Hey yaz! Yeni geldin bitemezsin!
Bu yıl yaz, bizi biraz bekletti. Gelmek için bayağı nazlandı, öyle hemen bırakmayız. Yaz havasının zirvesini yaşadığımız, güneşe ve sıcağa doyduğumuz; hatta zaman zaman da sıkıldığımız bir ay yaşıyoruz. Herhalde sonbahar gelmeden önce bizi iyice sıkıyor ki gittiğine üzülmeyelim.
Bu yaz, -hatta kışın bile- beyazın tadını doyasıya çıkardık. Kim sevmez ki her giydiğinde kendini mükemmel hissettirecek bir parçayı. Hem kızların hem de erkeklerin dolaplarının olmazsa olmazı, mutlaka en az bir tane beyaz parça vardır. Beyaz keten gömlekler kadar keten pantolonlar ya da beyaz kot pantolonlar yazın kurtarıcısıdır.
Dolabına beyaz bir sayfa aç!
Hiçbir şey, bir kotun üzerine giyilen beyaz bir gömlek kadar yazı tanımlayamaz bana göre. Akşam dışarı çıkarken bir kot, güzel bir ayakkabı ve aksesuarlarla hareketlendirdiğimiz ya da ceketlerin içinde sade bir şıklık oluşturan beyazlar, yaz günleri hemen her zaman kurtarıcımızdır. Beyaz, sadece gömlek, pantolon, elbise, ayakkabı, çanta, şapka değil; aklımızdaki her kıyafete zahmetsizce kombinlenebilen bir renktir. Temel giysilere ve gündelik tişörtlere çok yakıştığını da unutmayalım.
Seç, tamamla, tarzını belirle!
Beyaz, mükemmel bir boş tuvaldir aksesuarlarının parıltısını göstermek için inanılmaz kullanışlı bir arka plandır. Beyazla ilgili bir diğer önemli özellik de giydiğinde bir yansıtıcı görevi görerek yüzümüzü son derece ince ve hoş bir şekilde aydınlatmasıdır. Yaptığımız makyajın hakkını verir ve yüzümüzü net bir şekilde ortaya çıkarır. Beyaz, her renkle uyumludur. Kombin yapmamızı kolaylaştırdığı için ona yardımsever ve iyi huylu bir renk diyebiliriz. İyi huylu, uyumlu arkadaşlarımızı kırmamak için daha hassas davranmamız gerektiği gibi beyaz renk kıyafetlerimize de nazik davranmalı, onlarlayken daha dikkatli olmalıyız. Ama herkesin olduğu gibi bu uyumlu arkadaşımızın da kötü huyları var maalesef. Kusur gördüğünde affetmez, kusurları ön plana çıkarıp dikkati o yöne çeker.
Riskli taraflarına dikkat!
Beyaz iç gösteren bir renktir. Bilinenin aksine beyaz bir etek, elbise ya da pantolonun içine beyaz iç çamaşırı değil, ten rengi bir iç çamaşır tercih etmeliyiz. Böylece belirginliği minimuma inecektir. Astar faktörünü de atlamamak lazım elbette. Eğer yine de rahatsız oluyorsanız mutlaka astar ile birlikte kullanmakta fayda var. Kusurları açığa çıkarmak için bekleyen beyazın huyunu bildiğimizden kilo ve boyumuza, yani vücut tipimize uygun kıyafetler seçmeliyiz. Özellikle elbise seçimlerinde kesinlikle denemeden almamanızı öneririm. Mankende durduğu gibi üzerimizde durmama ihtimali yüksek. Eğer online olarak alışveriş yapıyorsak iade ve değişim koşullarına iyice bakmakta fayda var. Her ne kadar manken ölçüleri belirtiliyor olsa da ten renginden bacak/gövde boyuna kadar olan farklılıklarla elbise üzerinizde bambaşka şekilde görünebilir. Riske atmamak için üzerimize oturmayan rahat kesim elbiseler tercih edilebilir. Belimizi ince göstermek için kemer kullanabilir; dikkati dağıtmak için omuz detayı ya da büyük aksesuarlar kullanabiliriz. Omuzlarımız ne kadar ön plana çıkarsa belimiz o kadar ince görünecektir. Vücudumuzu iyi tanıyıp ona göre seçim yaparak olduğumuzdan daha şık görünebiliriz.
Kendine güven!
Beyaz giyip dışarı çıktıktan sonra da bütün gün pür dikkat gezmemiz ve oturduğumuz yerlere dikkat etmemiz gerekecek. Yemek yerken özellikle daha da özen göstermeliyiz. Sadece senin görebileceğin kadar küçük bir leke, bazen fazlasıyla canımızı sıkabiliyor. Yazın giydiğimiz her kıyafetin nefes alan ve serin tutan kumaşlardan yapılmış olmasına dikkat etmemiz gerektiğini de hatırlatmadan geçemeyeceğim. Ve en önemli unsur ise şu: Ne giyersen giy, kendine güven! Giyinirken kendini rahat ve şık hissetmen, görünümünü olumlu yönde etkileyecek, gününün daha güzel geçmesini sağlayacak. Unutma önemli olan sensin...