Türkiye'nin yeni ödeme yöntemi: 'Her 5 kişiden 1'i kripto para kullanıyor'
● Bitcoin kavramı, Türkiye'de beklenmedik biçimde oluşturduğu etkiyi sürdürmeye ve günden güne 'daha popüler' bir hale gelmeye devam ediyor.
● Çıktığı ilk günlerde özellikle güvenilirlik noktasında problemler yaşayan Bitcoin, Türkiye'deki güven ortamını kısmen de olsa oluşturmayı başardı.
● Dünya çapında düzenlenen son araştırma, 2019 yılında Türkiye'de her 5 kişiden biri kripto para birimlerini kullanıyor ve kripto para birimleriyle işlemler gerçekleştiriyor.
İsmi söylendiği andan itibaren güçlü bir gizem perdesini beraberinde getiren, sürekli olarak kim olduğuna dair çeşitli senaryolar üretilen Satoshi Nakamoto, 2008 yılında dünya genelinde şiddetli bir biçimde hissedilen küresel bankacılık ve ekonomik krize tepki olarak 31 Ekim 2008’de 'Bitcoin: Eşten Eşe Elektronik Nakit Ödeme Sistemi' başlıklı makaleyi yayınladı ve Bitcoin kavramını ilk kez kullandı.
Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin’i telaffuz etmesiyle başlayan süreç, uzun bir süre boyunca Bitcoin kavramının dünya genelinde yaygınlaşması ve yüzlerce ülkede aktif olarak kullanılmasıyla devam etti. İlk dönemlerinde 10 bin Bitcoin ile yalnızca bir adet pizza alınabiliyordu. Pizza fiyatı on senede nasıl değişti bilinmez ama Bitcoin’de devasa değişimler görmeye kısa sürede alışıldı. 2017 yılında bir Bitcoin’in değeri 20.000$ seviyesine kadar yükseldi.
Durum bu şekilde ilerlerken Bitcoin'e duyulan ilgi ve Bitcoin'in bilinirliği günden güne arttı. Bitcoin'in başını çektiği kripto paralar son yıllarda hemen herkesin üzerine konuştuğu özel bir kavram haline gelmeyi başardı. Alman araştırma şirketiStatista'nın Küresel Tüketici Anketi sonuçları da bunu kanıtlar nitelikte. Seçili ülkelerde yaklaşık bin katılımcı ile yapılan anket sonucunda 2019 yılında Türkiye’de her beş kişiden birinin kripto para birimlerini kullandığı ifade edildi.
Kripto paralar nasıl üretiliyor?
Kripto paraların üretimi, tıpkı varlıkları gibi tamamen kullanıcı temelli bir modele sahip. Bu konuya dair bilmemiz gereken ilk şey, her kripto para biriminin belirli bir üretim sınırı olduğu diyebiliriz. Bitcoin'i örnek alacak olursak ilk yayınlanan protokollerinde sadece 21 milyon Bitcoin bulunabilir maddesi yer alıyor. Yani üretim açısından bir sınırı bulunuyor. Bu nedenle de her geçen gün bu paraya olan rağbet artıyor çünkü bulunması giderek zorlaşıyor ve daha küçük parçalara bölünüyor.
Üretim işlemine tekrar dönecek olursak kripto para üretim işlemi kelimenin tam anlamıyla madencilik (mining) şeklinde oluyor. Yani nasıl altın bulmak için kazılar yapılıyorsa kripto para bulmak için de matematik problemleri, yazılımlar tarafından çözülmeye çalışılıyor. Herkesin çözebilme ve üretebilme hakkı olduğu için de en çok çalışan, daha çok üretiyor denilebilir.