İyi, kötü ve reklam

​İyi, kötü ve reklam.
​İyi, kötü ve reklam.

Her ne kadar farkında olmasak da günümüzün büyük bir çoğunluğunda, çeşitli reklamlara maruz kalıyoruz. Sosyal medyada, televizyonda, otobüs camlarında, ışıklı panolarda... Kimisi yukarıdaki gibi bir hayat dersi veriyor kimisi de “ateş seni çağırıyor!” minvalinde iddialı cümleler kuruyor. Bazısı akılda kalmayı bazısı da anlık bir şaşkınlık yaratmayı hedefliyor. Ancak günün sonunda tüm reklamverenlerin yegâne bir amacı var: Kazançlarını katlamak.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz, derler. “Bir noktaya kadar doğrudur” ya da “bu zamana kadar doğruydu” denilebilir belki ama ticaretin fiziksel dünyadan çok sanal dünyada döndüğü günümüzde bu durum biraz daha farklı. Bu noktayı daha iyi anlayabilmek için gelin bazı istatistiklere kulak verelim: Tüm dünyada 30 milyondan fazla e-ticaret sitesi var ve her gün daha fazlası oluşturuluyor. 2022 yılının sonlarında perakende e-ticaret satışları, dünya çapında 5,4 milyar dolara ulaşmıştı. Dünya nüfusunun yüzde 30’u aktif olarak e-ticaret sitelerinden alışveriş yapıyor. Bununla beraber dünya nüfusu değil de küresel internet kullanıcıları ele alınırsa bu nüfusun e-ticaret yoluyla alışveriş yapma oranı, yüzde 95’lere ulaşıyor. Bu kadar hızlı büyüyen, kıyasıya bir rekabetin olduğu ve canlılığını kaybetmeyen bir pazarda doğru ürünün doğru tüketiciye ulaşması da hayati bir önem taşıyor. Bu rekabetin üstesinden gelmek ve müşterilerin kalbini kazanmak için markalar, teknolojik yeniliklerin gücünden yararlanmak zorundalar. İşte tam burada, (üretken) yapay zekâ teknolojileri devreye giriyor.

Biz de bu yazımızda, e-ticaret dünyasında mükemmeliyeti yakalamanın anahtarları olan yapay zekâ başlıklarını listeledik. Bu teknolojiler, sadece reklamcılığın sınırlarını zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda müşterilerle daha kişisel ve etkileşimli deneyimler sunarak markaların rakiplerinden ayrılmasını sağlıyor. E-ticaret platformlarına entegre edilen bu yenilikçi teknolojiler, reklam stratejilerini optimize etmek, müşteri memnuniyetini artırmak ve daha fazla dönüşüm elde etmek için nasıl kullanılıyor, madde madde inceleyelim.

Makine öğrenimi ve kişiselleştirme

E-ticaret dünyasında makine öğrenimi, reklam stratejilerini optimize etme ve müşterilere kişisel bir deneyim sunma konusunda büyük fayda sağlıyor. Bu teknik, temelde büyük veri setlerini analiz ederek desenleri ve ilişkileri belirleyebilme yeteneği üzerine kurulu bir yapay zekâ dalını ifade ediyor. Müşteri davranışları ve tercihleri incelenirken, makine öğrenimi algoritmalarından faydalanılıyor. Bir müşterinin geçmiş alışverişlerinden, sepetine eklediği ürünlere, hatta bir ürün sayfasında ne kadar süre geçirdiğine kadar bir dizi veri analiz ediliyor. Bu analiz sonucunda, müşteri hakkında önemli tahminler yapmak mümkün oluyor. Örneğin bir müşterinin belirli bir ürün kategorisine ilgisi varsa bu bilgi kullanılarak ilgili ürünlerin öne çıkarılacağı reklamlar oluşturuluyor ya da bir müşteri belirli bir ürünü sık sık sepetine ekliyorsa bu ürünle ilgili özel teklifler içeren kişisel reklamlar gösteriliyor. Bu şekilde tüketiciye uygun kişisel reklamlar oluşturulmuş oluyor.

