Galatasaray'ın 'Beşiktaş-Hatay' iddiasının perde arkası: TFF'nin önündeki iki seçenek

Süper Lig bitmiş ve futbolseverler heyecanla milli maçlar ile transfer dönemini beklemeye geçmişken, 2020-21 sezonuyla ilgili ortalığı karıştıracak bir iddia gündemi değiştirdi. Hürriyet’ten Ali Naci Küçük’ün haberine göre, Galatasaray, Beşiktaş-Hatayspor maçından önce iki takımın Kamerunlu futbolcuları Aboubakar ile Billong’un görüşmelerinin incelenmesi için Türkiye Futbol Federasyonuna başvurdu. Ayrıca Kulüpler Birliği’nin de Süper Lig’de son 8 haftanın araştırılması için başvuru yaptığı belirtildi.

İddia önce sosyal medyada ortaya atıldı

İlk olarak spor yorumcusu Kadir Çetinçalı’nın ortaya attığı iddiaya göre; Beşiktaşlı Aboubakar, Hatayspor maçından önce vatandaşı Billong ile görüşüyor ve ona milli takım sözü veriyor. İlk yarısını Beşiktaş’ın 5-0 önde kapattığı maça Billong ilk 11’de başlıyor ve ikinci yarıya çıkmıyor. Maçtan sonra da kadro dışı bırakılıp ülkesine gönderiliyor. Geçtiğimiz günlerde de kariyerinde ilk defa Kamerun Milli Takımı’na çağrılıyor. Galatasaray ise bu iddialar üzerine TFF’ye başvurup iki futbolcu arasındaki görüşmelerin incelenmesini istiyor.

Şimdi ne olacak?

GZT olarak, söz konusu iddiaları Spor Hukuku Uzmanı Emin Özkurt’a sorduk. Şüpheden hareketle suçlamada bulunulamayacağını savunan Özkurt, “Bir kurum veya kişi ile alakalı şike gibi ağır ithamda bulunanların, ortaya şüpheyi destekleyecek makul delilleri koymaları gerekir. Şüphe ya da emare gibi muğlak kavramlar yerine delil ve/veya makul şüphe gibi somut dayanaklardan ilerlemek gerekir.” ifadelerini kullandı.

“Kanıt var mı?”

İddiaların kanıtlara dayandırılması gerektiğini belirten Emin Özkurt, “Burada öncelikle şunu sormak gerekir: Lig devam ederken yapılmış bir ihbar var mı? İddiaları destekleyecek ve duyum ötesine geçen bir delil sunuldu mu? Hayatın olağan akışına aykırılık gösteren bir takım gelişmeler kayıt altına alındı mı? Bu sıraladıklarımız yoksa, birbiri ardına iddiaları sıralayıp, bunların oluş şeklinin kuşkulu görülmesinden hareketle ve iddialar sözü edilen kişilerin aleyhine yorumlanarak şike gibi ağır bir konuda hüküm kurulamaz. Bir olasılığa dayanılarak kişileri suçlamak, hukukun en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak ceza vermek anlamına gelir ki bu kabul edilemez. Çeşitli varsayımlardan hareketle ve bunları herhangi bir şekilde delile dayandırma gereği dahi duymadan böyle bir başvuru yapıldıysa bu çok hatalı bir tutumdur.” şeklinde konuştu.

“Beşiktaş’ın hak ettiği şampiyonluğu riske atacak bir durum yok”

Kulüpler Birliği’nin “Son 8 hafta araştırılsın” başvurusuyla ilgili olarak da konuşan Spor Hukuku Uzmanı Emin Özkurt, “Federasyonun genel ve dayanaktan yoksun bir başvuruyu işleme alacağını sanmıyorum. Eğer inceleme başlatılırsa şu da sorulabilir: Neden son 10 hafta değil, ya da son 20 değil, ya da neden son 34 yıl değil? Açıkçası delilden yoksun bu tür yaklaşımlar Türk sporuna zarar vermekten öteye geçmez.

• Sonuç olarak ben yapıldığı iddia edilen başvuruların makul şüpheye dayanmadıklarından işleme alınmayacakları kanaatindeyim. Bu gelişmeler çerçevesinde ve iddialara konu somut veriler ışığında Beşiktaş’ın hak ettiği şampiyonluğu riske atacak bir durum görmüyorum. Ayrıca bu tür somut dayanaktan yoksun, çeşitli varsayımlardan hareket etme ötesine geçmeyen ve delillerle beslenmeyen suçlamaları, önce bu iddiaları dile getirenler, yanı sıra da Türk Futbolu açısından itibar sarsıcı bir durum olarak görüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

TFF talimatnamesi ne diyor?

Türkiye Futbol Federasyonu talimatlarına göre, şike-teşvik suçuna karışan kişilere sürekli hak mahrumiyeti cezası veriliyor. Bu suç kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmişse, ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir.

Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Disiplin Talimatı - Madde 56: Müsabaka Sonucunu Etkileme

(1) Müsabakanın sonucunu veya sürecini hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek yasaktır. Teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.

(a) Yukarıda belirtilen ihlalleri gerçekleştiren kişilere sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir,

(b) Yukarıda belirtilen ihlallerin kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiş olması durumunda ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir.

(c) İhlalde sorumluluğu bulunan kişilere ayrıca para cezası verilebilir.

(2) 1. fıkrada belirtilen ihlallere teşebbüs etmek yasaktır.

(a) Teşebbüs halinde, ilgili kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar müsabakadan men veya hak mahrumiyeti cezası verilir.

(b) Teşebbüs halinde ilgili kişinin yöneticisi olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezaları uygulanabilir. Ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir. İhlalin ağırlığı kurul tarafından somut olayın niteliğine göre serbestçe karar verilir ancak eylemin ilgili yöneticinin kendisinin veya üçüncü kişilerin bahis oyunlarından menfaat elde etmesi amacına matuf olduğunun tespit edilmesi halinde ihlal, mutlaka ağır ihlal kabul edilir.

(3) İhlal veya ihlale teşebbüsün hakemler tarafından meydana getirilmesi halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.

(4) Hukuka ve spor ahlakına aykırı şekilde müsabaka sonucunu veya sürecini etkilemek için kendisi ile irtibata geçilen veya futboldaki görevi nedeniyle herhangi bir şekilde bu tür bir eylemden haberdar olan bu talimat kapsamındaki kişiler derhal TFF’ye bu hususta bildirimde bulunmakla yükümlüdür.

(5) Kişilerin, futboldaki görevleri nedeniyle elde ettikleri ve kamuya açıklanmayan bilgileri, bir müsabakanın dürüstlüğüne halel getirir veya getirebilecek şekilde kullanmaları veya üçüncü kişilerle paylaşmaları yasaktır

• Hatayspor cephesi ne demişti?
• Hatayspor Onursal Başkanı Lütfü Savaş, Billong’un kadro dışı kalmasının gerekçesi olarak Beşiktaş maçından bir gün önce bacağına dövme yaptırmasını gösterdi. Savaş, “Billong Beşiktaş maçından bir gün önce ayağına dövme yaptırdı. Dövme yapılan futbolcunun bacağı 1 hafta ağrır. Her topa sırtına döndü. Birçok pozisyon verdik, goller yedik. Böyle futbolcunun takımda kalmasını istemem. ‘Bu adamı gönderelim’ dedik ve gönderdik.” şeklinde konuştu.