Fotoğraflarda kullanılan renklerin psikolojik etkisi

Temelde iki renk türünden bahsedilir; sıcak ve soğuk renkler. Kırmızı, turuncu ve sarı tonlar sıcak; yeşil, mavi ve mor tonlar soğuk renklerdir. Sıcak renkler daha aktif duygular üretirken, soğuk renk tonlarında izleyicinin duyguları durağan bir hâl alır ve yumuşar. Gelin; altı temel rengin hissettirdiklerine daha yakından bakalım.

Kırmızı

Kırmızı, doğada nadir bulabildiğimiz renklerdendir ve romantizmi çağrıştırması sebebiyle fotoğrafçıların gözdesidir. Sıcak renk kategorisine giren kırmızıyı gün batımının tonlarında, sonbahar renklerinin çeşitliliğinde ya da ilkbaharda açan kırmızı çiçeklerde bulabiliyoruz. İçinde bulunduğumuz ortamda kırmızının yokluğunu farkettiğimizde ise, kırmızı obje veya aksesuarlarla kompozisyonumuzu tamamlıyoruz. Bu gibi sahnelerde elbise, şemsiye, şapka, gül, eşarp gibi nesneleri değerlendirebilirsiniz.

Turuncu

Turuncu ve ona yakın tonlar, doğada daha yaygındır. Kırmızı gibi enerjiktir ama romantizmi değil, değişimi simgelemektedir. Sonbahar mevsiminin en baskın tonlarından olup, manzara fotoğrafçılarının da favori renklerinden biridir.

Sarı

Sıcak renk tonlarından biri olan sarı, neşe ve iyimserlikle ilişkilendirilir. Güneşle güçlü bir bağı vardır. Umut vericidir. Kendini en çok sonbahar aylarında göstermeyi sever. Hem çimen ya da yaprak gibi soğuk renklerde hem de gün batımının turuncusunda bir bileşen görevi üstlenmiş olması, sarı rengin önemli özelliklerindendir.

Yeşil

Yeşil ve yeşilin tonları doğada en çok karşılaştığımız renklerdir. Soğuk bir renk olsa da, ferahlatıcı ve dinginleştirici bir etkiye sahiptir. Doğamızı temsil ettiği için fotoğraflarda görmekten büyük keyif aldığımız sahneler sunar.

Mavi

Mavi, Alman edebiyatçı Goethe’nin “Renk Öğretisi” adlı kitabında dediği gibi “peşinden sürükleyen” renklerdendir. Barışı, sükuneti, huzuru ve uyumu temsil etmesi nedeniyle, en çok aranan tonlardandır. Onu genelde gökyüzünde ve derin sularda buluruz. Uzaklarda olduğu için de ulaşılmaz olduğunu düşünürüz. Doğal ışık zamanlarında gün batımından hemen sonra ve gün doğumundan hemen önce meydana gelen mavi saatler, manzara fotoğrafçılarının sabırla beklediği anlardandır.

Mor

Mor ve eflatun tonlar, gizemcilik ile bağdaştırlır. Ruhumuza temas ederek rahatlatıcı bir etki oluşturur. Doğada görülebilecek en nadir renklerdendir. Kendini bazı gün doğumlarında ve çiçek türlerinde göstererek, izleyenleri hayran bırakır.

Fotoğraflarda renklerin birbirleriyle olan etkileşim biçimlerini doğru yansıtmak önemlidir. Dünya neredeyse sonsuz renk çeşitliliğine sahiptir ve bazı renk kombinasyonları diğerlerinden daha iyi çalışır. Bilinen renk teorisinde her rengin bir tamamlayıcısı, yani zıt rengi vardır. Bu zıt renkleri doğal halleriyle yakalamak çoğu zaman mümkün değildir. Bu kombinasyonu hayal gücümüzle biz fotoğrafçılar oluşturuyoruz. Fotoğrafta zıt renklerin kullanılmasıyla baskın rengin etkisi güçlenirken, sahnenin hafızda kalıcılığı da yükselmiş oluyor. Gelin, birlikte kullanabileceğimiz zıt tonlara bir göz atalım.

Kırmızı ve Yeşil

Doğada çok görünen yeşil ile az görünen kırmızı bir detayı buluşturduğunuzda ilgi odağını asıl konunuza rahatlıkla çekebilirsiniz.

Mavi ve Turuncu

Değişimi simgeleyen turuncu ile huzurun temsilcisi maviyi yanyana getirdiğinizde, izleyicinin “harekete geçiren” duygularını tetiklemekte zorlanmazsınız. Göz alıcı ve canlı olan turuncu, genellikle dikkati yönlendirmek için kullanılır ve mavinin tamamlayıcı rengidir.

Mor ve Sarı

Az bulunan mor ile çok görülen sarının buluşması izleyicinin ruhuna iyimserlik ve huzur ekerken, yaşama sevincini de pekiştirmiş olur. Sevinç, yeniden doğuş, yenilenme, değişim ve enerji çağrışımlarıyla yüklü olan bu iki zıt tonu, doğal ortamlarda yan yana görmek zor, ancak hayal gücümüzle ve kullanacağımız objelerle bu etkiyi hissettirmek mümkün. Hayatınızda ve fotoğraflarınızda hepimize umut aşılayacak renkler her zaman var olsun.