Yapay zekâ destekli sohbet robotları (Chatbot’lar)

E-ticaret platformlarında müşteri deneyimini geliştirmenin yollarından biri de yapay zekâ destekli chatbot’ları kullanmak. Chatbot'lar, müşterilere insan benzeri bir deneyim sunmak için doğal dil işleme (NLP) ve makine öğrenimi tekniklerini kullanıyor. Bu chatbot'lar, müşteri sorularını anlamak, yanıtlamak ve hatta daha karmaşık talepleri yerine getirmek için eğitiliyor.

Örneğin bir müşteri, bir ürün hakkında bilgi istediğinde, yapay zekâ destekli chatbot soruyu anlar ve ürünün özellikleri, fiyatı, stok durumu gibi detayları doğrudan müşteriyle paylaşabilir. Bununla birlikte chatbot’lar, müşteri taleplerini anında yerine getirebilir. Ayrıca bir müşteri siparişini değiştirmek istediğinde veya bir ürünü iade etmek istediğinde chatbot, müşterinin talebini hızla işleme alabilir.

Chatbot’lar müşteri deneyimini kişiselleştirmede de önemli bir rol oynar. Müşteriye özel teklifler sunabilir, daha önceki alışveriş geçmişini analiz ederek önerilerde bulunabilir ve müşteri memnuniyetini artırmak için geri bildirim toplayabilirler. Ayrıca 7/24 hizmet sunabilme özelliği, müşterilere istedikleri her an yardımcı olabilme avantajını sağlar.

Yapay zekâ destekli chatbot’lar, sadece müşterilerin ihtiyaçlarını anlamakla kalmaz, aynı zamanda müşteri temsilcilerinin zamanını da verimli bir şekilde kullanmalarını sağlar. Basit ve tekrarlayıcı soruları yanıtlama görevini üstlenen chatbot’lar, müşteri temsilcilerini daha karmaşık ve önemli sorunlarla ilgilenmeye yönlendirir. Bu, müşteri hizmetlerinin kalitesini artırırken iş süreçlerini de optimize eder. H 23

Generative (üretken) AI (yapay zekâ) ve kreatif tasarım

Bu teknoloji, büyük veri setlerini kullanarak yeni fikirler üretme ve özgün içerikler oluşturma yeteneğine sahip.
Bu teknoloji, büyük veri setlerini kullanarak yeni fikirler üretme ve özgün içerikler oluşturma yeteneğine sahip.

Reklam dünyasının önde gelen gereksinimlerinden birinin çarpıcı grafikler olduğu söylense hata edilmiş olmaz. Hâl böyleyken üretken yapay zekâ teknolojileri, reklam dünyasında kreatif tasarımın sınırlarını genişleten ve inovasyonu tetikleyen bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Bu teknoloji, büyük veri setlerini kullanarak yeni fikirler üretme ve özgün içerikler oluşturma yeteneğine sahip. Bu algoritmalar desenleri, renkleri, metinleri ve hatta sesleri analiz ederek, bu unsurları bir araya getirip eşsiz reklam içerikleri oluşturabiliyor. Örneğin bir giyim markası için üretken AI, mevsim trendlerini, renk kombinasyonlarını ve kumaş dokularını analiz ederek, yeni koleksiyon için özgün tasarımlar çıkarabiliyor. Ek olarak satıcılar için büyük bir yük ve külfet olan ürün fotoğrafçılığı da yapay zekâ ile rahata kavuşuyor. AWS’in yakın zamanda duyurduğu bir uygulama, ürünün istenilen ışık ve ortamda görüntülenmesine olanak sağlıyor. Yapay zekânın tek bir görüntü oluşturmasının yanı sıra, video reklamlarında üretken AI kullanımı da oldukça etkileyici. Algoritmalar, video içeriklerini analiz ederek hızlı ve dinamik bir şekilde animasyonlar oluşturuyor, sahneleri bir araya getirip özgün video reklamlar üretebiliyor. Bu video içeriklerinde müzik, renk paleti ve kurgu da incelikli olarak üretken AI tarafından belirleniyor. Bu, markaların görsel ve işitsel estetiğini mükemmel bir şekilde yansıtan reklam kampanyaları oluşturmasına olanak sağlıyor.

