Yaşam kalitesi tarımsal üretimin belirleyeni

HABER MASASI
Abone Ol

Tarımsal üretimin önündeki en temel sorunumuz köylerde çalışma gücüne sahip gençlerin var olmaması.

Çocuklar köyde büyüse bile evlenme çağına gelince köyden göçer olmuşlar.

Sebep basit; bir köylü kardeşimiz yine köyde doğmuş ve büyümüş diğer bir hanım kardeşimiz ile izdivaç kurma sürecine girmişse olmazsa olmaz şart olarak evlenince şehirde ev kurma ve yaşam öne sürülüyor. Hal böyle olunca evlenen genç çiftler bir bir köyden ayrılır olmuş. Artık bu iş neredeyse adetten.

Bu noktada insan kaynağı eksikliği Afgan göçmenler vasıtasıyla giderilmeye çalışılmış. Kaçak olarak çalışan göçmenlerin işveren üzerine getirdiği risk ve sürdürülebilirlik korkusu nedeniyle sürülerin büyümesi zorlanır hale gelmiş.

Hanım kardeşlerimiz haklı!

Seyahat vesilesi ile gezdiğimiz köylerde şahit olduğum düzensizlikleri görünce hanım kardeşlerin bu noktada haklı oldukları yönler var.

Zira köylerimiz düzensiz, 300 yıl önce nasılsa bugün de aynı!

Şurada ev var hemen yanında hayvan ağılı, kendi kokusu ve zorluklarıyla, çoğu köyde bakkal yok. Halbuki zaman gerekleri değişti, hayat şartları gelişti.

Bir de artık sosyal medya ve dizilerden şaşaalı acayip hayatlar takip edilir oldu. Sanki herkes şehirde o hayatları yaşıyormuşçasına köyden ahali özenir olmuş.

Halbuki işin aslı, azınlığın yaşadığı hayatlar değil daracık sokakta kirada 2+1 hayatı yaşamak…

Ama olsun market var, AVM var. Gitmesek de …

Tarımda yapısal reform sosyolojik değişimden başlayabilir. Kasabalar üretime dönük ve sosyal yaşamın gereklerini karşılayacak hale dönüştürülmeli.

Toprakların kooperatif olduğu, ip çekilmiş gibi dizili tek katlı evlerde, parkı, halı sahası ve üç beş köyün birleştirildiği yaşam alanları ile marketi, fırını, misafir evi olan, kooperatifte çalışanların arsa hakkı hariç maaş aldığı ve en önemlisi çalışan hanımların emekli olduğu bir düzenden bahsediyorum.

Köyde kalıp, çalışan hanımlar ödüllendirilmeli…

Şehirde atölyelerde bin bir eziyet ile fakat maaş ve emeklilik hakkı nedeniyle çalışmanın alternatifi, köyde gelirsiz ve emeklilik hakkı olmaksızın karın tokluğuna çalışmak olmamalı…

Hanımlar köye tutunursa beyler köylü olur!

Köylerde yaşam olursa; şehirde trafik olmaz, gıda enflasyonu son bulur, taa Antalya’dan, Mersin’den malın kendisinden fazla taşıması için ödenmiş buram buram mazot kokan meyve sebze gelmez, fasit döngüyü kırarız.

Şehirlerin kendi kendini doğuran yatırım alma mecburiyeti kalkar; kaynak Anadolu’ya akar. Refah, sürdürülebilir ekonomi ile beraber mutlu yaşamlar yaşanır.

Köyün yaşam kalitesinin tarımsal üretimin belirleyeni olduğu bir dönemdeyiz. Yaşam kalitesi artmadan verilecek hiçbir teşvik tarımsal nüfusu arttıramayacaktır. İşin daha kötüsü kentten köye göç olmazsa veya teknolojiye aşina gençler köyde tutunamazsa verimlilik artışı için gereken dijitalleşme ve elektronikleşmede geri kalacağız. Bu da üretimi ve kalitesini düşürürken verimliliği aşağı çekecektir.