Fobi

Fobiler birçok insanda görülüyor ve aynı zamanda tedavi edilebilir.
Fobiler birçok insanda görülüyor ve aynı zamanda tedavi edilebilir.

Fobi kelimesi, bir nesneye, duruma veya canlıya karşı duyulan anlamsız korku anlamına geliyor. Örümcek fobisi olan araknofobiyi veya su korkusu anlamına gelen hidrofobiyi birçoğunuz duymuşsunuzdur. Ülkemizde en az 8 milyon kişi fobilerden muzdarip. Bunlardan en yaygınları örümcek, yılan, yükseklik ve uçma korkusu... Peki, az bilinen veya hiç duymamış olabileceğiniz 10 garip fobiyi öğrenmek ister miydiniz?

Turofobi

Turofobi bir peynir korkusu ve adını Yunanca peynir anlamına gelen “turi” kelimesinden alıyor. Evet, kahvaltılarımızın vazgeçilmezi olan peynirlerin yanına dahi yaklaşamayan bazı insanlar var. 2016’da Sun Gazetesi’nde peynirle ilk tanıştığı anı ‘travmatik’ olarak nitelendiren, bu fobiye sahip bir üniversite öğrencisi ile röportaj yapıldı. Buna göre turofobiye sahip olan birey, tüm peynirlerden korktuğunu ancak mozarellanın diğer peynirler kadar korkutucu olmadığını söyledi.

Omfalofobi

Omfalofobi, göbek deliği korkusu. Yani başkalarının göbek deliğine yaklaşmasına tahammül edememe veya başka birinin göbek deliğine bakamama anlamına gelebiliyor. 2018’de Daily Mail, bu fobiden muzdarip 25 yaşındaki bir öğrenciye sayfalarında yer verdi. Bu fobiye sahip kişi birinin göbek deliğini gördüğünde panik atak geçirdiğini ve fiziksel olarak kendini hasta gibi hissettiğini söylüyor. Başka biri onun göbeğine dokunduğunda da sanki iç organlarına dokunduğunu hissettiğini söyledi.

Nomofobi

Bu fobi ise oldukça garip ve özellikle genç nesil arasında çok yaygın hale gelmeye başlıyor. Nomofobi, cep telefonsuz veya internetsiz kalma korkusu olarak tanımlanıyor. Psychology Today’e göre, nomofobik bireyler telefonlarıyla yatıyor, duş alıyor ve gittikleri her yere götürme yolunu tercih ediyor. Cep telefonu bağımlılığı günümüzde büyük bir konu haline geldi ancak insanların teknolojik ürünleri olmadığında büyük korkular yaşadığına şaşırabilirsiniz. İngiltere’de 2100 kişi ile yapılan bir araştırma, erkeklerin %58’inin kadınların ise %47’sinin bu fobiden muzdarip olduğunu ortaya koydu. Belki de bağımlı olmamız için oluşturulan bu aletler ileride bu oranı artırabilir.

Fagofobi

Bu fobi türü yutma korkusu anlamına geliyor. Ancak yemek yemekten korkmakla ilgili değil. Daha çok boğulmaktan korkmak gibi düşünebiliriz. Bu tür bireylerin boğaz kasları atak anında esner, spazm yapar ve istenmeyen maddeleri ağızdan dışarı atar. Daha çok su, yiyecek veya ilaçları tüketirken karşılaşılıyor ve çok ciddi sonuçlar getirebiliyor. Bu yüzden ciddi bir sorun haline gelebilir ve tedavisi terapidir diyebiliriz.

Triskaidekafobi

Bu fobi sadece 13 sayısından korkmak ile ilgili. Peki, neden özellikle 13? Batıl inançlarda, bazı mit veya hikayelerde genellikle 13 sayısının çok da hoş bir sayı olmadığını duymuşuzdur. Time dergisinde yayınlanan makaleye göre, bu psikolojik bir hastalıktan çok batıl bir inanç. Bu yüzden özellikle yurt dışındaki bazı işletmeler, koridorlarda, katlarda veya odalarda bu numarayı kullanmıyorlar. Çünkü bu fobiye sahip kişiler bu numaradan uzak durmak için ciddi bir efor harcıyor.