Bunların yanı sıra, yapay zekâ teknolojileri kullanılarak interaktif reklam formatları da geliştiriliyor. Örneğin bir marka, kullanıcıların ürünleri özelleştirmesine olanak tanıyan bir interaktif reklam oluşturmak istiyorsa üretken AI algoritmaları, kullanıcıların tercihlerine ve seçimlerine dayalı olarak canlı olarak özelleştirilmiş içerikler oluşturabiliyor. Bu da izleyicilerin reklam içeriğine daha fazla bağlanmasını sağlıyor.

Veri madenciliği ve analitik

Veri madenciliği ve analitik, -e-ticaret sektörü için- markaların müşteri davranışlarını anlamalarına, trendleri belirlemelerine ve reklam stratejilerini optimize etmelerine yardımcı olan güçlü bir yapay zekâ yöntemidir denilebilir. Bu süreç, büyük veri kümeleri üzerinde detaylı analizler yapmayı gerektirir. Bu veriler, ana hatlarıyla müşterilerin web sitelerinde geçirdikleri süre, hangi ürünleri inceledikleri, hangi ürünleri satın aldıkları gibi çeşitli demografik, coğrafi ve davranışsal özelliklerinden meydana gelir. Veri işleme gücüne ve kapasitesine göre sayısız değişken barındırılabilir.

Veri madenciliği ve analitik teknikleri, algoritma ve istatistiksel yöntemler kullanarak bu verileri analiz eder. Böylece müşterilerin satın alma süreçlerindeki adımların detaylı bir şekilde incelenmesi mümkün olur. Hangi aşamada müşterilerin satın alma sürecinden vazgeçtikleri, hangi ürünlerin bir arada satın alındığı gibi bilgiler elde edilir. Bu veriler, alışveriş deneyimini optimize etmek, satış grafiklerini düzeltmek ve müşteri sadakatini artırmak için bir fırsat oluşturur.

Ayrıca sosyal medya ve diğer dijital platformlardan elde edilen veriler de analiz edilerek, markaların hedef kitlesine nasıl ulaşabileceği ve hangi tür içeriklerin daha etkili olduğu gibi bilgilere ulaşılmasına imkân sağlanır. Bu sayede reklam bütçesi daha etkili bir şekilde kullanılabilir, reklam mesajları daha kişisel hale getirilebilir ve müşteri memnuniyeti artırılabilir.

Sürekli iyileştirme ve reaksiyon:

Reklam kampanyaları başladıktan sonra, yapay zekâ sürekli olarak verileri analiz eder, yeni trendleri ve müşteri davranışlarını değerlendirir. Bu sürekli izleme ve analiz, reklam stratejilerini anında ayarlama ve değiştirme esnekliği sağlar. Örneğin bir ürün belirli bir coğrafi bölgede daha fazla talep görüyorsa reklam bütçesi o bölgeye yönlendirilebilir.

Sonuç olarak açıkça görülüyor ki e-ticaret dünyasında yapay zekâ teknolojileri, reklamcılığı sadece bir ürünü satma sürecinden öteye taşıyor. Bu yenilikçi yaklaşımlar, markaların müşterilere daha kişisel, etkileşimli ve özgün deneyimler sunmalarına olanak tanıyor. Bu deneyimler, sadece bir ürünün değil; bir hikâyenin, bir duygunun ve bir yaşam tarzının parçası haline geliyor. Müşteri doğru içeriğe ulaşırken, üretici de kaynaklarını verimli kullanmış oluyor.

Gelecekte yapay zekânın rolünün daha da büyüyeceği su götürmez bir gerçek. Daha karmaşık analizler, daha sofistike içerikler ve daha derin müşteri etkileşimleri, e-ticaret dünyasını şekillendirecek. Ancak ne kadar ileri gidilirse gidilsin, teknolojinin bu gücüyle birlikte, insan dokunuşunun ve yaratıcılığın değerinin bu sektörde asla azalmayacağına inananlardanım. Gerçek başarı, teknoloji ile insanın el ele vermesiyle mümkün olacak. Yapay zekâ ise yalnızca geleceğe uyum sürecinin bir anahtarı olarak elimizin altında duracak.