Balkanların Osmanlı kalesi Yanya’nın düşüşü
Türkiye’de ilk defa Onur Öner tarafından Yunanca bir kaynaktan derlenerek Derin Tarih’te yayınlanan bu fotoğraf kareleri, Yunanistan’ın savaş ilanıyla Preveze’ye asker çıkarmaya başladığı 5 Ekim 1912 ile Osmanlı askerî ve sivil idaresinin Yanya’dan ayrıldığı 6 Mart 1913 arasında Romaides-Zeits ve Aristotelis Romaidis tarafından çekilmiş ve 1992 yılında 1. Balkan Savaşı (1912- 1913): Epir Bölgesi’nin Kurtuluşu adıyla Yunanistan’da yayınlanmıştır.
Bulgaristan ve Sırbistan'ın 16 Eylül 1912'de Osmanlı'ya karşı seferberlik ilanından sadece 1 gün sonra, Yunanistan onların ortak hareket etme davetini kabul etmişti. Aynı gece seferberlik ilan ediliyor ve askere alınma sadece Yunanistan içinden değil, Girit, Kıbrıs ve Mısır'dan gelen gönüllü Yunan askerleriyle hız kazanıyordu. Dönemin Askeri İşler Bakanı Elefterios Venizelos, Korgeneral Konstantinos Sabuncakis'i 20 Eylül 1912'de Epir Ordu Komutanı olarak görevlendirmişti. Bununla birlikte Yunan-Fransız Askeri Akademisi'nin başında bulunan General Eydoux, göçmen alayı, Girit alayı ve 2 bölük yerli askerden oluşan Epir ordusunun Yanya'yı almak için yeterli olmayacağını söylüyordu.
11-12 Ekim 1912'de Yunan askerleri Arahto Nehri'ni geçip akşama doğru Preveze şehrine kadar olan bölgeyi ele geçirdiler. Esad Paşa Yunan ordusunun arasında sıkışıp kalacağını düşündüğünden askerini bölgeden geri çekti. Preveze'nin Yunanlarca alınması stratejik anlamda büyük önem taşıyordu. Bu durum, Preveze ve Yanya arasındaki Osmanlı askerinin irtibatının kopması ve etrafı sarılan Preveze'nin kaderine terk edilmesi anlamına gelmekteydi. Preveze sadece 8 gün sonra Yunan topçu bataryalarının tacizi altında kalacak ve ertesi gün sabaha karşı teslim alınacaktı. 450 Osmanlı askeri ve 40 subay da esir alınmıştı.
Aralık ayı boyunca Türk tarafı Manastır'dan, Yunan tarafı ise deniz yoluyla Selanik'ten gelecek takviye kuvvetlerini bekledi. İki taraf da ağır hava şartları, yetersiz ikmal ve Epir bölgesinin dağlık coğrafyasında oldukça yıpranmıştı. Yunan kamuoyunda ordunun durumu tartışılmaya başlanmış, basında Yanya'nın alınmasının bu şartlar altında zor, hatta Korgeneral Sabuncakis'in planının işe yaramaz olduğu üzerine yazılar çıkmıştı.
Yanya'yı kan dökülmeden bırakın!
17 Ocak 1913 günü ilginç bir gelişme yaşandı. Sabuncakis'e destek vermek amacıyla bölgede bulunan başkomutan ve Makedonya ordu komutanı Konstantinos, Esad Paşa'ya bir mektup yollayarak, Yanya'nın kan dökülmeden bırakılmasını istedi. Mektupta ayrıca Londra'da yürütülen müzakerelerde Osmanlı hükümetinin Trakya ve Adriyatik arasında kalan topraklarından vazgeçtiği, Yanya vilayetinin artık Osmanlı toprağı olmadığı yazıyordu. Mektup, Yanya'da mukim Müslümanların hayatlarına, din ve mallarına saygı gösterileceği beyanıyla son bulmaktaydı. Esad Paşa 19 Ocak'ta mektuba “Allah'a hamd olsun ki Yanya vilayetini savunmak ve bu şehre hizmet etmek için her türlü imkâna sahibim” şeklinde cevap verdi.
15 Şubat'a kadar doğu ve güney cephelerinde karşılıklı top atışları şeklinde devam eden çarpışmada Sabuncakis stratejik bir karar alarak hücum yönünü, Türklerin daha zayıf bir savunmaya sahip olduğunu düşündüğü batı cephesine çevirdi. Yoğun top atışları neticesinde Türkler hakim tepeleri boşaltarak ovaya doğru çekilmeye başladılar. Hemen ardından başıbozuk Arnavut askerlerinin dağıldıkları görüldü.
