Hollanda'nın kuzeydeki Groningen şehrinin ziyaret etmeye değer olup olmadığını mı merak ediyorsunuz? Turizm potansiyeli yüksek şehirlerden nispeten daha az turist çeken ya da insanların gitmeye üşendikleri bölgeler her zaman dikkatimi çeker. Hollanda’nın turizm potansiyeli düşünüldüğünde ve çoğu insanın Groningen'i atlayıp Lahey, Rotterdam, Utrecht ve tabii ki Amsterdam gibi yerleri tercih ettiklerini gördüğümüzde, kitapsever Groningen incelenmesi gereken bir yer olarak karşımıza çıkıyor.

Kitap kurdu gençlerin şehri Groningen, köklü tarihi, zengin kültürü ve genç nüfusuyla cazibe kazanıyor. Çok sayıda Türk öğrenciye ev sahipliği yapan kent hem modern yaşamın dinamiklerini hem de geçmişin izlerini ustaca harmanlayan bir atmosfere sahip. Hatta biraz daha ileriye gidip, mimaride ve bazı geleneklerde hâlâ Orta Çağ'ı yaşayan bir kent olduğunu söyleyebiliriz.

Hollanda'da herhangi bir yere gitmek, son derece sistematik tren hizmeti veren NS sayesinde oldukça basittir. Tren ve trene dair çeşitlilik, her şehre kolayca ulaşmanızı sağlar. Ayrıca FlixBus gibi otobüs firmaları sayesinde kolaylıkla seyahat edebiliyorsunuz. Ama genelde en hızlı ulaşımın tren olduğunu ve tren istasyonların şehir merkezlerinde bulunduğunu hatırlatmakta fayda var. Dolayısıyla bir şehre trenle gittiğinizde şehrin tam kalbine inmiş oluyorsunuz. Amsterdam Schiphol Havaalanı'ndan şehir merkezinin hemen yanı başında bulunan Groningen Merkez İstasyonu'na iki saatlik tren yolculuğuyla ulaşabiliyorsunuz.

Satırlarda kaybolan şehir

Groningen, Avrupa’nın en büyük doğal gaz rezerv ve üretim alanlarından biri. Ancak şehirde sanayileşme adına bir bozulma ya da kent dokusunun yapılaşmaya açılması gibi bir durum söz konusu değil. Kente adım attığınızda, Orta Çağ'dan kalma yapılar ve tarihî sokaklar sizi karşılıyor. Şehrin kalbinde yer alan Martinitoren, 13. yüzyılda inşa edilmiş ve Groningen'in sembolü hâline gelmiş bir kule. Şehrin en eski kilisesi olan Martinikerk'in çan kulesi, 1469 ile 1482 yılları arasında inşa edilmiş. 96,8 metre yüksekliğindeki kulenin tepesinden Groningen ve çevresindeki kırsalın 360 derecelik manzarasını görebilirsiniz. Gotik mimarinin bu güzel örneği, şehri kuşbakışı izlemek, tarihî binaların ve modern yapıların nasıl da iç içe geçtiğini görmek için en uygun nokta.

Groningen, büyük bir öğrenci nüfusuna ev sahipliği yapması nedeniyle enerjik ve dinamik bir şehir. Groningen Üniversitesi, Hollanda'nın en eski üniversitelerinden biri ve dünya çapında tanınan bir eğitim kurumu. Şehrin bir diğer köklü eğitim kurumu olan Hanze de Hollanda’nın en büyük uygulamalı bilimler üniversitesi. Şehrin tüm sakinlerin yüzde 25'i, bu iki üniversiteden birinde öğrenci. Bu durum, şehri kültürel etkinlikler, festivaller ve canlı bir sosyal yaşamla dolduruyor. Her köşe başında bir kafe, hemen her yerde kitap okuyan insanlar, kütüphaneler, kamusal kitap dolapları bulmak mümkün. Özellikle Vismarkt ve Grote Markt çevresinde yer alan mekânlar hem yerel halkın hem de turistlerin favori buluşma noktalarından.

Açık hava pazarı Vismarkt, Groningen'de görülmesi gereken yerlerden biri. Salı, cuma, cumartesi ve pazar günleri kurulan alışveriş mekânı, Avrupa'nın en iyi pazarlarından biri kabul ediliyor. Şehrin ortasında, özellikle rahat alışveriş için hazırlanmış geniş bir alana kurulan Vismarkt'ta deniz ürünleri seçeneklerinin yanı sıra; meyve, sebze, peynir çeşitleri ile el yapımı kıyafetler, hediyelik eşyalar ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz. Pazar günleri sabah dokuzda açılıyor ve akşamüstü saat beşe kadar da açık kalıyor. Öğle vaktine doğru bu pazara giderseniz, burada öğle yemeği yemenizi öneririm. Hafif kızarmış balık parçaları ve sosla servis edilen taze “kibbeling” deneyebilirsiniz ki en tipik Kuzey Hollanda yemeklerinden biridir. Pazarın kapanış vaktine yakın bir zamanda satılan ürünleri indirimli alma şansına sahip olabilirsiniz. Kentteki tek alışveriş olanağı Vismarkt değil. Şehrin gözde alışveriş caddesi olan Herestraat, birçok kitapçıyı ve butik dükkânı bir arada bulabileceğiniz bir yer. Visserstraat ve Folkingestraat çevresindeki restoranlar da farklı yeme – içme seçenekleri sunuyor.

