Binicilik sporu
At ve insan… İki dost… Yüzyıllar boyunca Orta Asya’da Türklerin hüküm sürmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi. Asaletin timsali. Özgürlüğün vücut bulmuş hali…
Orta Asya ve Arabistan çöllerinde evcilleştirildikten sonra hayatımızdan bir daha ayrılmayan atlar, her ne kadar aktif olarak ulaşımda kullanılmıyor olsa da farklı alanlarda hüküm sürmeye devam ediyor.
Binicilik, iki canlının bir arada yürüttüğü tek spor olarak kayıtlara geçmiş. Bu sporun birçok dalı var. En çok bilineni koşu yarışları. Koşu yarışlarından bahsedip de Halis Karataş ve Bold Pilot’u anmadan geçemeyiz. Ülkemize adeta at yarışlarını sevdiren bu ikili, dünyada da bir efsane haline gelmiş durumda. Bold Pilot’u anlatan “Şampiyon” filmini mutlaka ama mutlaka izleyin. Bir canlıdaki kazanma ruhu, bu filmde başarılı bir şekilde anlatılmış. Diğer türler ise engel atlama, dresaj ve endürans yarışları. Engel atlamada 80 cm’den 160 cm’ye kadar engellerin üzerinden atlamanız gerekiyor. Bu sırada zamanla da yarışıyorsunuz. Dresaj ise atınızla birlikte nasıl bir uyum sağladığınızı ölçüyor. “Gerçekten anlaşabiliyor musunuz? Birbirinizi anlıyor musunuz?” gibi bir yarışma diyebiliriz. Endürans ise dayanaklılık yarışları. Bu yarışta doğal arazide uzun parkurlardan oluşan etapları tamamlamanız gerekiyor.
Ülkemizde Osmanlı zamanlarında başlayan at yarışları büyük savaşlar esnasında bile devam etmiş. Cumhuriyet Dönemi’nde de bu yarışlar daha kurumsal hale gelmiş. Ülkemizde şu anda binicilik sporu, Türkiye Jokey Federasyonu ve Türkiye Binicilik Federasyonlarına bağlı olarak faaliyet göstermektedir.
Binicilik sporu teknolojiden de nasibini almış durumda. Öyle ki Metaverse’te at yarışları yapılmaya başlandı bile. OpenSea platformu üzerinden satışa sunulan atlar ile aldığınız atı yarışlara sokabiliyor ve atınızla puan tablosunda liderliği kapmak için kıyasıya mücadele ediyorsunuz. Zed Run markasıyla düzenlenen yarışlarda bu yazıyı yazdığım sırada 82 kişi canlı olarak yarışıyor. Metaverse’teki at sahibi sayısı ise 55 bin!
Peki, bu spor sadece zevk için mi yapılıyor? Tabii ki hayır. Biniciliğin hem insanlar için hem de atlar için sayısız faydası olduğu biliniyor. Öncelikle binicilik için yetiştirilen atların genetiği çok ciddi şekilde kayıt altına alınıyor ve korunuyor. Böylece safkan ırkların soyu devam etmiş oluyor. Aynı zamanda atları zinde tutan bu spor, atların sokaklarda veya başka yerlerde kötü muamele görmemesindeki en büyük etken. Spor yaptıkça değerlenen atlar, birer hazine gibi korunuyorlar.
İnsanlar için de özellikle çocuk yaşlarda bu sporu yapmak hem dikkat eksikliğini azaltmakta hem de özgüveni artırmakta tercih ediliyor. Liderlik konusunda da etkisinin olduğunu, tarih dizilerinin yapımcısı olan biri ile yaptığım sohbette öğrenmiştim. Kendisi “siyaset” kelimesinin kökünün “seyis” olduğundan bahsetmişti ki seyisler atlara bakan, atların bakımlarıyla ilgili olan kişilere denir. Haliyle ata bakan kişinin, konuşamadığı biriyle bile anlaşabildiği için liderlik konusunda kendini geliştirdiği ve siyaset bilip ülkeye hükmedebilir hale geldiği düşünülmektedir, diye aktarmıştı.
Ülkemizdeki ve dünyadaki önemi maalesef giderek azalsa da binicilik binlerce yıllık bir geçmişe sahip dostluğu temsil ediyor. Bu dostluğu siz de tatmak istiyorsanız biniciliği deneyimlemenizi hatta imkanınız olursa lisans almanızı tavsiye ederim.
Biniciliğe ilk adım
Biniciliğe ilk adım olarak tabii ki bir atın üzerinde bu yolculuğa başlayacaksınız. Bir kulüpte başlayabilirsiniz veya daha kırsal taraflarda direkt kendiniz yöntemler bulabilirsiniz. İlk dersinizde atla birlikte sadece yürüyeceksiniz. Burada olabildiğince kendinizi zorlamaya çalışın. Otur-kalk hareketini bol bol takip edin ve atınızla iletişim kurmaya çalışın. Eğer gerçekten ilk derste bile inanılmaz bir heyecan yaşadıysanız ileriki dersler sizleri bekliyor olacak. İleriki derslerde yavaş yavaş dört nal, engel atlama ve dresaj üzerine yoğunlaşabilirsiniz. Ayrıca ekipmanlarınızı almayı unutmayın. Son derece önemliler.
Evde antrenman yapmak
Binicilik sporuna merakınız ya da niyetiniz varsa antrenmanlarla ilgili bir tavsiyede bulunmak isterim. Malumunuz, birçoğumuzun çiftliği yok ve haftanın her günü, her saati ata binmeye vakit bulamıyoruz. Bu yüzden ata binmede kullandığımız birçok kasımız zayıf kalıyor. Bu da özellikle otur-kalk hareketlerinde, eyer üzerinde dengeyi sağlamada önemli bir etken. Bundan mütevellit kaslarımızı aktif tutabilmek için araştırdığım birkaç egzersizi sizlerle paylaşmak istedim. Açıkçası daha verimli olanları mevcuttur ama ben şimdilik bunlarla devam ediyorum. Herhangi birini günde en az bir defa yapmaya çalışıyorum. Youtube’da arattırdığınızda birçok aktivite çıkacaktır ama benim en sık takip ettiğim kanalı hemen Kare Kod olarak ekliyoruz.
Biniciliğin tarihinden girdik, antrenmanından çıktık. Umarım bir gün sizler de atınızın yeleleri savrulurken özgürlüğün farkına varırsınız. Atınızdan indikten sonra boynundan sevmeyi unutmayın. Bir de havuç verin ki mutlu olsun bu asil hayvanlar. Ayağınız düz bassın!
Emirhan Ünal: Üniversite Öğrencisi-Binici