Doğa fotoğrafçılığının şimdi tam zamanı

​Doğa fotoğrafçılığı, canlı doğa ve cansız doğa fotoğrafçılığı olmak üzere ikiye ayrılır.
​Doğa fotoğrafçılığı, canlı doğa ve cansız doğa fotoğrafçılığı olmak üzere ikiye ayrılır.

Mevsim bahardan yaza dönerken hava sıcaklığı giderek artıyor, tabiat rengarenk güzelliği ve göz alıcı canlılığıyla bizi kendine çağırıyor. Bu çağrıya kulak vermemek olmaz tabi.

Doğada çekim yaparken güvenliği ve konforu sağlayacak bazı tedbirleri de almak gerekir.
Doğada çekim yaparken güvenliği ve konforu sağlayacak bazı tedbirleri de almak gerekir.

Doğayı daha yakından tanıyıp yeniden keşfetmeye hazırsanız başlıyoruz. Önce cep telefonlarımızın şarjını kontrol edelim ardından kendimizi doğaya bırakalım.

İlkbahar ve yaz mevsimi doğayla en çok iç içe olduğumuz mevsimlerdir. Dolayısıyla doğa fotoğrafçılığı, mevsim itibariyla bu zamanlarda en rahat yapabileceğimiz fotoğrafçılık türlerinden biridir.

Hele ki seyahat etmeyi, yürümeyi ve doğada gezmeyi seviyorsanız doğa fotoğrafçılığı sizin için biçilmiş kaftandır. Hatta yeterince tutkulu olursanız bir kuşun ya da bir manzaranın peşinde kendinizi kilometrelerce yürürken de bulabilirsiniz.

Peki, nedir doğa fotoğrafçılığı?

Doğada karşımıza çıkan yaşam alanlarında bulunan canlıları, yaban hayatı, bitkileri, fiziki alanları ya da manzarayı fotoğraf ile kayıt altına almaktır. Profesyonel manada ise doğada insan etkisi ile gerçekleşmemiş olan olayların ve alanların fotoğraflarını çekmektir. Doğa fotoğrafçılığı en iyi profesyonel fotoğraf makineleri ile yapılmakla beraber başlangıç aşamasında cep telefonu kameraları da kullanılabilir.

  • Doğa fotoğrafçılığının amacı ise insan etkisine rağmen ayakta ve canlı kalmayı başaran tabiatı ve içindekileri, el değmemiş haliyle göstermek ve onun eşsiz güzelliklerini fotoğraflarla aktarmaktır.

Doğa fotoğrafçılığı, canlı doğa ve cansız doğa fotoğrafçılığı olmak üzere ikiye ayrılır. İlkinde bitkiler ve hayvanların çekimi yapılırken ikincisinde gökyüzü, denizler, çöller, vadiler, kanyonlar, nehirler, bulutlar, kuzey ışıkları, şimşekler, hortumlar, şelaleler, kayalıklar veya kumların fotoğrafı çekilir.

Dış mekanda dikkat edilmesi gerekenler

Dış mekanda çekim yapmanın tabii ki kendine göre farklı zorlukları da vardır. Bu sebeple doğada çekim yaparken güvenliği ve konforu sağlayacak bazı tedbirleri de almak gerekir. İlk olarak yola çıkmadan önce hava durumu hakkında bilgi sahibi olunmalı ve yanımıza alacağımız sırt çantası içerisinde hava şartlarına uygun kıyafet ve aksesuar (yağmurluk, şapka, şemsiye, güneş gözlüğü vb.) bulundurulmalıdır. Uzun yürüyüşlerde yanımıza yeterince su almalı, ayak sağlığını da dikkate alarak uygun yürüyüş ayakkabısı tercih edilmelidir. Bunun yanında şarj ihtiyacını göz önüne alarak powerbank de çanta içerisine dâhil edilmelidir.

Doğa sabır ister

  • Doğanın acelesi yoktur. Dolayısıyla iyi kareler yakalamak için sizin de aceleci olmanıza gerek yok. Öncelikle doğayı tanımak iyi bir gözlemci olup ona kulak vermekten geçer.

Sonrasında hislerinize güvenerek sabırla bekler ve tüm dikkatinizle doğaya ve oradan gelen seslere konsantre olursanız kısa zamanda çekecek güzel anlar bulacaksınız. Bu bazen yeşille kucaklaşırken şekilden şekile giren masmavi gökyüzü olurken bazen de karıncaların ortasına düşmüş bir böcek ya da dereden su içmeye gelen güzel bir kuş olabilir. Tabiatta geçirdiğiniz zaman arttıkça ne zaman ve nerede olmanız gerektiğini daha iyi bileceksiniz.

