Başarısızlık korkunç bir şey değil!

Ömer Ekinci.
Ömer Ekinci.

Bu sözler, Desnet Teknoloji ile, barkod teknolojileri ve mobil iş çözümleri alanında uluslararası bir saygınlığa ulaşan girişimci Ömer Ekinci’ye ait.

Ekinci’nin hikayesi, birçok girişimciye ilham verebilecek kadar özel detayları ve tabii çokça başarısızlığı da bünyesinde barındırıyor. Genç Motto’da “başarılı isimlerin başarısızlık hikayeleri”ne dair yazılar yazmaya başladığımdan beri Ömer Ekinci’yi anlatmak hep aklımdaydı. Yazı için müsaade almak ve birkaç soru sormak için kendisini aradığımda yine her zamanki tavrıyla karşılaştım: “Karşılıksız yardımcı olma hali…” Medya yahut girişimcilik sektöründe bir şekilde varlık sürdüren herkes onu yakından tanır. Mutlaka birine yaptığı bir iyiliği yahut kolaylığı bir yerlerden duymuş olmak fazlasıyla mümkündür. Yazının ilk kısımlarını “övgüye” ayırmış olsam da bunlar tamamen objektif düşüncelerim. Yazıyı okurken nasıl bir profille karşı karşıya olduğunuzu da gözünüzde canlandırın istiyorum. Her neyse…

Ekinci, 1984 doğumlu. Yani 40 olmasına çok az bir zaman kaldığını söyleyebiliriz. Onun için yapılabilecek en iyi tanımlamalardan biri “profesyonel girişimci” olabilir. Çünkü Ekinci, hep bir şeylere girişti. Aslında bir aile şirketi olarak başlayan Desnet sürecinde sürekli yeni şeyler denemekten hiç vazgeçmedi. Hatta bahsettiğim bu birkaç denemeye biraz daha yakından bakalım istiyorum. “saklisehir. com” ile başlayalım. Bu proje, aslında tesettür giyimi üreten bir arkadaşının o dönem için “Her platformda bu ürünleri satamıyoruz.” demesi üzerinden ortaya çıkmış. Madem her yerde satamıyoruz, biz bir platform kuralım demiş ve sonrasında bunu sadece giyim üzerine olmaktan çıkarıp bir hizmet satma platformu haline getirmiş. Ekinci, “O dönem her şey ideal gidiyordu ancak hedef kitlemi tam olarak tanıyamadığım için başarısız olduk.” diyor. Yani, anahtar kelimelerle taleplerin birleştiği noktada ortaya çıkan veriler sahaya gerçekçi biçimde yansımamış… Sonuç itibariyle “oldukça iyi bir fikir” ile yola çıkılan saklisehir.com projesi rafa kaldırılmış. Ekinci, bir sosyal ağ kurma hayaliyle yola çıktığı Quizy.me’de de benzer bir süreç yaşadı. Her şey ideal biçimde gidebilecekken çıkan aksilikler dolayısıyla çalışmalar ertelendi hatta iptal edildi. Bu iki örnek ve çok daha fazlasını konuşmamız mümkün. Başlangıçta da dediğim gibi Ömer Ekinci çok sayıda farklı şey denemiş gerçek bir girişimci. İşte bu deneme ve hatta başarısız olma süreçleri de tam olarak bu noktada anlam kazanıyor.

Ömer Ekinci, “babadan kalma iş” olarak nitelendirdiği Desnet Teknoloji’nin tüm süreçleri devam ederken farklı alanlarda çeşitli denemelerde bulundu. Tüm bu süreçler devam ederken ise kırılma anı olarak nitelendirdiği bir an yaşadı. 2009’da dönemin en prestijli ödüllerinden birini aldı. “Yılın Genç Girişimcisi” ödülü… Ömer Ekinci de “Bu ödül benim için çok da iyi olmadı.” diyor. Zira ödül sonrası üzerinde dinmek bilmeyen bir baskı hissettiğinden bahsediyor. Hemen her üniversiteye konuşma yapmak, girişimcilikten bahsetmek üzere çağrıldığından kendi işlerine odaklanamadı. Tam da bu noktada, artık aradığı farkındalığa ulaşmıştı. Kendi “ana işi” olan Desnet Teknoloji’den istediği oranda para kazanamayıp başka işlere girişmek; başka işlere giriştiği için de kendi ana şirketine zaman ayıramayıp para kazanamamak gibi bir paradoksun içinde olduğunu düşündü. Bu andan itibaren odak noktasını net biçimde belirlemişti. Girişimciliğe dair sahip olduğu tüm yetkinlikleri Desnet’e aktardı. Artık daha fazla çalışıyor, aynı zamanda girişimciliğinden de geri kalmamış oluyordu. Bu şekilde çalışarak oldukça başarılı bir dönemin altına imza attı. 2022 boyunca elde edilen yıllık 50 milyon TL’den bahsediyoruz. Aynı zamanda, 5 yıl içerisinde yüzde 500 büyümesi de cabası. Ekinci, zaten sorunsuz olan işyerini tüm odağını oraya çevirerek daha başarılı hale getirmeyi bildi.

Onun hikayesi, birçok girişimcide olduğu gibi başarısızlıkların, gerçek başarıyı ne kadar beslediğine dair oldukça güçlü bir örnek konumunda. Herhangi bir girişimcinin yapabileceği en büyük hata, “girişimcilik yolunun oldukça kolay” olduğunu düşünmesidir, diyebiliriz. Başarısızlığı başarıya dönüştürürken yaptığı tüm hataları iyice anlamaya çalışan bir figür olarak Ömer Ekinci’nin de en büyük girişimcilik tavsiyesi oldukça net: “Başarısızlık korkunç bir şey değil. Onu tanımak, onu çok iyi bilmek; gerçek bir avantaj…” diyor.

Bu hikayeden çıkarılacak sonuçlar tabi ki bunlarla da sınırlı değil. Elde olan oturmuş bir işin yeni heves ve heyecanları önleyebilecek çok güçlü bir bariyere sahip olabildiğini anlatması bile oldukça önemli. Bazen hedefler haline gelebilen ödüllerin olumlu değil olumsuz sonuçlar doğurabileceğini; motivasyon kaynaklarının net ve düzgün belirlenmesinin ne kadar kritik olduğunu gösteren upuzun bir yolculuktan bahsediyoruz. Giriştiği tüm işleri bırakıp Desnet’e döndüğünde kendi işinin eksik ya da hiç olmayan yanlarını doğru yorumlamaya çalışan Ekinci, bunu başardığı andan itibaren yeni bir mücadeleyi de başlatmış oldu. Evet, kolay değildi ancak her şeyin başına döndüğünde yine her şeye en baştan bakarak analizler yapmak ilk adım olabilir.

Biz de kendi olumlu ve olumsuz özelliklerimizi fark etmek için bir şeyler yapmaya hemen başlayabiliriz. İlk adımdan ya da başarısız bir son adımdan korkmak yalnızca yerinde saymayı getirir. Haydi o zaman!