, herkesçe öğrenilmesi gereken önemli bir yetenek olarak karşımıza çıkıyor. Tıpkı ilk görüşte bahsedildiği gibi yakın gelecekte bilgisayar kullanmaktan farksız olacak olan prompt mühendisliğini erken dönemlerden itibaren takip etmek ve öğrenmeye çalışmak herkes için faydalı olacaktır. Bu amaçla IBM, Google, OpenAI tarafından hazırlanan ve ücretsiz olarak birçok platformdan erişilebilen kursları takip ederek gelişmelerden haberdar olabilirsiniz. İşler nereye evrilirse evrilsin makinelerle iletişim kurmak her çağın altın bileziği olacaktır.