19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarından itibaren hayatımıza giren elektrikli otomobillerin o dönem nasıl ses getirdiğini bilmek tam olarak mümkün değil. Menzil ve şarj sorunları nedeniyle 'yayılması yavaşlayan' elektrikli otomobiller, insanların kafasında soru işaretleri oluşturmuştu. Tam olarak bu dönemlerde Henry Ford, seri üretimle içten yanmalı motorlu araçların fiyatını herkesin alabileceği bir seviyeye indirince elektrikli arabalara talep azaldı ve elektrikli arabalar bir kenara çekilip tekrar popüler olacağı zamanı beklemeye başladı. 1970 ve 1980’lerdeki petrol konusundaki belirsizlikler tekrar elektrikli arabaları raftan indirdiyse de beklenen etkiyi yapamadı çünkü elektrikli arabaların, dizel ya da benzinli araçların menzil uzunluğu ve hızlarıyla baş etmesi mümkün değildi.

Geçtiğimiz 10 yılda yoğun biçimde karşımıza çıkan ve temel gündem maddelerimizden biri haline dönüşen elektrikli otomobiller; Elon Musk ismiyle daha yaygın ve prestijli bir hale sürüklendi. Tesla ile yapılan yatırımlar ve bu yatırımlardan alınan olumlu sonuçlar; yılların dev şirketleri BMW, Audi ve Volkswagen'i bile etkilemiş, şirketlerin yatırımları da elektrikli ve otonom araçlar eksenine süratle kaymıştı. Şirketlerin entegre olduğu elektrikli otomobil dünyasına ülkeler de sessiz kalmadı.

'Şarj istasyonları büyük önem arz ediyor!'

Elektrikli otomobillere artan talep doğrultusunda altyapı hizmetleri de aynı oranda artıyor. İngiltere’den gelen bir paylaşım da konu ile ilgili merak uyandırdı. Son yıllarda elektrikli otomobillere olan ilgi hem üreticiler hem tüketiciler bazında arttı. Markalar geleceğe dönük yatırım yaparak içten yanmalı motorları terk etmeye hazırlanıyor. Bu değişim sürecinin tek parçası elbetteki markalar değil. Bu tarzdaki otomobiller için gerekli altyapının da bu süreç içinde gelişme gerekiyor.

Altyapı olarak adlandırılan genel 'elektrikli otomobil habitatının' başını şarj istasyonları çekiyor. Hem şarj istasyonlarının kalitesi hem de sayısı, bu altyapı hazırlığını doğrudan etkiliyor. Eğer gelecektetamamen elektrikli otomobillere geçilecekse, bu tarz istasyonlarının sayısını ciddi şekilde artırılması şart. Bu gerçeği birçok ülkeden önce fark eden İngiltere, şaşırtan bir istatistik ile karşımıza çıkıyor. Elektrikli otomobillere yapılan yatırımlar meyvesini vermiş olacak ki, ülke sınırları içerinde bulunan şarj istasyonu sayısı, akaryakıt istasyonlarını geçti.

"Elektrikli araç şarj istasyonları, akaryakıt istasyonu sayısını geçti!"

Otomobil pazarının yalnızca yüzde 1'i elektrikli!

Yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkan 'istasyon istatistikleri' birçok farklı açıdan mutlu edici olarak tanımlanabilir. 8 bin 396 akaryakıt istasyonuna karşın 9 bin 199 adet şarj istasyonu bulunan İngiltere’de, şarj istasyonlarının sayısı her geçen gün artmaya da devam ediyor. Öyle ki sadece bu yılın başından itibaren 2 bin adetten fazla istasyon kullanıma açılmış. Bu veriler sizi aldatmasın. İngiltere’de toplam otomobil pazarının sadece yüzde 1’ini elektrikli otomobiller oluşturuyor. Ancak bu veriye rağmen hükumet elektrikli araçlar konusunda geleceğe yatırım yapıyor. Son günlerde ülkede yeni yapılan evler için şarj istasyonu zorunluğugetirilmesi bile gündemde.