Ukrayna'ya ‘tartışmalı’ yardım

KADRİYE N. TUNÇSİPER
Abone Ol

Ukrayna’nın batılı ülkeler tarafından desteklenmesinin maliyeti arttıkça yeni çözümler devreye giriyor. Avrupa Birliği Rusya’nın dondurulan varlıklarından elde edilen gelirin Ukrayna’ya aktarılmasını kabul ederken; bu durumun emsal olarak diğer ülkeleri, fonlarını yabancı para cinsi olarak tutmaktan caydıracağı ve dokunulmazlık ihlali gibi gerekçelerle tartışılıyor.

24 Şubat 2024’te G7 ülkeleri Rusya Merkez Bankası’nın dondurulan varlıklarının, Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği zararı ödeyene kadar dondurulmaya devam edeceğini vurguladı. AB’nin haziran ayında aldığı karara göre ise yaptırım uygulanan bireylerin ve kuruluşların fonları ve belirli ekonomik varlıklarını dondurmak için kabul edilen kısıtlayıcı önlemler hakkındaki yönetmeliği değiştirdi. Böylece dondurulmuş varlıklardan elde edilen gelirlerin kullanılması da mümkün hale geldi.

  • Avrupa Birliği dondurulan Rus varlıklarından elde edilen kârın Ukrayna’ya yardım amaçlı gönderileceğini açıklarken, ilk aşamada 1,5 milyar euro kaynak sağlanması anlamına gelen bu karar yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Rus varlıklarının dondurulması, teminat olarak kullanılması ve bunlardan faiz geliri elde edilmesi, dokunulmazlık, yatırım antlaşmaları ve müdahale etmeme ilkeleri nedeniyle eleştiriliyor. Böyle bir kararı uygulayarak bir emsal oluşturmanın diğer ülkelerin fonlarını yabancı para cinsi olarak yatırmaktan veya tutmaktan caydıracağından da endişe ediliyor. Bununla beraber bu yardımın Rusya’nın bedel ödemesi ve bir ön savaş tazminatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunanlar ise çoğunlukta.

Neler olmuştu?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ardından Avrupa Birliği, Rusya Merkez Bankası’nın yaklaşık 200 milyar euro varlığını dondururken, Rus varlıklarını elinde tutan finansal kurumlar savaşın başından bu yana ciddi faiz geliri elde ediyor. Rusya’nın bloke edilmiş merkez bankası fonlarının üçte ikisi ise Avrupa’da bulunuyor. Yabancı banka hesaplarında tutulan nakit ve yabancı finans kuruluşlarında tutulan yabancı para cinsinden finansal varlıklar şeklindeki bu değerin yıllık faiz geliri ise 3 milyar doları buluyor.

Avrupa Birliği’nin açıklamasına göre son kararla beraber dondurulan varlıklardan elde edilen gelirlerin yüzde 90'ı üye devletlere Ukrayna'ya yapılan silah bağışlarının kısmen geri ödenmesini sağlayan Avrupa Barış Fonu'ndan aktarılacak, geri kalan yüzde 10 ise Ukrayna'nın savaş sonrası yeniden inşasına fon sağlayacak.

Kararın ekonomik ve siyasi sonuçları da olacak

Erdoğan Turan.

Dondurulan varlıkların Ukrayna’ya aktarılması kararının, Ukrayna ekonomisine kısa vadede önemli bir destek sağlayacağına ve savaşın tahribatının telafisinde kullanılacağına dikkat çeken ekonomist Erdoğan Turan, bu adımın Ukrayna’nın dış borç yükünü hafifleteceğini ve yatırımların ülkeye güvenini artıracağını belirtiyor. Tüm bunlarla beraber dondurulan varlıklardan elde edilen gelirin Ukrayna’ya aktarılmasının Rusya için dış rezervlerin azalması ve ekonomik istikrarsızlığa neden olabileceğine dikkat çeken Erdoğan, Rusya’nın enerji ihracatını kısma veya doğal gaz arzını durdurma gibi ekonomik misillemeler yapabileceğini, bunun da küresel enerji piyasalarını ve Avrupa ekonomilerini olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor.

“Bu tür bir kararın siyasi yansımaları da derin olacaktır. Dondurulan varlıkların Ukrayna için kullanılması, Batı ile Rusya arasındaki mevcut gerilimi daha da tırmandırabilir.

Mehmet Gökhan Özçubukçu.

Rusya, bu durumu "mülkiyet gaspı" olarak nitelendirebilir ve uluslararası arenada itibarını savunmak için daha sert diplomatik ve askeri adımlar atabilir” diyen Erdoğan, bu adımın Batı ittifakında da görüş ayrılıklarına neden olabileceğini ve gelecekteki uluslararası ilişkiler için tehlikeli bir emsal oluşturabileceğini sözlerine ekliyor. Uluslararası Diplomatik İlişkiler ve Akademik Araştırmalar Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Gökhan Özçubukçu ise kararın Rusya’da büyük tepki gördüğünü, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un, alınan kararın ciddi sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunduğunu belirterek, AB'nin bu hamlesinin, Rusya'nın gücünü zayıflatmayı hedeflediğinin altını çiziyor. Özçubukçu’ya göre AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Macaristan’ın vetosunu aşmak için karara katılmayan ülkelerin uygulamaya katılmalarının zorunlu olmadığını belirtmesi de kararın hukuki zeminden çok siyasi bir amaç taşıdığına işaret ediyor.