İran'daki protestolar ne anlama geliyor?
İran'da, benzin fiyatlarına yapılan zamın ardından başlayan protesto gösterileri sürerken İran Cumhurbaşkanı Ruhani zamdan elde edilecek gelirden pay alma niyetinde olmadıklarını belirtiyor.
Tahran, Kirmanşah, Hürremabad, Ahvaz, Şiraz, Yezd, Meşhed, İsfahan, Kerec, Tebriz başta olmak üzere birçok kentte benzin zammını protesto etmek için kamu binalarını ateşe veren göstericilerle güvenlik güçleri arasında olaylar yaşanıyor.
Devlet Güvenlik Konseyi'nin kararıyla ülkede internete erişimin kısıtlandı, yetkililer protestolarla ilgili görüntü paylaşan sosyal medya kullanıcıları hakkında yasal işlem yapılacağını bildirdi.
İran, benzin fiyatlarına en az yüzde 50 zam yapılması ve daha ucuz fiyata benzin satışına kota konması sonrası karıştı. Cuma günü başlayan protestolar ülke geneline yayıldı.
İran'ın neredeyse tamamına yayılan gösterilerde birçok banka şubesi, benzin istasyonu, kamu binası ve polis aracı ateşe verilirken öfkeli kalabalıklar rejim karşıtı sloganlar atıyor.
İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansına göre Tahran, Kirmanşah, Hürremabad, Ahvaz, Şiraz, Yezd, Meşhed, İsfahan, Kerec, Tebriz, Behbehan, Kaimşehr, Kazrun, İslamşehr ve Şehriyan başta olmak üzere birçok kentte göstericilerle güvenlik güçleri arasında olaylar yaşanıyor.
معترضان به افزایش قیمت #بنزین، ساختمان فرمانداری #شهر_قدس را به آتش کشیدند. pic.twitter.com/4s0CJBFICb
— ايران اينترنشنال (@IranIntl) November 16, 2019
Zammın kapsamı ne?
Yeni benzin düzenlemesi ile sürücülere her ay ilk 60 litre için litresi 15 bin riyal (0,13 Amerikan doları) benzin alma hakkı veriliyor. 60 litreden sonraki her litre için fiyatsa 30 bin riyal (0,26 Amerikan doları) olacak.
Düzenleme öncesi sürücülerin litresi 10 bin riyalden 250 litre benzin alma hakkı bulunuyordu.
Yetkililer, benzin zammı ile birlikte yıllık 2,55 milyar dolar ek gelir elde edilmesinin beklendiğini ve bu paranın yoksullara aktarılacağını belirtiyor.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'den benzin zammına destek
Hamaney, İran devlet televizyonunda yayınlanan konuşmasında benzine zam yapma kararının uzman görüşleri sonrası alındığını ve uygulanması gerektiğini belirtti ancak yetkililerden başka ürünlerde fiyat artışı yaşanmasını önlemelerini istedi.
Hamaney "Ben uzmanı değilim ama üç ayrı kurumun başı zammı onaylamışsa, ben de desteklerim" dedi.
Zam kararı, Cumhurbaşkanlığına bağlı Ekonomik Koordinasyon Yüksek Konseyi, Parlamento Sözcüsü ve Adalet Bakanlığı tarafından onaylanmıştı.
Ülkede internete erişimde kısıtlama
ISNA, Devlet Güvenlik Konseyi'nin kararıyla internete erişimin kısıtlandığını ve yetkililerin, protestolarla ilgili görüntü paylaşan sosyal medya kullanıcıları hakkında yasal işlem yapılacağını bildirdiğini duyurdu.
#iranprotest#أيران
— Murat Ayar (@muradayar) November 18, 2019
pic.twitter.com/mimvhsJKAf
İnternet kısıtlamalarını izleyen NetBlocks, Cumartesi akşamı Twitter'dan yaptığı açıklamada an itibariyle İran'ın tamamına yakınında internete erişimin kısıtlanmış olduğunu duyurdu ve gerçek zamanlı verilerin, internete erişimin normal düzeyin yüzde 7'sinde olduğunu gösterdiğini açıkladı.
"Halkın yüzde 75'i baskı altında"
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise halkın yüzde 75'inin ekonomik nedenlerle "baskı altında" olduğunu söyledi. Ruhani zamdan elde edilecek gelirden pay alma niyetinde olmadıklarını belirtti.
Üst düzey bazı din adamları ise hükümete benzin zammını geri alması çağrısı yaptı.
Pompeo'dan İran'daki protestoculara destek: ABD sizin yanınızda
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’da başlayan sokak gösterileri sonrası sosyal medya hesabından bir açıklama metni yayımladı.
