Bir elinde silah diğer elinde kana bulanmış iki mektup: Yedek kaldığı için intihar etti

HABER MASASI
Abone Ol

1918 yılında Uruguay'ın Nacional takımında forma giyen Abdon Porte, bir gece yarısı takımının oynadığı sahanın ortasında yedek kaldığı için kalbine silah dayayıp intihar etti.

1893 yılında Urugay’ın en büyük şehri olan Montevideo’da doğan Abdon Porte, futbol kariyerine Colon'da başladı. Burada gösterdiği iyi performansla Libertad takımına transfer oldu. Başarılı performansını burada da devam ettiren Porte, Uruguay'en büyük kulüplerinden biri olan Nacional'e transfer olmayı başardı. Bu onun için basit bir transfer anlamını taşımıyordu. Bu Porte'nin çocukluk aşkına, hayaline kavuşmasıydı.

İlk başlarda Nacional'de stoper olarak oynayan Porte, daha sonra orta sahanın merkezinde görev almaya başladı. Burada gösterdiği başarılı performansla kısa sürede takımın en önemli oyuncusu ve kaptanı konumuna geldi. 1911-1918 yılları arasında hem Nacional takımı hem de Abdon Porte kariyerinin en başarılı yıllarını yaşıyordu.

Kulüpteki bu muhteşem performansını milli takıma da taşıyan Porte, 1916 yılında Arjanti’nin ev sahipliği yaptığı Copa America’yı Urugay Milli Takımı ile kazanarak Dünya Kupası şampiyonluğu yaşadı.

1918 yılında felsefe değişikliğine giden Nacional, takımı gençleştirme kararı aldı. Bu kapsamda genç Alfredo Zibechi de orta sahada Porte'nin yerine forma giymeya başladı. Zibechi'nin ardından ikinci plana atılan Porte, bu değişiklikten sonra forma giydiği maçlarda da sönük bir performans sergilemeye başladı. Performansı taraftarlar tarafından da yeterli görülmeyen Porte birçok maçta ıslıklanıp günah keçisi ilan edildi. Evi gibi gördüğü Gran Parque Central'de her maç ıslıklanan ve gözden düşen Porte'nin artık psikolojisi bozulmuştu.

Nacional kulübünün geleneklerine göre, alınan her galibiyetin ardından kulüp binasında eğlenceler düzenlenir ve futbolcular ile yönetim bir araya gelip eğlenirdi. O gece yine alınan bir galibiyetin ardından kulüp binasında herkes eğleniyordu ancak eğlenmeyen tek bir kişi vardı. O kişi tahmin edeceğiniz üzere Porte'ydi. Eğlence bittikten sonra herkes binadan ayrılmış ve evine gitmişti. Ancak Porte, binadan ayrılmamıştı. Eğlence bitmeden önce takımdan en yakın arkadaşı Charley'nin yanına giderek ona anlamsız bir şekilde veda etmişti. Kısa süre sonra bu anlamsız vedanın sebebi anlaşılacaktı.

Kulüpte tek başına olan Porte, son kez Central Park'ın çimlerine basıp santra noktasına doğru yürüdü. Porte'nin bir elinde silah, diğer elinde ise 2 tane mektup vardı. Santra noktasında duran Porte, silahı kalbine götürdü ve tetiğe basarak aşık olduğu takıma böyle veda etti.

Sabah erken saatlerde stada gelen bir kulüp görevlisi sahaya girince santra noktasında yatan bir adam gördü. Önce birinin orada sızıp uyuduğunu düşündü. Ancak yaklaşınca kanlar içinde yatan kulüp efsanesi Abdon Porte'yi gördü. Bir elinde silah, diğer elinde kanla bulanmış 2 mektup...

Porte mektupların ilkinde aşık olduğu Nacional'e veda ediyordu: "Bu veda benim için zor. Ama yapmak zorundayım. Artık yük olduğumu hissettiğim bu kulübe veda ediyorum. Ailem ve tek aşkım Nacional kulübü bundan sonra size emanet."

İkincisinde ise ailesine veda ediyordu: "Ailem sizleri çok seviyorum, en az Nacional formam kadar çok seviyorum. Biricik sevgilim seni daima sevdim ve asla unutmayacağım." diyerek sözlerini noktalamıştı.

Bu olaydan sonra Grand Parque Central Stadı’nın kale arkası tribünün ismi “Porte Tribünü” oldu.