Cesaretin simgesi: Şakayık

Şakayık Arapça bir kelime. Arapça şkk (şakaka) kökünden geliyor ve anemonlar sözcüğünden alıntı.
Şakayık Arapça bir kelime. Arapça şkk (şakaka) kökünden geliyor ve anemonlar sözcüğünden alıntı.

Bundan 1500 yıl önce Çin’de Wu Zetian diye kendini beğenmiş, kibirli, zalim bir imparatoriçe varmış. İmparatorluk bahçesine onlarca türden binlerce çiçek ektirmiş. Bahçıvanlara da “Bunların hepsi aynı gün açacak!” diye emretmiş. Bahçıvanlar açası gelenleri durdurmak, açmaya niyeti olmayanları da açtırmak için bir sürü formül geliştirmişler ve bir sabah tüm çiçekler aynı anda açmış.

Zalim imparatoriçe bahçede kasıla kasıla gezerken verdiği emirden ve sonucundan çok memnunmuş, ta ki şakayıkları görene kadar! Çünkü şakayıklar açmamış. İmparatoriçe çok sinirlenmiş ve bahçedeki tüm şakayıkları sökmelerini, ardından da yakmalarını emretmiş. Hatta ülkede şakayık yetiştirmeyi yasaklamış, evinin yakınlarında kendiliğinden şakayık yetişenleri bile cezalandırmış. Ama gün gelmiş, devran dönmüş; bu zalim kadın amansız bir hastalığa yakalanmış. İmparatorluğa ülkenin en ünlü doktorları getirilmiş getirilmesine de hepsi bu hastalığın tek çaresinin şakayıktan yapılan bir ilaç olduğunu söylemiş. İmparatoriçe her yere haber göndermiş, şakayık yetiştiren varsa kendisine ulaşmasını istemiş.

İnsanlar bunun bir tuzak olduğunu düşündüklerinden yetiştirseler bile hiç ses çıkarmamışlar. İmparatorluk çalışanları güç bela bir tutam şakayık bulmuşlar da imparatoriçeyi iyileştirebilmişler. İmparatoriçe de iyileşir iyileşmez tüm çiçekleri aynı anda açmaya zorladığı için üzülmüş ve isteğine direnen şakayığı çiçeklerin kralı ilan etmiş. O günden sonra şakayık zorbalığa karşı duran, zorbaların yanında yer almayan ve zorbalara meydan okuyan insanların simgesi hâline gelmiş. Peki simgesi bu da, kökeni ne? Bu çiçeğe neden şakayık diyoruz? Şakayık Arapça bir kelime. Arapça şkk (şakaka) kökünden geliyor ve anemonlar sözcüğünden alıntı. Şakayık, şakikatın, anemonun yani Manisa lalesi adı verilen çiçeğin çoğulu. Hakikaten görünüşü de matruşka bebekler gibi Manisa lalesinin iç içe geçirilmiş hâline benzer.

Tuğba Coşkuner: Eğitimci-Yazar-Editör