Kahve kokulukartal yuvası
Lezzetli kahveleriyledünyaya nam salmış ve Evliya Çelebi’nin havasını, suyunu, bahçeleriniöve öve bitiremediği Taiz şehrinin tarihi mirası Kahire Kalesi de savaşın acımasızlığından nasibini almış.
Mızıka çalındı düğün mü sandın
Al (yeşil) beyaz bayrağı gelin mi sandın
Yemen/e gideni gelir mi sandın
Kahire Kalesi Türküde anlatıldığı gibi Anadolu insanı için Yemen sevgililerin ve kınalı kuzuların gidip gelmediği muhayyel bir coğrafyadır. Eyyûbîler, Resulîler, Zeydîler, Tahirîlerin ardından Yemen, 1917’de Osmanlı hâkimiyetine girdi. Osmanlı valileri vilayetin tarihî ve kültürel merkezi olan Taiz şehrindeki Kahire Kalesi’nde ikamet ederlerdi. Hani o lezzetli kahveleriyle dünyaya nam salmış ve Evliya Çelebi’nin havasını, suyunu, bahçelerini öve öve bitiremedği güzel şehirde...
Sabr Dağı’na inşa edilen kalenin Salihîler döneminde tamamlandığı biliniyor. Osmanlı’dan önce hapishane olarak kullanılmış. 4 ana kapısı bulunan bu muhkem yapı 120 metre yükseklikten, yuvasına kurulmuş bir kartal gibi, 1000 yıldır kahve kokulu Taiz’i süzüyordu. Ta ki, Mayıs 2015’te bombalanıncaya kadar…
2011’de başlayan Arap Baharının en çok sarstığı ülkelerden biri de Yemen olmuştu. Eski diktatör Ali b. Salih ile muhalifler arasında patlak veren çatışmalar kısa sürede büyük bir mezhep savaşına dönüştü. İç savaş yüzünden on binlerce insan hayatını yitirdi. Yüz binlercesi ülkeyi terk etti. Dahası bugün milyonlarca kadın ve çocuk açlıkla pençeleşiyor. Savaşın bu acımasızlığından insanlar gibi tarihî miras da nasiplenmiş. Taiz’in ufkunu süsleyen o muhteşem Kahire Kalesi’nin de bağrı delik.