Yaralıların kömür kamyonlarıyla taşındığı Türkiye'nin en kanlı tribün faciası: 1967 Kayserispor – Sivasspor maçı

BARLAS ATEŞLİ
Abone Ol

Türk futbol tarihinin en kanlı tribün faciası, 1967 yılında yaşandı. 43 taraftar ezilerek ya da boğularak hayatını kaybederken, 600'dan fazla yaralı vardı. Yaralılar hastanelere kömür kamyonlarıyla tanışıyordu.

17 Eylül 1967 tarihinde oynanan Kayserispor – Sivasspor maçında yaşanan olaylar, Türk futbol tarihinin en acı facialarından biri olarak kayıtlara geçti.

Yalnızca sportif açıdan değil ekonomik açıdan da sert bir rekabetin içinde olan bu iki şehri karşı karşıya getiren karşılaşma, 43 kişiye mezar oldu. Peki olaylar neden çıktı? Nasıl başladı?

GZT Spor ekibi olarak Türk futbolunun en karanlık anısını sizler için masaya yatırıyoruz…

*Maç Kayseri'de oynanmasına rağmen olaylar Sivas - Kayseri olayları olarak anılmaktadır.

0. 1940 – 1960 yılları arasında Sivas ekonomisinin büyük bir bölümü Kayserili tüccar/esnafların elindedir. Bu yüzden, sıradan bir 2. Lig maçı olan Kayserispor – Sivasspor mücadelesi taraftarlar için farklı bir iç çatışmayı barındırıyordu.
Sivasspor taraftarları tam 40 otobüs, 20 minibüs ve 1 trenle gelir Kayseri’ye.
0. Şehrin ortamı daha maç başlamadan gerilir bile… Sivaslı taraftarların bir bölümü yemek yediği lokantalarda hesap ödemez, sokaklar da taşkınlık çıkar.
0. Ancak fitil, Kayserispor’un 20. dakikada Oktay Oktan ile attığı golden sonra ateşlenir. Kayserispor taraftarının gol sevincine katlanamayan Sivasspor tribünleri taşla karşılık verir.
İki tribün arasındaki gerilim esnasında ilk can kaybı yaşanır; 2 kişi ezilerek hayatını kaybeder.
0. Devre arasında tansiyon iyice yükselir ve Kayserispor tribünündeki panik, Sivasspor tribününe sıçrar. Maç tatil edilir. Stattan çıkmak isteyen Sivasspor taraftarı kapıya yüklenmeye başlar ancak hesaba katmadıkları bir şey vardır. Kapı, dışarıya doğru değil içeriye doğru açılıyordur…
Can pazarı yaşanmaya başlar. Korkular arttıkça, paniğin de boyutu artar Kimileri tuvaletten kaçar, kimileri sahaya girer… İşte bu kargaşada tam 41 kişi ya boğularak ya da ezilerek hayatını kaybeder. 600’den fazla yaralı vardır…
0. Yaralı ve ölü sayısı o kadar fazladır ki, yardıma ihtiyacı olanları hastaneye yetiştirmek için araç sayısı yeterli olmaz. Yaralılar, kömür kamyonlarıyla götürülür hastanelere…
Günümüzdeki tevatürlere göre ölüm sebepleri kurşunlanmak ya da bıçaklanmak olarak kabul edilir. Ancak otopsi raporlarına göre, hayatını kaybedenlerin hepsi ya ezilmiştir ya da boğulmuş.
0. Olayın hemen ardından iki şehir arasındaki yollar trafiğe kapatılır. Ancak yaşananlar Sivas’ta duyulunca işler daha da karışır. Sivas’ta yaşayan Kayserili esnafların dükkanları yağmalanır, 38 plakalı tüm araçlara ateş açılır.
0. Süleyman Demirel, yaşanan olayların ardından Rusya ziyaretini iptal eder ve radyodan şu mesajı yayınlar; Şuursuz tahriklerle devam ettirilmek istenen bu hadisenin, futbol tarihimizde tek kalmasını temenni ederim.
