İngiliz futbolunda Türk Don Kişot: Mehmet Dalman

Pep Guardiola ve öğrencilerinin oynadığı muazzam futbolun gündemi meşgul ettiği İngiltere’de eski bir bankacı olan Türk Mehmet Dalman, Süper Lig’deki yöneticilere ders niteliğinde bir başkanlık kariyeri sürdürüyor.

Nerede mi? Cardiff City’de… Galler’in başkenti, 346 binlik nüfusunda 40 binin üzerinde öğrenci barından önemli eğitim ve liman şehri olan Cardiff’te… Peki bir bankacının yolu nasıl olur da buraya kulüp başkanlığı yapmak için düşer?

Mesleği aslen bankacılık olan 1958 Kıbrıs doğumlu Mehmet Dalman’ın yolu bir yatırım esnasında Malezyalı milyarder iş adamı Vincent Tan ile kesişir. Cardiff City’nin sahibi olan Tan, Mehmet Dalman’ın vizyonun ve yöneticilik yeteneklerinden etkilenerek kendisine kulüp bünyesinde görev vermek ister. 2012 yılında yönetim kuruluna giren Dalman, yalnızca 2 yıl sonra başkanlık koltuğuna oturacağından ve göreve geldikten 4 sezon sonra takımı Premier Lig'e yükselteceğinden habersizdir.

YEL DEĞİRMENLERİNE KARŞI SAVAŞAN BANKACI BAŞKAN

2013-14 sezonunda küme düşen Cardiff’te dönemin başkanı Dato Tan Tien Ghee görevinden istifa eder. Kriz anında yönetimsel boşluk oluşmaması için ivedilikle Simon Lim geçici başkan olarak atanır. Ancak bu kalıcı bir çözüm değildir ve gerçek bir lider lazımdır. İşte tam o anda, küllerinden doğmak isteyen Cardiff City’de aranan taze kan Mehmet Dalman olur.

• 2014-15 sezonunda Championship 11.'liği
• 2015-16 sezonunda Championship 8.'liği
• 2016-17 sezonunda Championship 12.'liği
• 2017-18 sezonunda Championship 2.'liği
• 2018-19 sezonunda Premier Lig

2013 yılının Temmuz ayında başkan olan Mehmet Dalman, hükümet edasıyla 5 yıllık bir kalkınma planı oluşturur. Bu kalkınma planı kapsamında oyuncuların maaşlarını düşürmek, yönetim kurulunun lüks masraflarını en aza indirgemek ve bir felsefe oturmak vardır.

• *Futbolcu maaşarı %18 oranında azaltılarak yıllık toplam 20.6 milyon sterline düşürüldü.
• *Yönetim kurulu masrafları 20.3 milyon sterlinden 15.5 milyon sterline indirildi.

Bir futbol kulübünden ziyade şirket yönetir edasıyla profesyonel düşünen Talman, takımın o dönemki en büyük yıldızı kaleci David Marshall’ı satacak kadar cesur bir hamleye dahi imza atar. Zamanında 550 bin sterlin karşılığında satın alınan Marshall, 4.1 milyon sterline Hull City'ye satılır. Maddi kazanç bu kadar büyük olmasına rağmen taraftarın sevgilisi olan bir oyuncunun satılması eleştiri oklarını Dalman'a yöneltir.

Ancak bu hamlesinin perde arkasında duygusuz bir profesyonelden ziyade iyi bir yönetici gibi davrandığı sonradan verdiği bir röportajda ortaya çıkar.

İngiliz basını tarafından radikal kararlarıyla futbolun seyir zevkini ve taraftarların motivasyonunu düşürmekle itham edilen Dalman, bu konuyla ilgili Galler’in en önemli tabloid gazetelerinden Wales Online’a konuşur. Dalman, “Marshall için teklif getiren ilk iki kulübü reddettik. Ardından kendisiyle konuştuk ve takımda devam etmesini istediğimizi ilettik. Ancak kariyeri adına ayrılmak istiyordu. Yine de profesyonel duruşundan taviz vermedi ve huzursuzluğunu bize yansıtmadı. Ardından bir teklif daha geldi. Yine oturduk konuştuk, kalmanın sorun olmayacağını iletti. Sonra 4. teklif geldi. Dördüncü teklifin ardından artık takımda kalmasını istememin ona haksızlık olacağını düşündüm ve gitmesine izin verdim” sözleriyle duygusal yönünü de gözler önüne serer.

Bu transfer ve arkasından gelen bu demeç, sıradan bir süreçten fazlası olur. Dalman'ın yöneticilik rüştünü ispatladığı, ön yargıları yıktığı, vizyonunu kanıtladığı ve kulübü mali açıdan düzlüğe sokan bir kırılma anı olur. Ve sadece 2 yıl sonra Premier Lig kapıları açılır...

OYUNCULARIYLA YAKINDAN İLGİLENEN, SAYGI DUYULAN VE DİSİPLİNLİ BİR BAŞKAN

Oyuncularıyla birebir kurduğu iletişim sayesinde korku imparatorluğu yerine saygıya dayalı karizma oluşturmasıyla tanınan Dalman, takım elbiseli bir futbol figürü olmasına rağmen kendini sahanın içinden de soyutlamaz. Belki de Süper Lig başkanlarına bir tek bu yönüyle benzeyen Dalman, idmanları sık sık ziyaret eder ve takımın üzerinde gölge olur.

Ama hiçbir zaman antrenmana giden kulüp başkanıyla, beyazlı yakalı yönetici kimliklerinin birbirine karışmasına izin vermez. Her röportajında, dönemin teknik direktörlerinin saha içindeki kararlarına hiçbir şekilde müdahale etmediğinin altını çizer.

Bu günlerde İngiliz ve Galler basını, Dalman’ın kulübünü ‘sade’ olmakla eleştiriyor. Ancak Dalman’ın buna verdiği cevap da aslında başarının şifresini gösteriyor.

• “Bizim işimiz gösteriş yapmak değil. Burada bir takım yönetiyoruz. Şirket yönetir gibi davranmamız gerekiyor. Tam olarak ‘sade’ kelimesini kullanmak istemesem de durum böyle. Önceliğimiz gösteriş değil. Kulüp olarak bir inanç, etik ve tarz çerçevesi belirlemeliyiz. Bir duruşumu olmalı. Bununla birlikte futbol karakteri de oluşturmalıyız. Marka haline gelmeliyiz. Eğer statta tek bir koltuk boşsa mutlu olamam”

Belki de, Mehmet Dalman'ın bu kadar kısa süre içerisinde elde ettiği başarıların manşetleri süslememesinin sebebi de bu mütevazı işkoliklik&profesyonellikten kaynaklanıyordur. Ya da Türk olmasından...