Doğal ışık, altın saatler ve sıcak, doygun renkler

Şehrin keşmekeşinde boğulmak üzere olan insan için doğayla buluşmak adeta bir terapidir.
Şehrin keşmekeşinde boğulmak üzere olan insan için doğayla buluşmak adeta bir terapidir.

Doğa fotoğrafçılığında doğal ışık tabii ki vazgeçilmezdir. Diğer fotoğrafçılık türlerinde olduğu gibi yine fotoğrafçılığa en uygun vakitler sabahın ilk ve akşamın son saatleridir. Bu vakitlerde güneş ışığı yeryüzüne yatay olarak geldiği için sıcak tonlar oluşturur. Işık yandan geldiğinde üç boyutlu bir etki oluşur ve bu da estetik sonuçlar ortaya çıkarır.

Güneş tam tepedeyken yapılan çekimlerde ise ışık sert olduğundan böyle bir etki yoktur.

Doğada, sıcak ve doygun renkler arzu edilir. Bu sebeple mavi, kırmızı, yeşil ve sarı gibi renkler daha ilgi çekici ve heyecan uyandırıcıdır.

Zoom lens ve tripod

Dış mekanda çekim yapmanın kendine göre farklı zorlukları vardır.
Dış mekanda çekim yapmanın kendine göre farklı zorlukları vardır.

Profesyonel fotoğraf makineleri ile doğa fotoğrafçılığı daha rahat, kolay ve kaliteli şekilde yapılabiliyor. Bunun ardındaki sebepse doğadaki birçok canlıyı yanına kadar gidip cep telefonu ile çekmenin çok da mümkün olmamasıdır. Fotoğraf makinelerine ise tele objektif takılabildiği için uzaktaki kuşlar ya da vahşi hayvanlar rahatsız edilmeden kolaylıkla çekilebilmektedir. Cep telefonlarına monte edilen mini dürbün şeklinde objektifler de bulunmakla birlikte titreşim sebebiyle bunlarla elde çekim yapmak epeyce zordur. Cep telefonu kameranızda böyle bir tele zoom lens kullanmak isterseniz telefonu tripoda sabitlemeniz ve uzaktaki canlıları ya da nesneleri bu şekilde çekmeniz gerekir. Yine uzun pozlama yapılan şelale ve gece çekimlerinde de tripod kullanmak gerekir.

Polarize filtre

  • Fotoğraf makineleri için objektife takılan ve objektife giren ışığı düzenleyen genellikle koyu renkli güneş gözlüğüne benzeyen polarize filtreler kullanılmaktadır.

Cep telefonları için de polarize filtreler bulunmakla beraber buna alternatif olarak yanınızda güneş gözlüğü varsa gözlük camını cep telefonu kameranızın önüne tutarak fotoğraflardaki ışık patlamasına engel olabilir, daha doygun renklerde ve kontrastı yüksek doğa fotoğrafları elde edebilirsiniz.

Doğa fotoğraflarında hareket

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz uzun pozlama doğadaki hareketli konuları daha etkileyici şekilde vermek için kullanılır. Mesela şelale fotoğrafında suyun akışkanlığı, yıldız pozlama ile Dünya’nın dönüş hareketi ya da denizdeki dalgaların coşkusu… Düşük enstantane ile normalden daha uzun süreli olarak yapılan bu çekimler hareket hissinin izleyiciye geçmesini sağlar.

Doğa fotoğrafçılığı bize neler kazandırır?

Şehrin keşmekeşinde boğulmak üzere olan insan için doğayla buluşmak adeta bir terapidir. Bu sebeple hiç fotoğraf çekemesek bile fotoğraf çekme bahanesi ile de olsa kendimizi tabiatın kollarına bırakmak hepimize iyi gelecektir. Bunun yanında doğa fotoğrafçılığıyla gözlem yapabilme ve hızlı düşünebilme becerimiz gelişir, çevre duyarlılığımız, doğa hassasiyetimiz ve üretkenliğimiz artar, araştırmacı ruhumuzu ve estetik zevklerimizi keşfedip coğrafya bilgimizi geliştiririz. Ayrıca hayvanları ve bitkileri daha yakından tanıma fırsatı elde ederiz.

Oksijeniniz ve ışığınız bol olsun.