Yabancı yatırımcı hukuk mu istiyor?
TCMB’nin rezervlerindeki iyileşme ile yeni dönem ekonomi politikaları hedeflenen neticeleri seçim sonrası hızlıca vermeye başladı. Enflasyonda düşüş ise biraz geriden gelse de enflasyon beklentileri geriledi.
TCMB cephesinde durum nasıl?
Öncelikle kısaca rezervlerdeki duruma değinelim. Gelinen nokta itibariyle seçimlerin bittiği Nisan ayından bu yana rezervlerde 50 milyar doların üzerinde bir artış gerçekleşti. Muhtemelen Temmuz ortasına kadarki bir süreçte pozitif rezerv alanına varmış olacağız.
Rezervlerin pozitif alana gelmiş olması haliyle kısa vadeli ödemeler dengesi şoklarına karşı direncimizin artmasına sebep olacağından CDS denilen ülke risk primimizin de düşmesine sebep olacaktır.
CDS maliyet düşürür mü?
CDS’in düşmesi demek ülkenin ödeyeceği faiz yükünün azalması demektir. Aynı anda kredi notlarının yükselmesi demek; kaldı ki son üç ayda artışlar ardı ardına geldi.
Yabancı yatırımlar ve hukuk meselesi nasıl işledi?
Şimdi burada sormadan edemeyeceğim;
Ülkede hukuk, adalet yoksa gelmez denilen yabancı para nasıl oldu da geldi? Bir yıl evvel hukuk yoktu, şimdi var mı oldu?
Bu teze anti tez ülkeler (Örn; Çin) var olmasına karşın hep söylenen bu iddia akılcı ancak pratikte tamamen geçerli değil.
Zira para getiri arar, nerede bulursa oraya gider. Şu an Türkiye’de getiri yükseldi ve evet döviz girişi arttı.
Meseleyi yok efendim Türkiye yüzünü Batı’ya döndü, aday ülkelere NATO’ya giriş için vize verdi ondan böyle diyen bir kesim var; aman siz onlardan olmayın.
Zira tüm dünyada mesele; paranın getiri araması, başka bir şey değil. Bugün Ukrayna nedeniyle arası bozuk olan AB’nin bile şirketleri yasakları delip Rusya ile iş yapıyor, sebebi ne; para…
Aynı şekilde otomobil kıtlığı yoktur, esnaf dolandırıcı değildir, mesele parayı park edecek alanların yok edilmesidir yani paranın doğru fiyatlanmamasıdır. Paranın enflasyona karşı erimesi durursa reel piyasa kendiliğinden düzelir. Nitekim düzeldi.
Şunları ekleyelim; bir malda tekel veya oligopolleşme vardır o ayrı. Ancak iki ay evvel olmayan şey bir anda oluvermez. Nitekim bizde de sorun bu değildi.
Diğer konu, elbette daha iyi bir hukuk her zaman istenir ve zengin olunsa bile refah adalet ile sağlanır. Ama yabancı sermaye ülkede yaşayanların hukukuna değil kendi varlığının korunması konusundaki hukuka bakar!
Şimdi mesele şu; ifrat ile tefrit arasında gidip gelmeyelim. Mutedil akıl ile enflasyona münasip faizler ile yola devam edelim.
Mutedil akıl temel gerek…
Bundan şunu çıkarmayın sakın; faizler düşmeli. Benim demem şu ki, enflasyona negatif yön verecek, tüketimi dengeleyecek faiz oranını şu an değil her zaman yakalamamız gereğidir.
Bir diğer konu, yakın zamanda ülkemizin gri listeden çıkışı gerçekleşirse pozitif bir süreç bu vesileyle gerçekleşecektir.
Gri listeden çıkmanın çok yönlü faydaları olacaktır, bu muhakkak. Zira ülkemizin adı sanı belli olmayan kara para aklama ülkeleri ile yan yana konması finansal yatırımcının ötesinde doğrudan yatırımcının algısını negatif etkileyecek unsurlar barındırmaktadır. Çünkü doğrudan yatırımlar finansal yatırımlar gibi likit değildir. Kısa vadeli perspektife bakıp gelmezler. Hele ki “Greenfield” denilen sıfırdan yatırımların adresi olmak istiyorsak gri listeden çıkmak önemli avantajları beraberinde getirecektir.