Onların attığı goller hiç unutulmadı: Ligimize gelmiş en iyi yabancı golcüler
Attıkları gollerle, performanslarıyla ve tabii ki kariyerleriyle hafızalarda iz bırakan ve Türk futboluna damgasını vurmuş en iyi yabancı golcüleri listeledik...
Gol, futbolun meyvesi olarak tabir edilen, her zaman hafızalarda yerini koruyan futbolun en önemli olgusudur. Futbola dair çocukken hatırladığımız ilk şey bir kırmızı kart, bir korner ya da bir faul değildir, goldür.
İşte hayal meyal hatırladığımız o ilk gollerin sahipleri de bizim için gelmiş geçmiş en iyi golcülerdir. Peki, ligimize gelmiş yabancı golcüler arasında en iyiler adında bir liste yapsanız, kimleri seçerdiniz? Biz de bu sorunun cevabını tabii ki bize göre değerlendirerek sizler için bir liste hazırladık.
Bu seçimi yaparken oyuncuların kariyerleri, performansları ve oynadıkları takıma yaptıkları direkt katkı bizim için en önemli kriterler oldu. İşte o liste;
Bir Trabzonspor efsanesi. Shota'nın yıldızı başka bir yerde parlayıp Türkiye'ye gelmedi. Onun yıldızı zaten Türkiye'de parladı. 1994 yılında Dinamo Tiflis'ten Trabzonspor'a herkes onun basit bir golcü olduğunu düşünüyordu. Ancak Trabzonspor formasıyla çıktığı 78 maçta 46 gol attı ve efsaneler arasına girdi. 1995-96 sezonunda 25 gol atarak Tarık Hodziç'ten sonra gol kralı olan ikinci yabancı futbolcu unvanını kazandı. Yukarıda Eskişehirspor'a attığı kafa driplingi golünü izleyebilirsiniz.
Süpeeerrr Mariooo Jardeeeelll... Tek vuruş ustası Jardel Galatasaray'a 17 milyon Euro bedelle transfer olmuş ve Ali Sami Yen Stadı'nın çimlerine helikopterle indirilmişti. Galatasaray'da yaptıklarıyla bunları ne kadar hak ettiğini ispat etmişti. Sanki eliyle koymuş gibi attığı kafa golleri, köşeye bıraktığı tertemiz gol vuruşları unutulacak cinsten değil.
Onun oynadığı dönemde akıllarda tek soru vardı: Van Hoijdonk'un frikiklerine nasıl çözüm bulunur? Ancak Van Hoijdonk'un frikiklerini engellemek en zor matematik problemini çözmekten bile daha zordu. Fenerbahçe'ye sağladığı katkı ölçülebilir değil. Sadece frikikleriyle değil, son vuruşları ve kafa topu hakimiyetiyle Türkiye'de derin izler bıraktı.
Ceza sahası içindeki hakimiyeti, sürati ve topla yaptıklarıyla komple bir golcüydü Milan Baros. Top ona nasıl gelirse gelsin, bir şekilde gol çevirirdi. Sakatlık sorunu yaşayana kadar Galatasaray formasıyla Türk futboluna damga vurdu. Attığı her golle adeta golcülük dersi verdi. İBB maçında attığı "oturarak gol" onun her pozisyonda gol atabileceğini gösteren en güzel örnektir.
Eto'o ile birlikte ligimize gelmiş en kariyerli iki golcüden biri. Galatasaray'a geldiğinde Premier Lig, Şampiyonlar Ligi ve Şampiyonlar Ligi'nde attığı 44 gol gibi başarılar cebindeydi. Büyük maçların büyük futbolcusuydu. Tek başına bir maçın kaderini değiştirebilecek tam bir 'winner' karakterdi. Bunu fizik olarak hazır olmamasına rağmen Galatasaray formasıyla çıktığı ilk maçta Akhisar'a karşı maçı çevirmesiyle gösterdi. O günlerde Akhisar’ın teknik direktörlüğünü yapan Hamza hocanın maçtan sonra söylediği sözler her şeyi açıklıyordu: “Oyunda her şey istediğimiz gibi gidiyordu, ta ki Drogba sahaya girene kadar."
Antalyaspor'a geldiğinde hakkında Türkiye'ye zevk için, para için geldi. Burada etliye sütlüye karışmaz gibi yakışıksız yorumlar yapılmıştı. Ancak o yaptıklarıyla ne kadar büyük bir karakter ve ne kadar büyük bir golcü olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Sadece gol atmakla kalmadı, aynı zamanda Antalyaspor'un saha içindeki teknik direktörü oldu. Barcelona'da oynamış olmanın ne demek olduğunu tüm Türkiye'ye gösterdi.
Türkiye'de sadece 1 sene oynayıp da onun kadar iz bırakan başka bir golcü olmamıştır herhalde. Beşiktaşlılar için nam-ı diğer 'Eyşan'. 2015-2016 sezonunu 2 golle gol kralı olarak tamamlayan Gomez için küçük maç, büyük maç, Avrupa, kupa vs. fark etmiyordu, bir şekilde o golü atıyordu.