Kim Jong-Un'un sabote ettiği parlak bir kariyerin hikayesi: Han Kwang-Song

İtalya Serie B ekiplerinden Perugia forması giyen Han Kwang-Song, performansıyla Juventus ve Tottenham gibi Avrupa devlerini peşine taktı ancak bonservisi Cagliari’de bulunan Güney Koreli golcünün parlak kariyeri, politik bir krizin gölgesinde kalıyor.

Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang’da dünyaya gelen 19 yaşındaki genç yıldız adayı, ülkesinin yurt dışında çalışan vatandaşların maaş ve imaj hakları üzerindeki yaptırımları sebebiyle transfer görüşmelerinde ve mevcut kulübünde ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Ülke futbolunu global vitrine taşımayı amaçlayan Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un planlarının merkezinde bulunan Han Kwang-Song, adeta sıkı bir markaj altında. Bu markaj o kadar sıkı ki, parlak bir kariyer başlamadan bitmek üzere.

• · Neden mi? Kuzey Kore yasalarına göre; Yurt dışında yaşayan Kuzey Kore vatandaşlarının, yaşadıkları ülkelerde aldıkları maaş tamamıyla Kuzey Kore hükümetine ait.

Daily Mail’de yer alan bir iddiaya göre; Cagliari’nin tüm ısrar ve girişimlerine rağmen Han'ın maaşı, ismine ait bir banka hesabı olmadığı için kendisine ödenemiyor ve Kuzey Kore’ye gönderiliyor.

• · İtalya Hükümeti, nükleer silah geliştirdiği gerekçesiyle Kuzey Kore büyükelçisini sınırdışı eden 5. ülke olmuştu.
• · Geçen sezon Fiorentina da Choe Song-Hyok konusunda aynı sıkıntıyı yaşamıştı. Nükleer silah bulunduran ve geliştiren Kuzey Kore hükümetini düşman devlet statüsünde değerlendiren Fiorentina yönetimi, 18 yaşındaki futbolcunun maaşını yalnızca kendisine ödeyeceğini deklare etmiş ancak girişimler sonuç vermeyince dolaylı yoldan düşman devlete ve nükleer silaha fon sağlamamak adına Choe’nin sözleşmesini feshetmişti.

HAN KWANG-SONG’UN HİKAYESİ NASIL BAŞLADI?

13 yaşında, Barcelona’nın dünyaca ünlü altyapı akademisi La Masia kapısından giren Han Kwang-Song, burada tutunamayınca ülkesinin yerel takımlarından FC Chobyong’a döndü. Daha sonra Şili’de düzenlenen 17 Yaş Altı Dünya Kupası’nda kumaşını ve kalitesini uluslararası platforma taşıyan Han, kendisini İtalya’da buldu.

İtalyan Senatör Antonio Razzi, Kim Jong-Un’un ile yakın ilişkilerini kullanarak gelecek gördüğü bu genci ISM Academy’e aldırdı. Bu akademi, Han’a Cagliari forması giyme fırsatını verdi. Takıma çabuk adapte olan Han, A takımın önemli parçalarından biri haline dönüştü ve ikinci resmi maçında attığı golle, Serie A tarihinde ikinci maçında gol atma başarısı gösteren ilk Kuzey Koreli oldu.

Yetenek olarak bir eksiği yoktu ancak biraz pişmesi gerekiyordu ve Cagliari de Han'ı Serie B takımı Perugia’ya kiralama kararı aldı. Bu transferle yeni takımında biraz daha tecrübe kazanması beklenen Han, beklentileri fazlasıyla karşıladı. 17 lig maçına 7 gol ve 3 asist sığdırdı.

Bu 7 golden öyle 3 tanesi var ki, işte politik krizin fitili tam burada ateşlendi. Perugia formasıyla çıktığı ilk maçta 3 gol atarak hat-trick yaptı. Bu hat-trick, ismi yalnızca kulislerde konuşulan 19 yaşındaki bu genci bir anda spot ışıklarının altına attı. İtalyan televizyon ve gazeteleri, Han ile röportaj yapmak için sıraya girdi.

İlk iletişime geçebilen program, İtalya’nın en ünlü spor yayınlarından biri olan La Domenica Sportiva oldu. Han daveti kabul etti ve Milan’daki stüdyoya doğru yola çıktı ancak yayından hemen önce Kuzey Kore’den gelen o telefon, bütün planları alt üst etti. Arayan, Kim Jong-Un’du…

Han Kwang-Song’ın herhangi bir televizyon programına ya da gazeteye çıkmasını ve hatta röportaj vermesini bile yasakladı. Bu telefonla Han, Kuzey Kore’nin İtalya’daki insan prototipi haline geldi. Yani, tamamen içine kapanmıştı.

• Perugia Başkanı Massimiliano Santopadre o anları şöyle anlatıyor; “Hiç uzlaşmacı bir telefon görüşmesi değildi. Bırakın uzlaşmayı, iletişim kurmak bile imkansızdı. Çünkü bizimle konuşmak istemedi. Yalnızca Song ile konuştu. O konuşmadan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. İki devlet arasındaki ilişkiler gerildi ve tüm Kuzey Koreli futbolculara televizyona çıkma yasağı geldi.”