Bisikletle gelen...

Groningen, sanatseverleri de mutlu ediyor. Groninger Müzesi, şehrin en önemli kültürel simgelerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği, yenilikçi tasarımıyla dikkat çeken bir yapıda hem yerel sanatçıların hem de uluslararası üne sahip isimlerin eserleri görülebiliyor. Şehrin sokaklarında ve kanal boylarında dolaşırken göreceğiniz birçok heykel ve duvar resmi de Groningen'in sanat atmosferine katkı sunuyor.

Şehir, tarihî ve modern unsurların yanı sıra doğayla da iç içe. Noorderplantsoen, yerel halkın ve öğrencilerin dinlenmek, yürüyüş yapmak veya bisiklete binmek için tercih ettiği güzel bir park. Şehrin hemen dışında yer alan Paterwoldsemeer Gölü'nün yemyeşil kıyıları ise kitapsever gençlerin uğrak yerlerinden. Üstelik burada su sporları da yapılabiliyor. Gölde kürekli sporlardan birine katılarak doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

Groningen, havasının temizliği ile de cazibe kazanıyor. İstatistiklere göre şehir içindeki yolculukların yüzde 57'si bisikletle yapılıyor. Bu, dünya ortalamasıyla kıyaslandığında oldukça yüksek bir oran. Bu nedenle Groningen'e “bisiklet şehri” deniliyor. Hollanda standartlarının da üstünde olan bisiklet kullanma alışkanlığı, kentte sakin ve rahat bir ulaşım olanağı sağlıyor.

Kanal boyu izlenimleri

Şehrin en eski liman bölgesinde, kanal kenarında sıralanan eski depolar, şehrin endüstriyel belleğini yaşatıyor. Bugün konut ya da iş yeri olarak kullanılan binalara yakın geçmişte gemiler yanaşır, gün boyunca mal taşıyan at arabası tekerleklerin tıkırtısı ve atların nal sesleri duyulurmuş. Rıhtım ve kanal boyunca yürürken tam 28 tane tarihî bina ve 11 tane belediye anıtının yanından geçiyorsunuz ve sanki bir tablonun içine adım atmışsınız gibi hissediyorsunuz.

Kanallardaki su seviyesinin yükselip alçalmasına yol açan gelgit, rıhtımın ve yapıların inşa edilme biçimini de etkilemiş. Limanın denizle doğrudan bağlantısının olduğu günlerde foklar buralarda gezinirmiş. Groningenlilerin metceziri daha fazla bekleyecek sabrı kalmayınca gelgitte bile gemilere yükleme ve boşaltma yapabilecekleri bir rıhtım, yani Hoge der A'yı inşa etmişler. Kanalın diğer tarafında ise gelgit sırasında kullanılmak üzere alçak bir rıhtım, yani de Lage der A yapılmış. Bu sayede ticaretin kesintisiz biçimde devam etmesi sağlanmış. Bugün bu hat üzerindeki mavnaların çoğu, ev ya da restoran olarak kullanılıyor.

Vesting Bourtange Kalesi

Bir sonraki durağımız olan Vesting Bourtange Kalesi, 16. yüzyılın sonlarındaki Seksen Yıl Savaşları sırasında bir savunma yapısı olarak inşa edilmiş. Kalenin burçları, hangi yönden gelirse gelsin düşmanı net biçimde görmeyi sağlayacak şekilde yapılmış. Bataklıklarla çevrili bir yıldız şeklindeki kale, İspanyol askerlerine direnmesi ile tanınıyor. Orijinal dokusu korunarak estore edilen kale, ziyaretçilerine harika manzaralar sunuyor. Kentte bu kale dışında antik köy Niehove, Sadaka Evleri, Piloersemaborg Malikâneleri ve Groningen Forumu gibi görülmeye değer yerler de bulunuyor. Sonuç olarak Groningen, tarihi, doğası ve kitap okumaya teşvik eden kültürel atmosferiyle keşfedilmeyi bekleyen bir şehir. Hem sakin bir hafta sonu tatili hem de dolu dolu bir kültürel gezi arayanlar için tercih edilebilir bir destinasyon. Siz siz olun, kitabınızı yanınıza almadan yola çıkmayın!