Ne mezar taşı kurtuldu ‘kör kazma’nın elinden ne de sebil...
Günümüze ulaşmayıp yok olup giden 2 sebil ve 1 mezar taşının fotoğrafları ilk kez Derin Tarih'de değerli okuyucularıyla buluştu.
Osmanlı İstanbul'unda önemli bir yer tutan mimari eserlerden olan su yapılarının başında çeşmeler, sebiller ve sarnıçlar gelmektedir. Bu su yapıları gerek işlevleri gerekse mimari incelikleri ile şehrin gündelik hayatının merkezinde yer almaktaydılar. Ne yazık ki bu eserlerin bir kısmı, şanslılarsa, birtakım hasarlarla günümüze ulaşmış, bir kısmı ise zamanın hoyrat ellerinden kurtulamamış ve yok olup gitmiştir.
“Allah Rızası İçin Su Dağıtmak"
Peygamberimizin, insanların su ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla su yapıları yaptırmaya teşvik eden hadisleri sebebiyle sebil yaptırmaya önem verilmiştir. Büyük şehirlerin ana caddeleri üzerinde, genellikle bir külliyenin parçası olduğu gibi tek başına da yapılabilen sebillere en fazla Türkler önem vermiş olup Selçuklularla Memlüklerden sonra Osmanlılar bu mimari yapıyı başlı başına bir sanat eseri haline getirmişlerdir.
“Allah Rızası İçin Su Dağıtmak"
Peygamberimizin, insanların su ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla su yapıları yaptırmaya teşvik eden hadisleri sebebiyle sebil yaptırmaya önem verilmiştir. Büyük şehirlerin ana caddeleri üzerinde, genellikle bir külliyenin parçası olduğu gibi tek başına da yapılabilen sebillere en fazla Türkler önem vermiş olup Selçuklularla Memlüklerden sonra Osmanlılar bu mimari yapıyı başlı başına bir sanat eseri haline getirmişlerdir.