Olayların boyutu o kadar büyür ki, vali ve emniyet müdürleri bile istifa etmek zorunda kalır. Hem de İç İşlerinden gelen,” Sadece pijamalarınızı alın ve şehri terk edin” emriyle…
0. İki takım, aynı yıl içinde Ankara’da oynanan rövanş dışında tam 24 yıl boyunca bir daha hiç maç yapmadı. Turnuva ve lig fikstürleri, hep bu iki takımı karşı karşıya getirmeyecek şekilde düzenlendi.
0. Yaşananların bir de uluslararası yansıması oldu. İtalyan Devlet Televizyonu RAI bile Türkiye’ye gelip röportajlar yaptı. Türkiye’de ise yalnızca TRT’nin hazırladığı 8 dakikalık bir belgesel mevcut.
0. Türkiye’de Sivas – Kayseri faciasını en detaylı şekliyle masaya yatıran isim ise yazar Kenan Başaran oldu. Kenan Başaran, yaklaşık 3 yıl süren bir çalışma kapsamında 13 tanıktan 1’i hariç 12’siyle yüz yüze görüştü.
Arşiv taraması için devlet kütüphanelerinden yararlandı. Hürriyet, Milliyet ve Cumhuriyet ile yerel gazeteler Sivas Haber ve Kayseri Ülker gazetelerinin arşivlerini taradı. Ve nihayetinde gazetelerdeki haberleri imla hatasına kadar, orijinal halleriyle kitaba aktardı.
0. Olaylarla ilgili en çok şaşırdığı anektodu ise böyle anlatıyor Kenan Başaran:
Sivassporlu futbolcuların facianın boyutunu; yani 43 insanın öldüğünü ve yüzlercesinin de yaralandığını Sivas’a dönerken radyodan öğrenmesi beni oldukça şaşırttı… Futbolcular olaylar kesilmeyince ikinci devreye çıkamıyor. Kayserili futbolcular maçın tatil edilmesinden yarım saat sonra evlerine giderken Sivaslılar soyunma odasında bekletiliyor. 5-6 saati bulan bir bekleme. Yiyecek falan da yok. Sonra futbolcular, karayollarının meşhur sarı montlarını giyerek stattan çıkabiliyorlar. Ve yolda ancak radyodan olayın vehametini öğreniyorlar. Yani futbolcular olay mahallinde, olayın göbeğinde ancak olayın sonucuna tanık olamıyorlar! Ayrıca Sivas senatörlerinin uyarısına rağmen yüksek derecede tedbir almak yerine maç günü bir köye gezmeye giden Kayseri Valisi’nin tutumu da çok şaşırtıcı ve kuşku uyandırıcı.
0. O maçta forma giyen Eski futbolcu Yusuf Ziya Söyler’in anıları ise şöyle:
15:30’da tribünlerde olaylar başlayınca soyunma odalarına kaçtık. Gece 21:00’e kadar burada kaldık. Sadece çığlıkları duyuyorduk. Başımıza bir bekçi dikip gittiler. Tek bir bekçi ile korunduğumuzu bilseler bizi herhalde öldürürlerdi. Stadyumdan çıktığımızda hava kararmıştı. Türkiye karayolları işletmeleri arabalarıyla şeker fabrikasına götürüldük. Sonra da Sivas’a ulaştırıldık. Halk sokaklarda bizi bekliyordu. Kimi oğlunu soruyordu kimi kardeşini. Bir yandan bizi suçlar gibiydiler. İki-üç gün sokağa çıkamadık. Sonra bütün futbolcular kentten ayrıldık. Bir hafta sonra geri döndük. İlk idmanımızda ağaçlara kadar seyirci doluydu. Korkunç bir tezahürat vardı. 1970’te de İstanbul’a döndüm. Olayların nedeni cahillik bence. Yazık bir sürü insan öldü.
0. Sivas – Kayseri faciası için iki de türkü yazılmıştır.
0.
0. 1967 Kayserispor - Sivasspor Olayları...