E-ticaretin devri kapanıyor mu, yeni mi başlıyor?

E-ticaretin devri kapanıyor mu, yeni mi başlıyor.
E-ticaretin devri kapanıyor mu, yeni mi başlıyor.

E-ticaret veya elektronik ticaret, internet üzerinden ürün ve hizmet satışının yapıldığı bir ticaret modelidir. Bu model, geleneksel mağaza tabanlı perakende ticaretin dijitalleşmiş bir versiyonunu temsil eder. E-ticaret, çevrim içi alışverişin yaygınlaşmasıyla tüm dünyada büyük bir önem kazandı. Öte yandan sektör profesyonelleri, geldiğimiz noktada e-ticaretin abartıldığını düşünüyor. “E-ticaret yapmayın, e-iletişim tasarlayın!” diyen bu görüşe göre yakın gelecekte internet alışverişlerde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu iddianın temel dayanağı ise müşteri ihtiyaçlarının hızla değişmesine bağlanıyor.

Hükümet

E-ticaretin geleceği parlak

İşlem adetlerinin 1,5 milyardan da fazla olabileceği tahmin ediliyor.
İşlem adetlerinin 1,5 milyardan da fazla olabileceği tahmin ediliyor.

E-ticaret sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor. Pandemi döneminde güçlü bir ivme kazanan e-ticaret, bu yıl da büyük bir gelişme yaşadı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre e-ticaret sektörü, 2023 yılında 2 milyon yeni müşteri daha kazandı. Bu durumda işlem adetlerinin 1,5 milyardan da fazla olabileceği tahmin ediliyor. Sektör profesyonelleri ise Türkiye’de e-ticaret alanında rekabetin hızla artması nedeniyle 2024 yılında benzeri görülmemiş indirim kampanyalarıyla karşı karşıya kalabileceğimizi öngörüyor.

İstanbul Ticaret Odası’nın yayınladığı rapora göre Türkiye, e-ticaret büyüme hızında dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Zorlaşan ekonomik koşullar büyüme hızını daraltıyor olsa da ülkemizde haftada en az bir kez e-ticaret alışverişi yapan internet kullanıcılarının oranı yüzde 64,6. Tayland’ın yüzde 66,8 ile ilk, Güney Kore’nin ise yüzde 65,6 ile ikinci sırada yer aldığı listede Türkiye’nin birkaç yıl içinde birinci sıraya yükselmesi sürpriz olarak görülmüyor.

E-ticareti bu denli gözde kılan unsurlar arasında e-ticaretin şirket ile hedef kitlesi arasında doğrudan ekonomik iletişim sağlaması, pazarlama profesyonellerine istedikleri bilgileri sunması, hızlı ve düşük maliyetli olması sayılabilir. Diğer olumlu unsurlar arasında ise dağıtımda kolaylık, tüketici ile daha rahat etkileşim, anında geri dönüş fırsatı, küresel pazarla tanışma, 24 saat hizmet ve anında satış olanakları yer alıyor. Piyasa koşullarında ortalama 10 yıl alan markalaşma süreci, e-ticaret sayesinde iki-üç yıla inmiş durumdadır. Bugün Dünyanın En Büyük 500 Şirketi Listesi’nde, sadece birkaç yıl önce kurulmuş olan pek çok e-şirket yer alıyor.

Klasik ticaret yöntemine baktığımız zaman fiziksel bir mağazaya ihtiyacınız vardır. Hâlbuki e-ticaret gerçekleştirmek için bir mağazaya ihtiyacınız yoktur. Somut bir mekâna sahip olmanız gerekmediği için satışlarınızdan daha fazla kâr elde etmeniz mümkün olabilir. Mağazanız için ödemeniz gereken kira bedeli ve faturalar gibi masraflar e-ticaret için geçerli değildir. Ayrıca mağaza ve dükkânlarda olduğu gibi ürünlerinizi vitrine, raflara vb. dizip teşhir etmeniz gerekmez. E-ticaret sayesinde müşteri kitleniz internet siteniz üzerinden kolaylıkla ürünlerinizi ayrıntılı olarak inceleyebilir. Daha fazla ürün seçeneği sunarak cironuzu yükseltmeyi hedefleyebilirsiniz. İnternetin olanaklarını kullanarak potansiyel müşteri kitlenize kolaylıkla kendinizi tanıtabilirsiniz. Doğru bir pazarlama stratejisi ve tanıtım çalışmaları ile satışları artabileceğinizi söylemek mümkündür.

