Dünyayı değiştiren atlar
55 milyon yıl önce… Kuzey Amerika’nın bozkırlarında ilk atlar yaşıyordu. Bu canlılar bizim medeniyetimizdeki en önemli hayvanlar olacaktı. Maalesef Kuzey Amerika’daki türler yok oldu ama Orta Asya steplerinde ve Arabistan’da atlar evcilleştirildiler. Artık insanlar atlarının üzerinde savaşıyorlardı, atlarının üzerinde uyuyorlardı. Atlar, dünyayı değiştirmeye başlamıştı.
Bazı atlar tamamen kendileri değiştirdi dünyayı, bazıları ise topluluklarca değiştirdi. Peki, hangi atlardı bunlar? Nasıl etkisi oldu dünyamıza, medeniyetimize, hayatımıza?
Türk Destanları
Atların Türklerin yaşantısında çok önemli olduğu tüm literatürlerce kabul edilmiş durumdadır. Gerek göçmen olmaları, gerekse savaşçı olmaları hasebiyle Türkler atlarla adeta yekvücut haline gelip birlikte yaşıyorlardı. Hemen hemen tüm günlerini atların üzerinde geçiren Türkler, üzengiyi ve pantolonu da icat etmişlerdir. Türkler atlarıyla birlikte İslamiyet’in yayılmasından Çin ve Moğolların Avrupa’yı istila etmelerini önlemeye kadar birçok yerde dünya sahnesinde rol almışlardır.
Türk mitolojisindeki en önemli at ise Tulpar’dır. Kanatlı beyaz at Tulpar, Türklere göre savaşçı ruhu temsil etmektedir.
Bucephalus
Öküz başı anlamına gelen Bucephalus, dünyadaki en ünlü atlardan birisi olagelmektedir. Vakti zamanında İskender’in babasına hediye edilen Bucephalus, rivayete göre kendi gölgesinden korkmaktaydı. Büyük İskender’in onu eğitmesiyle birlikte seferden sefere koşturan Bucephalus, Büyük Hindistan seferinde hayata gözlerini yumdu. Büyük İskender’in dünyayı değiştirmesinde en önemli yoldaşıydı.
Marengo
Napolyon Bonapart’ın o ünlü resmindeki şaha kalkmış beyaz at var ya, işte o Marengo. Marengo bir Arap atı. Fransızların Mısır seferleri sırasında Fransa’ya getirilen Marengo, tam tamına sekiz kez gazi oldu. Buna rağmen Napolyon’la birlikte seferden sefere koşan Marengo, Waterloo Savaşı’nda esir alındı. Öldüğünde bile insanların ona verdiği kıymet hiç azalmadı. Şu an iskeleti İngiltere’de bir müzede sergilenmektedir ve ön iki ayağı koleksiyon eseri olarak koleksiyoner ailelerdedir.
Burak
Burak, aslında tam bir at olmasa da literatürde at olarak geçmektedir. Bir meleği andırır şekilde yüz hatlarına sahip Burak’ın vücudu kanatlı at şeklindedir. İslam medeniyetinde önemli bir yere sahip olan Burak, Hazreti Muhammed’i Mirac’a çıkartmış, Hazreti İbrahim’i ise çöllerde taşımıştır.
“Bundan sonra katırdan küçük ve merkepten büyük, beyaz renkte "Burak" isminde bir hayvana bindirildim. Bu hayvan, her adımını, gözün görebildiği son noktaya atıyordu. Bir anda Mescid-i Aksa'ya geldik. Cebrâîl, Burak'ı, bütün peygamberlerin bineklerini bağladıkları bir halkaya bağladı.”
Ferhan
Ferhan, aynı Marengo gibi bembeyaz bir Arap atıydı. Bağdat’taki sahibini savaş esnasında muharebeden kurtardığı efsanesi Osmanlı sarayının duvarlarını aşıp Sultan Abdülhamid’e kadar gelmişti. Bunun üzerine Sultan Abdülhamid de Ferhan’ın kendisine sahip olmak istedi ki herkes bu bembeyaz güzel Arap atının sahibi olmak istiyordu. Sultan Abdülhamid, Yıldız Sarayı’nda Ferhan Köşkü’nü yaptırdı ki burası da Ferhan’a ait özel bir ahır olarak tahsis edildi. Sultan Abdülhamid’i görünce saygısından eğildiği rivayet edilen Ferhan, Abdülhamid Han’ın hemen her gün bindiği, dertleştiği bir dostu olarak bilinir
İspanyol Atları
Siz deyin İberyan, ben diyeyim Endülüs atları. Özellikle coğrafi keşifler esnasında İspanyolların atları yeni dünyayı fethetmede en büyük role sahiptiler. Öyle ki insanlardan bile daha önemli role sahip olan atlar, yeni dünyanın âdeta mimarları oldular. Aztek ve İnka kralları daha önceden hiç at görmedikleri için, atları gördükleri zaman onları Tanrı zannettiler ve bu yüzden İspanyollar ne derse yaptılar. Yapmadıkları takdirde Tanrılarının onları cezalandıracağını düşündüler. Her halükarda cezalarını çeken yerliler, Amerika kıtasını İspanyollara âdeta teslim ettiler.
Yazının başında ilk atların Kuzey Amerika’da ortaya çıktığını yazmıştık. Peki, nasıl oldu da yerliler bu atları görmediler? Araştırmalar öyle diyor ki Kuzey Amerika’daki at türlerinin insanlık var olmadan zaten nesli tükenmişti. Bu yüzden Amerika kıtasındakiler o zamana dek hiç atlarla karşılaşmamışlardı.
Atları eğiten ilk topluluklardan Araplar ise tüm dünya atlarını etkilediler. En eski safkan at olarak adlandırılan Arap atları, şu andaki tüm ırkların atası olarak kayıtlarda geçmektedirler. Arap atları ise Amerika kıtasına ilk defa Osmanlı Devleti’nin Chicago Fuarı’na katılmasıyla gerçekleşti. Peki, neydi bu Chicago Fuarı. O da başka bir yazımızın konusu olsun.
Emirhan Ünal: Üniversite Öğrencisi-Binici