Ablütofobi

Bu fobi türü diğerlerinden biraz daha zorlayıcı olabilir. Özellikle bu fobiye sahip kişileri sevdikleri için… Ablütofobi yıkanmaktan veya banyo yapmaktan korkmak anlamına geliyor. Çocuklarda yetişkinlerden çok daha fazla yaygın ve birkaç yüz yıl önce Avrupa’da birçok insan bu fobiye sahipti. Günümüzde ise banyo yaparken yaşanan travmatik deneyimlerle ilgili olduğu düşünülüyor.

Dekstrofobi

Bu fobi türü de gerçekten fazlasıyla zorlayıcı. Dekstrofobi şöyle açıklanıyor: “Kişinin sağ tarafında duran şeylerden korkması hali.” Bu fobi obsesif kompülsif kişilik bozukluğu yani takıntı hastalığı ile ilgili ve bu fobiye sahip bireyler, evlerinde veya ofislerinde sürekli sol taraflarına bir şeyler yığmakla ilgileniyorlar. İnsanların solunda durmaktan hatta araç kullanırken sollama yapmaktan hoşlanmazlar. Levofobi de tam tersi. Sol tarafta duran şeylerden korkma. Birinin her iki fobisi de varsa işi gerçekten zor diyebiliriz.

Somnifobi

İnsanlar teknolojik ürünleri olmadığında korkar hale geldiler.
İnsanlar teknolojik ürünleri olmadığında korkar hale geldiler.

Somnifobi, uyuma veya uykuya dalma korkusu olarak tanımlanıyor. Gece korku filmi izlediğinizi yahut güvende hissetmediğiniz için uyumak istemediğinizi bir düşünün. Birçok insan bu korkuyu hayatları boyunca birkaç kez yaşıyor. Bu korkular fazlasıyla normal ve genellikle zamanla kayboluyor. Ancak somnifobi ise uzun süreli. Minnesota Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, özellikle sık sık uyku felci yaşayan insanlar kısmen uyanık olsalar bile hareket etmekte zorlandığını söylüyor ve bu da somnifobiye yol açabiliyor.

Fobofobi

Bu fobi ise fobilerden korkma yani korkmaktan korkma olarak tanımlanıyor. Yani bu fobiye sahip insanlar korkunun kendilerini nasıl etkileyeceğini o kadar iyi bilirler ki, yaşayacakları korkudan dolayı fazlasıyla zorlanırlar. Fobofobide “Ya bir fobim olursa?” düşüncesiyle birlikte yoğun kaygılar yaşayan kişi aniden baş dönmesi, gerginlik, çarpıntı gibi fiziksel semptomlar gösterebiliyor. Bu bir tür kaygı bozukluğu ve aynı zamanda kendini panik olarak da gösterebiliyor. Kulağa tuhaf gelse de listedeki en yaygın fobi bu.

Arakibutirofobi

Arakibutirofobi, fıstık ezmesinin damağa yapışmasından korkma anlamına geliyor. Kimse damağına bir şey yapışmasından hoşlanmaz. Ancak bu fobiye sahip insanlar diğerlerinden çok daha şiddetli tepkiler verebilir. Elbette fobinin şiddeti kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Bu fobiden muzdarip olan bireylerden bazıları az miktarda fıstık ezmesi yiyebilir. Ama bazıları fıstık ezmesi veya fıstık ezmesine benzer kıvamdaki herhangi bir şeyi yemekten tamamen kaçınacaktır. Arakibutirofobi boğulma korkusundan kaynaklanabilen nadir bir fobidir. Fıstık ezmesi yerken boğulduğunu hissetme veya alerji gibi travmatik bir olaydan kaynaklanabilir.

Fobilerin hayatımız üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Ancak yalnız değiliz. Çünkü fobiler birçok insanda görülüyor ve aynı zamanda tedavi edilebilir. Bir tür fobinin belirtilerine sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, daha detaylı değerlendirme ve tedavi önerisi için bir doktora danışabilirsiniz.

Fobiniz değil, hobiniz olsun!

Buğra Serdaroğlu / Klinik Psikolog