Muhalefet

E-ticaretin devri kapanıyor

E-ticaret, gazı hızla kaçan dev bir balona benziyor. Evet, farklı sektörleri içerisine çeken e-ticaret, global bir ticaret modeli olarak hızla büyüdü. Satış gerçekleştikçe de e-vitrinler genişletildi. Ancak her amorf büyümenin bir düşüşü var. Tüketici lehine çeşitlendiği ileri sürülen rekabet gerçekçi değil. On binlerce e-ticaret sitesi birbirinin kötü bir kopyası olmaktan ileri gidemiyor.

Birçok üniversite öğrencisi ya da yeni mezun genç, “harika bir fikrim var, ben de kendi işimi kuracağım” diyerek büyük hayallerle kendisini e-ticaret macerasının içerisinde buluyor. Fakat birçoğunun hevesi zorluklarla karşılaştıkça kaçıyor ve maalesef ekonomik kayıplar kaçınılmaz oluyor. Bu hüsranın yaşanmasında e-ticareti öve öve bitiremeyenlerin payı da yok değil elbette. Unutmayalım, bu yıl yaşadığımız deprem felaketinin ardından e-ticaret uzun bir süre durgunluk yaşadı. Birçok e-ticaret sitesinde satıcıların stokları ellerinde kaldı.

E-ticaretin alışveriş bağımlılığını teşvik etmesi, sürekli olarak yeni ürünler satın almak veya indirimleri takip etmek, maddi sorunlara yol açabilir.
E-ticaretin alışveriş bağımlılığını teşvik etmesi, sürekli olarak yeni ürünler satın almak veya indirimleri takip etmek, maddi sorunlara yol açabilir.

E-ticaretin abartıldığını düşünenlerin sayısı hızla artıyor. Bu yargıya yol açan dört temel argümanı gözden geçirelim: Bunların ilki, reklam karmaşası. E-ticaret platformları, ürün ve hizmetlerini tanıtmak için yoğun reklam yaparlar. Bu reklamlar, tüketicilere çok fazla seçenek sunar ve bazen bu yoğunluk, tüketicilerin karar vermesini zorlaştıran bir etmene dönüşür. İkincisi, çoğu kez gerçekçi olmayan indirimler ve kampanyalar yapılır. Bu tür teklifler, tüketicileri alışveriş yapmaya teşvik edebilir, ancak gereksiz alışverişe de yol açar. Bir diğer unsur, e-ticaretin alışveriş bağımlılığını teşvik etmesi. Sürekli olarak yeni ürünler satın almak veya indirimleri takip etmek, maddi sorunlara yol açabilir. Sonuncusu ise gizlilik ve güvenlik endişelerinin giderilememesinde yatıyor. Zira E-ticaret, kişisel bilgilerin paylaşılması gerektiren bir süreçtir. Bu nedenle gizlilik ve güvenlik endişeleri, bazı tüketicileri e-ticaretten uzak tutar.

İnternetten bir ürün ya da hizmet satın alan veya almak isteyen tüketicinin beklentisi eskisi gibi değil. Artık üründen ve hizmetten çok daha fazlasını talep eden bir kullanıcı kitlesiyle karşı karşıyayız. Eski nesil e-ticaret anlayışının sonuna doğru geliyoruz. Yeni trend, deneyim odaklı ticaret olarak tanımlanıyor. Yani tüketici online alışveriş yaparken kendisine sadece ürünün satılmasını değil, bir deneyim tasarımının içinde bulunmayı talep ediyor. Bu deneyimi de “ticaret” değil, “iletişim” olarak adlandırıyor. Yeni nesil ticaretin geleceği, sürdürülebilir ve uzun vadeli elektronik müşteri deneyimi tasarımı yapan şirketlerde görülüyor.