Türk futboluna 3 milyar dolarlık gelir

SERNUR YASIKAYA
Abone Ol

Türkiye Süper Ligi'nin önümüzdeki 5 yıl için yayın hakkı toplam 3 milyar dolara yakın bir meblağ ile Digiturk tarafından satın alındı. Türk futbolu için yüzde 50'lik bir gelir artışına tekabül eden rakam ile Türkiye, Avrupa'da yayın hakkı en pahalı altıncı lig konumunu korudu.

Türkiye'de futbol camiasının merakla beklediği Süper Lig yayın ihalesi Kasım ayının son günlerinde yapıldı. İhaleyi beklendiği gibi yıllık 500 milyon dolar artı KDV ile Digiturk aldı. 5 yılı kapsayan ihale ile de toplam rakam 3 milyar dolara yaklaşmış oluyor. Süper Lig'in halihazırdaki yayıncısı da olan Digiturk daha önce yıllık 360 milyon dolar artı KDV ödüyordu. Türk futbolunun 20 yıllık yayın hakları sürecinde gelirlerin 10 kattan fazla arttığı bir süreci de böylece geride bırakmış oluyoruz. 1996/1997 sezonu için 40 milyon dolar artı KDV olan rakam, bugün 460 milyon dolar daha değerlenmiş durumda. Yayın ihalesinde ortaya çıkan yeni meblağ ile Türkiye Süper Lig'i yayın gelirinde en büyük beş lig arasında Fransa'ya da iyice yaklaşmış oldu. İhalede ortaya çıkan sonuç, Türk futbolu için yayın gelirlerinde yüzde 50'den fazla gelir artışını ortaya koyuyor. Türkiye Futbol Federasyonu'nun yayın gelirlerinden aldığı payın yüzde 12'den yüzde 4'e düşürülmesi ile kulüplerin kasasına eskisine göre çok daha fazla gelir gireceğini not etmekte fayda var. Süper Lig futbol kulüplerinin gelir yapısına bakıldığında bu artış oldukça önemli. Çünkü Süper Lig'de kulüplerin toplam gelirlerinin yüzde 57'si yayın gelirlerinden oluşuyor. Bunu yüzde 28 ile maç günü gelirleri, yüzde 15 ile de ticari faaliyet ve sponsorluk gelirleri oluşturuyor. O nedenle, yayın ihalesinden edinilecek gelir dört büyükler olmak üzere tüm kulüpleri yakından ilgilendiriyor.

Türkiye hali hazırda tüm gelir kalemlerinde Avrupa'da altıncı sıraya demir atmış durumda. Türkiye yine ortalama seyirci sayısı ile de Avrupa'da altıncı sırada bulunuyor. 2015-2016 sezonunda Süper Lig'de ortalama seyirci sayısı 8 bin 395'ti. Beşinci sırada bulunan Fransa futbol ligi Ligue 1'in ortalama seyirci sayısı ise 20967. Yani Türkiye'nin kendisinden bir üstteki lig ile arasında seyirci ortalamasında uçurum bulunuyor. Avrupa'da en fazla futbol seyircisi ortalamasına sahip lig ise 43 bin 300 ile Alman Bundesliga. Maç günü gelirlerinde de benzer bir durumla karşı karşıyayız. 2014-2015 Futbol Sezonu verilerine göre hesaplandığında Türkiye Süper Lig'i için yıllık maç geliri toplamı 63 milyon euro. Bu rakam Fransa'da 165 milyon euroya yükseliyor. İngiliz Premiere League'te ise 768 milyon euroya kadar yükseliyor. Bu rakamlar bize futbol kulüplerinin yayın geliriyle ayakta durduğu Türkiye'nin ticari gelir anlamında, Avrupa'daki diğer rakiplerine göre atacak daha çok adımı olduğunu gösteriyor.

Türkiye'de yayın gelirlerinin dağılımında kulüplerin şampiyonluk sayısı ve lig sonunda ilk altı takım arasında olmaları önem arz ediyor. 3 büyük takımı, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş, diğer takımlara göre avantajlı kılan özellik de kazandıkları şampiyonluklar. Naklen yayın geliri dağıtım kriterlerine göre en fazla şampiyonluğa sahip Galatasaray, en fazla şampiyonluk primi kazanan takım oldu. 2016-2016 sezonunda şampiyon olan takım 17 milyon TL kazanırken, ikinci takım da 12 milyon TL ekstra geliri kasasına koymuştu. Buna göre 2015-2016 sezonunda en fazla yayın geliri elde eden üç takım, 96,2 milyon TL ile Fenerbahçe, 92,5 milyon TL ile Beşiktaş ve 76,4 milyon TL ile Galatasaray oldu. Yeni yayın ihalesinde ortaya çıkan rakam ile bu gelirlerin yüzde 50 oranında artarak 150 milyon TL seviyesine yükselmesi işten bile değil.

Ne var ki ağır borç yükü altındaki ve UEFA Finansal Fair Play kurallarının göz hapsindeki Türkiye Süper Lig kulüpleri için bu rakamlar ancak günü kurtarmaya yetecek miktarda. Yalnızca üç büyük kulübün her birinin borcu bir milyar TL'yi aşmış ve mevcut gelirler ile döndürülebilir olmaktan uzaklaşmış durumda. O nedenle yayın gelirleri dışında ek gelir kalemlerini geliştirmeleri ve çeşitlendirmeleri gerekiyor. Bu da, sadece ülke içinde değil Avrupa'da da sportif başarının elde edilmesi, taraftarın lige olan ilgisini artırmak ve aynı zamanda Süper Lig'i küresel bir ticari marka haline getirmekten geçiyor. Premir League'in futbolun gelişen coğrafyalarından Çin'de yayın haklarının 3 yıl karşılığında 600 milyon euroya satıldığını aklımızda tutmamız gerekiyor.