Pompeo, mesajında "40 yıl süren tiranlıktan sonra gururlu İran halkı, hükümetlerinin suiistimalleri konusunda sessiz kalmıyorlar. Biz de sessiz kalmayacağız. İran halkına bir mesajım var: ABD sizi duyuyor. ABD sizi destekliyor. ABD sizin yanınızdadır." dedi.
As I said to the people of Iran almost a year and a half ago: The United States is with you. https://t.co/D972wPyLxm
— Secretary Pompeo (@SecPompeo) November 16, 2019
Kitlesel gösteriler ilk değil
Geçtiğimiz yıl İran'da hayat pahalılığına karşı halk sokaklara inmişti. Protestolarda en az 21 kişi hayatını kaybetmiş, sadece başkent Tahran'da 450'den fazla kişi gözaltına alınmıştı.
2009'da da bir milyona yakın İranlı yine sokaktaydı ve "Oyum nerede?" sloganıyla 2009'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yenilenmesini talep ediyorlardı.
ABD, İran'a yönelik 2015’te kaldırdığı yaptırımları tekrar başlatmıştı
ABD Başkanı Donald Trump, ülkesini 2015 yılında İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan çekmişti. Trump, İran'a yönelik Amerikan yaptırımlarını da tekrar yürürlüğe koymuştu. Bu gelişmeler son 18 ayda İran ekonomisini olumsuz etkilemişti.
Dünden bugüne İran Nükleer Anlaşmasının süreci
2013 yılında ABD ve İran’ın 1979’dan sonra ilk kez temas kurmasıyla başlayan, 8 Mayıs 2018’de ABD Başkanı Trump’ın İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamasına dair geçen süreci madde madde derledik.
27 Eylül 2013: ABD-İran arasında yıllar sonra ilk temas
Tarihler 27 Eylül 2013’ü gösterdiğinde dönemin ABD Başkanı Barack Obama ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani telefonla görüştü. Bu görüşme 1979’dan bu yana ABD ve İran liderleri arasında bu düzeyde gerçekleşen ilk temas olarak tarihe geçti.
Telefon görüşmesi Ruhani’nin BM Genel Kurulu’na katılmak üzere bulunduğu New York’tan ayrılmasından hemen önce gerçekleşti. Görüşmede Obama’nın İran’da bulunan tutuklu ABD’lilerle ilgili artan kaygılarını paylaştığı belirtilse de konuşmanın asıl olarak İran'ın nükleer programı konusu üzerinde gerçekleştiği ortaya çıktı.
24 Kasım 2013: İran’la BM Güvenlik Konseyi geçici anlaşma imzalandı
İran ve BM Güvenlik Konseyi (5+1) ülkeleri arasında İran'ın nükleer faaliyetlerini geçici olarak dondurması konusunda anlaşma imzalandı.
Altı aylık anlaşma taraflara nihai anlaşma için gerekli zamanı sağlarken, ambargolar sebebiyle ekonomik sıkıntı yaşayan İran'ın nefes almasına imkanı sundu.
20 Ocak 2014: Geçici anlaşma yürürlüğe girdi
Kasım 2013’te imzalanan geçici anlaşma yürürlüğe girdi. İran'ın yurt dışı hesaplarındaki paranın bir kısmının ülkeye dönmesine izin verildi. 18 Temmuz 2014’te de geçici anlaşmanın süresi dört ay uzatıldı.
14 Temmuz 2015: "Kapsamlı Ortak Eylem Planı" adı verilen anlaşma imzalandı
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi arasında nihai anlaşmaya varıldı. Anlaşmanın Ocak 2016'da yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı. İran ile altı büyük güç arasında bugün varılan nükleer anlaşma neticesinde Tahran anlaşmayla BM'nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun askeri üslere"kontrollü girişine" izin vermiş oldu.
Tahran yönetimi uranyum zenginleştirmede kullanılacak santifrüj sayısını anlaşmayla üçte iki oranında azaltmayı da kabul etti.
Anlaşma neticesinde İran, uluslararası pazarlara yeniden petrol satmaya devam etme imkanı buldu.
ABD'de başlayan başkanlık yarışı süreci tersine döndürdü
ABD Başkanı Donald Trump, 2015'te başkanlık yarışına başladığında İran ile yapılan anlaşmaya itirazını hemen dile getirdi.
- Obama yönetiminin imzaladığı anlaşmaya karşı çıkan Trump, Kasım 2016'daki başkanlık seçimi öncesi ve sonrasında anlaşmayı, "dünyanın en kötü anlaşması" olarak niteledi. Anlaşmanın diğer taraflarından Fransa ve Almanya gibi ülkelerin liderleri Trump'ı anlaşmadan çekilmemesi için ikna etmeye çalıştı; ancak başarılı olamadı.
