1. Karşındaki kişiyle aranda duvar oluşturma

Birçok konuda meraklı ya da konuşkan olabiliriz. Ama anlattıklarımızı filtreden geçirmezsek sorun yaşayabiliriz. Kendi bulunduğun taraftan diğer tarafı yargılıyor ya da eleştiriyorsan söylediğin birçok şey kırıcı olabilir, öfkeye sebep olabilir. Siyaset, inanç, mezhep ya da bazı ideolojik konularla ilgili tartışmalardan mümkün olduğunca uzak kalmak gerekir. Ben bu zamana kadar hiçbir siyasi tartışmada kişilerin fikrinin değiştiğini görmedim. Herkes kendi fikrini anlatma derdine girince ortada sadece kuru bir gürültü kalıyor.

2. Havalı görünmeye çalışma

Dünya umrumda değil gibisinden bir tarzınız varsa eğer, karşınızdaki kişiye de saygı duymadığınız, onu önemsemediğiniz mesajını vermiş olursunuz. İlişkilerde kendinizi ezik göstermenizi önermiyorum tabii ki de ama havalı görünmeye çalışarak yalnız kalmanızı da desteklemiyorum. Dikkatinizi iletişime vermeniz, “Şu an sana odaklandım,” mesajını beden diliyle göstermeniz, sizi daha uyumlu ve güçlü bir karakter olarak gösterir. Çünkü iletişim nezaket ve tevazu gerektirir.

3. Her şeye muhalif olma

Bazı insanlar, sanki dünyaya muhalefet etmek için gelmişlerdir. Bir bakmışsın senin ve hayatın için önemli olan bir konuyu, bu insanlara ısrarla anlatmaya çalışıyorsundur. Ne tuhaf değil mi? Ya da eğer sen muhalefet eden taraftaysan kendini hemen değerlendirmeni öneririm. Çünkü her şeye muhalif olan insanlar, olumsuz algılanırlar ve etrafındaki insanlar ondan uzaklaşmaya başlarlar. Şunu düşün, kendi içinde karşı olduğun her şeyi söylemek zorunda mısın? Bunu söylersen hangi amaca ulaşmış olacaksın, neyi elde edeceksin?

4. Sürekli kendini övme

Bazı insanlar herşeyi uzmanlık alanı olarak görürler. Tıp, hukuk, spor, siyaset… Sizce bir insanın her şeyi bilmesi mümkün mü? Her konuda bilginiz olamaz, bilemezsiniz. Kimsenin de sizden böyle bir beklentisi yoktur zaten. Bilmediğini söylemek de büyük bir erdemdir. Kimse bu davranışından dolayı seni yadırgamaz ya da protesto etmez. Bu davranış daha samimi ve daha gerçekçi algılanır. Sen iyiysen kendini çok da anlatmana gerek yoktur. Sen çabanı ortaya koy, diğer insanlar seni takdir eder zaten. Sürekli kendinden bahsetmek, anca antipati oluşturur. Kendini övme, bırak başkaları seni övsün.

5. Dobralık adı altında insanları kırma

“Ben dobra bir adamım, sen çirkinsin, sen çok şişmansın.”, “Ben lafımı esirgemem, anında yapıştırırım.”. Bunlar ne kadar sağlıklı cümleler sizce? Dobralık dediğimiz şey, evet bazen gerekir ama hiçbir zaman size karşı tarafı kırma hakkını vermez. O yüzden bariz gördüğünüz şeyler de olsa “Karşı taraf kırılır mı, üzülür mü, bu onu rencide eder mi?” diye düşünüp filtreden geçirerek söylemek gerekir.

6. Konuşurken geri bildirim al, doğru anlayıp anlamadığını sor!

Senin anlatmak istediğinle karşı tarafın algı penceresi aynı yönde olmayabilir. Geri bildirim vermekten de almaktan da tekrar tekrar aynı şeyleri sormaktan da çekinmeyin. Yanlış anlamak ya da yanlış anlaşılmamak için sormanız gerekenleri sorun. “Sen bana böyle bir şey anlattın, ben de böyle anladım ama doğru mu anladım?” gibi. Böylece belirsiz kalan hususlar varsa ortadan kalkacaktır.

7. Önemli konuları uygun zamanda ve durumda konuş!

İletişimin sağlıklı olması için bütün kanalların açık olması gerekir. Karşı tarafın yüzü, ses tonu, mimikleri iletişimin yönünü etkiler. Eğer ki çok önemli konuları telefonla ya da mesajla görüşürsen, ortadaki iletişim kanallarının tamamı aktive olmadığı için yanlış anlaşılma ortaya çıkabilir veya kolayca halledilebilir bir meselede bile ciddi iletişim kazaları yaşanabilir. Gergin bir anınızda, araba kullanırken ya da uykulu hâlinizle önemli konuları konuşursanız dikkatinizi