Erteleme hastalığını, kişinin yetiştirmesi gereken işleri ötelemesi, yapmaktan kaçınması ya da sürekli olarak ertelemesi şeklinde tanımlayabiliriz. Bu noktada “erteleme döngüsü”ne dikkat çekmemiz gerekiyor. Basit can sıkıntılarıyla başlayan ertelemelerde bir şey yapmak istemiyor olmak, zaman geçtikçe bir alışkanlık oluşturabiliyor. Bu isteksizlik, hiçbir şey yapmamaya sebep olabiliyor. Çünkü yapmadıkça mutsuz olur insan. Mutsuzluk o isteksizliğimizi artırır, isteksizlik de eylemsizliğimizi güçlendirir. Böylece döngü oluşur. Gelin, bilhassa gençler arasında hızla yayılan erteleme hastalığının üstesinden gelmenin yollarını üç ana başlıkta inceleyelim:

1- Zaman problemini yenin

Ertelemenin temel sebeplerinden biri, zaman yönetimini ve önceliklendirme problemlerini çözememiş olmaktır. Hız odaklı günümüz yaşamında bu durum çok ciddi sorunları beraberinde getirebilir. Eğer kendinizde böyle bir problem görüyorsanız, önce motivasyon kaynaklarınızı gözden geçirin. Motivasyon eksikliğini önlemenin en önemli adımlarından biri de motivasyondaki eksik parçayı bulmaktan geçmektedir. Zaman yönetimini daha iyi yapmak, iyi bir iş planı yapmak, programımızı önceliklerimize göre planlıyor olmak. En acil olanları en başta yapmak, daha sonrasında olsa da olur, olmasa da olur dediğimiz şeyleri yapmak... Örnekleri artırmamız mümkün ama bunlar, çözüm arayışında olanlar için anahtar cümlelerdir.

2- Özgüven eksikliğini giderin

Erteleme hastalığının kökeninde zorunluluklardan ya da gerekliliklerden kaçınma, yani sorumsuzluk duygusu yoksa bireyin kendisine güveniyle ilgili bir sorun mutlaka vardır. Neurofeedback ve biofeedback programları üzerinde dikkatle çalışan birisi olarak şunları söyleyebilirim: Motivasyon düşüklüğünde, motivasyonu düşüren şeyin ne olduğunu bulmak insana iyi gelir. Bunu hemen bulamıyor olsanız bile üzerine çalışmak da çok önemlidir.

3- Motivasyonunuzu bozan şeyleri sorgulayın

Düşünün, mutlaka yapmanız gereken bir iş var ya da artık ders çalışma vaktiniz geldi de geçiyor bile. Ama sizin aklınız çok başka şeylerde. Bir de işin içinde sosyal medya varsa yapmanız gerekenlere odaklanmanız çok daha da zor olacaktır. Bu tür durumlarda motivasyonu kıran şeyi bulmak büyük önem taşıyor. Emin olun, harekete geçmeden hiçbir şey çözülmez, fasit dairenin içinde döner durursunuz. Bizim duygularımızı değiştirme şansımız yok. “Ben şimdi çok istekli olacağım veya çok mutlu olacağım,” dediğimizde bunu yapamıyoruz. Ama “Ben istemesem de mutlu olmayacağımı düşünsem de bir şey yapabilirim” demek, yapabilmek bu kontrol edebileceğimiz bir şey. Biz duygularımızı kontrol edemeyiz ama davranışlarımızı kontrol edebiliriz. Bir şeyler yaptıkça erteleme döngüsünden çıkmaya başladığınızı fark edeceksiniz.