8 Mayıs 2018: Trump anlaşmadan çekildi
ABD Başkan Donald Trump, seçim çalışmaları süresince hedef aldığı İran’la imzalanan nükleer anlaşmadan 8 Mayıs 2018’de çekildi. Böylece ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının tekrar önü açılmış oldu. ABD dışındaki BM daimi üyeleri Birleşik Krallık, Fransa, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya ve artı 1 olarak adlandırılan Almanya, 9 Mayıs günü “Anlaşmanın arkasındayız” açıklaması yaptı.
7 Ağustos 2018: Yaptırımların ilk ayağı başladı
ABD'nin 7 Ağustos'ta İran'a yeniden uygulamaya başladığı birinci aşama yaptırımlar çerçevesinde, İran hükümetinin ABD doları satın alması, altın ve değerli madenlerle ticaret yapması yasaklandı. İran'ın çelik, kömür, alüminyum ticareti ile otomotiv sektörüne yaptırım uygulandı.
İran'ın para birimi tümen üzerinden ülke dışında gerçekleşecek önemli işlemlere kısıtlamalar uygulandı. ABD'ye İran tarafından yapılan el yapımı halı ve gıda ürünlerinin ihracatı yasaklandı. İran'ın dış borcuna bağış yapılması ve satın alınmasına yaptırımlar kapsamında yasak getirildi.
5 Kasım 2018: İran’a yönelik yaptırımların ikinci ayağı
Bugün başlayan yaptırımlar 6 maddeden oluşuyor. Maddelerin başında, İran'ın liman operatörleri, gemicilik ve gemi inşaatı sektörleri var. Yaptırımlar, İran İslam Cumhuriyeti Gemicilik Hatları, Güney Gemicilik Hattı gibi firmaları ve bunların ilgili olduğu kuruluşları kapsıyor. Hazine Bakanlığının yaptırımlarının ikinci maddesini, petrolle ilgili işlemler oluşturdu.
- İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ve Ulusal Tanker Şirketi (NITC) gibi kuruluşları da kapsayan yaptırımlar, İran'dan petrol, petrol ürünleri ya da petrokimya ürünlerinin satın alımına uluslararası kısıtlamalar getirdi.
Yaptırımların bir diğer hedefinde, yabancı finans kuruluşlarının İran Merkez Bankası ve belirli İranlı finans kuruluşları ile yaptığı işlemler yer alırken, 4. madde yine İran Merkez Bankası ve bazı İranlı finans kuruluşlarına özel finansal mesaj hizmetlerinin önlenmesini içeriyor.
Önümüzdeki süreçte yeni bir anlaşma mümkün mü?
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından mayıs ayında yaptığı açıklamada, İran'la yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini vurgulayarak 12 maddelik şart ortaya atmıştı.
Pompeo'nun dile getirdiği şartlar şu şekildeydi:
- 1- İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına (UAEA) önceki nükleer programlarının askeri boyutlarını tamamen açıklamalı. Bu çalışmalarını daimi ve doğrulanabilir olarak tamamen bırakmalı.
- 2- İran, uranyum zenginleştirmeyi durdurmalı ve bir daha asla plütonyum işlememeli.
- 3- İran, UAEA'ya tüm ülkedeki tesislere koşulsuz erişim hakkı tanımalı.
- 4- İran, balistik füze üretimine son vermeli ve nükleer kapasiteli füze fırlatma ve geliştirmeyi durdurmalı.
- 5 - İran, gerçek olmayan suçlamalarla tutukladığı tüm ABD ve bu ülkenin ortak ve müttefiki olan ülkelerin vatandaşlarını serbest bırakmalı.
- 6 - İran, Hizbullah, Hamas ve Filistin İslami Cihad Hareketi de dahil olmak üzere Ortadoğu'daki tüm "terörist gruplara" desteğini geri çekmeli.
- 7- İran, Irak hükümetinin egemenliğine saygı duymalı ve Şii milislerin silahsızlandırılması, tasfiyesi ve yeniden entegrasyonuna izin vermeli.
- 8- İran, Husi milislere askeri desteğini kesmeli ve Yemen'de barışçıl siyasi çözüm için çalışmalı.
- 9- İran, Suriye'nin tamamında İran komutasında bulunan güçleri geri çekmeli.
- 10- İran, Afganistan ve bölgedeki Taliban ve diğer teröristlere verdiği desteği kesmeli ve El Kaide’yi barındırmayı bırakmalı.
- 11- İran, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nün dünyadaki terörist ve militan ortaklarına verdiği desteği kesmeli.
- 12- İran, birçoğu ABD'nin müttefiki olan komşularına karşı tehditkar davranışlarına son vermeli, İsrail'i yok etme ile Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine füze atmaktan vazgeçmeli.