Bu karmaşa esnasında 37 Osmanlı subayı ve 935 asker esir düştü. Yine bu sıralarda Yanya merkezine sadece 5 km mesafedeki Aya İoanni Bonilas tepesindeki Türk topçu birliği tarafından beyaz bayrak çekilmişti.
Bu gelişmeler üzerine 20 Şubat günü saat 23 civarında Rusya, Avusturya-Macaristan, Fransa ve Romanya elçileri aracı olarak Yanya'nın teslim edilmesi talebini Osmanlı askerî yönetimine ilettiler. Şehrin teslim şartlarının yazılı olduğu ve Epir Ordu Komutanı Sabuncakis'in imzaladığı mektup saat 8'de Esad Paşa'ya yollandı. 6 Mart günü şehir teslim edildi. Böylece Yanya vilayeti ile Epir bölgesinde 4 asırdan fazla süren Osmanlı hakimiyeti sona ermiş oluyordu.
11-12 Ekim 1912'de Yunan askerleri Arahto Nehri'ni geçip akşama doğru Preveze şehrine kadar olan bölgeyi ele geçirdiler. Esad Paşa Yunan ordusunun arasında sıkışıp kalacağını düşündüğünden askerini bölgeden geri çekti. Preveze'nin Yunanlarca alınması stratejik anlamda büyük önem taşıyordu. Bu durum, Preveze ve Yanya arasındaki Osmanlı askerinin irtibatının kopması ve etrafı sarılan Preveze'nin kaderine terk edilmesi anlamına gelmekteydi. Preveze sadece 8 gün sonra Yunan topçu bataryalarının tacizi altında kalacak ve ertesi gün sabaha karşı teslim alınacaktı. 450 Osmanlı askeri ve 40 subay da esir alınmıştı.
Aralık ayı boyunca Türk tarafı Manastır'dan, Yunan tarafı ise deniz yoluyla Selanik'ten gelecek takviye kuvvetlerini bekledi. İki taraf da ağır hava şartları, yetersiz ikmal ve Epir bölgesinin dağlık coğrafyasında oldukça yıpranmıştı. Yunan kamuoyunda ordunun durumu tartışılmaya başlanmış, basında Yanya'nın alınmasının bu şartlar altında zor, hatta Korgeneral Sabuncakis'in planının işe yaramaz olduğu üzerine yazılar çıkmıştı.
Yanya'yı kan dökülmeden bırakın!
17 Ocak 1913 günü ilginç bir gelişme yaşandı. Sabuncakis'e destek vermek amacıyla bölgede bulunan başkomutan ve Makedonya ordu komutanı Konstantinos, Esad Paşa'ya bir mektup yollayarak, Yanya'nın kan dökülmeden bırakılmasını istedi. Mektupta ayrıca Londra'da yürütülen müzakerelerde Osmanlı hükümetinin Trakya ve Adriyatik arasında kalan topraklarından vazgeçtiği, Yanya vilayetinin artık Osmanlı toprağı olmadığı yazıyordu. Mektup, Yanya'da mukim Müslümanların hayatlarına, din ve mallarına saygı gösterileceği beyanıyla son bulmaktaydı. Esad Paşa 19 Ocak'ta mektuba “Allah'a hamd olsun ki Yanya vilayetini savunmak ve bu şehre hizmet etmek için her türlü imkâna sahibim” şeklinde cevap verdi.
15 Şubat'a kadar doğu ve güney cephelerinde karşılıklı top atışları şeklinde devam eden çarpışmada Sabuncakis stratejik bir karar alarak hücum yönünü, Türklerin daha zayıf bir savunmaya sahip olduğunu düşündüğü batı cephesine çevirdi. Yoğun top atışları neticesinde Türkler hakim tepeleri boşaltarak ovaya doğru çekilmeye başladılar. Hemen ardından başıbozuk Arnavut askerlerinin dağıldıkları görüldü.
Bu karmaşa esnasında 37 Osmanlı subayı ve 935 asker esir düştü. Yine bu sıralarda Yanya merkezine sadece 5 km mesafedeki Aya İoanni Bonilas tepesindeki Türk topçu birliği tarafından beyaz bayrak çekilmişti.
Bu gelişmeler üzerine 20 Şubat günü saat 23 civarında Rusya, Avusturya-Macaristan, Fransa ve Romanya elçileri aracı olarak Yanya'nın teslim edilmesi talebini Osmanlı askerî yönetimine ilettiler. Şehrin teslim şartlarının yazılı olduğu ve Epir Ordu Komutanı Sabuncakis'in imzaladığı mektup saat 8'de Esad Paşa'ya yollandı. 6 Mart günü şehir teslim edildi. Böylece Yanya vilayeti ile Epir bölgesinde 4 asırdan fazla süren Osmanlı hakimiyeti sona ermiş oluyordu.