Turizm pandemiden kaçarken savaşa yakalandı

HABER MASASI
Abone Ol

Turizm sektörü kovıd-19 pandemisi nedeniyle yaklaşık iki yıldır toparlanmayı bekliyor. Kısıtlamaların kalkması umuduyla 2022 yazına hazırlanan turizm sektörü şimdi de savaşın belirsizliğiyle mücadele ediyor. Türkiye’nin turizm sektöründe ana pazarları olan Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle sektörün bu yıl da olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor.

Kovid-19 pandemisinin en çok etkilediği sektörlerin başında gelen turizm sektöründe, yaz sezonu yaklaşırken 2022 yılının geçtiğimiz iki yıla göre toparlanma yılı olması öngörülüyordu. Sürekli değişen Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle iki yıldır süren kesintili seyahat kurallarının ardından turizm sektörü, 2022 yazına bir kez daha belirsizlik havası içinde hazırlanıyor.

Geçtiğimiz yıl toplamda 24,7 milyonu yabancı, 30 milyon turist ağırlayan Türkiye’ye en çok turist gönderen ülke 4,7 milyon ile Rusya olurken, Ukrayna 2 milyon turist ile üçüncü sırada yer aldı. Salgının neden olduğu kısıtlamalar sonrası zor dönemler yaşayan turizmciler, büyük umutlarla girdikleri 2022 için her iki ülkeden de daha fazla turist bekliyordu. Ancak Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş, Türkiye’nin en önemli pazarlarının yerine alternatif destinasyon arayışına girilmesine neden oldu. Bacasız sanayi olarak adlandırılan turizm sektörü özellikle Türkiye gibi büyük paya sahip olduğu ülkelerde, ekonomi için büyük önem taşıyor.

Bacasız sanayinin dumanı bulanık

'Üçüncü büyük pazarımız olan Ukrayna’dan ise geçtiğimiz yıl 2 milyon ziyaretçi konuk ettik.'

Türkiye’deki turizm pastasının en büyük dilimleri çatışma halindeki Rusya ve Ukrayna’dan gelen turistlere ait. İki ülkenin Türkiye’deki turizm pastasındaki payı yaklaşık yüzde 25. Ancak savaşın başlamasının ardından Rusya ve Ukrayna’daki tur şirketleri, yaz sezonunda Türkiye’ye yaptıkları rezervasyonları birer birer iptal etmeye başladı. 2022’nin kayıp yıl olarak geçmemesi adına çalışmalarını büyük bir gayretle sürdürdüklerini dile getiren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Rusya, turizmde birinci pazarımız. Pandemi öncesi dönem olan 2019 yılında Rusya’dan Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 7 milyonu geçmişti. Kovid-19 pandemisi gölgesinde geçen 2020 yılında ise, Rusya’dan ülkemize gelen ziyaretçi sayısı yüzde 69,6 oranında düşüşle 2,1 milyona gerilerken, geçtiğimiz yıl yüzde 120,5 oranında yükselişle yaklaşık 4,7 milyona yükseldi. Üçüncü büyük pazarımız olan Ukrayna’dan ise geçtiğimiz yıl 2 milyon ziyaretçi konuk ettik” dedi.

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşın, umutla beklenilen ve rekorlar kıracağı düşünülen 2022 yılının turizm hareketlerini doğal olarak olumsuz yönde etkileyeceğini belirten Bağlıkaya, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın Rus vatandaşlarının tatillerini ülke içinde geçirmeleri için kampanya başlattığını ve bununla birlikte yaz tatillerini daha çok ülkelerinde geçirme eğiliminde olacaklarını söylüyor.

Türkiye’ye yönelik henüz bir seyahat kısıtlaması olmamasından dolayı umutlarını yitirmediklerini dile getiren Bağlıkaya, Rus devleti tarafından Rusya’daki tur operatörlerinin faaliyetlerine yönelik herhangi bir düzenlemenin şu ana kadar mevcut olmadığını ve Türkiye’nin Rusya’dan seyahatlerde hava sahasının açık olduğu birkaç ülkeden biri olduğunu belirtiyor.

Kaynak pazarların önemi artıyor

2022 yılı ve daha sonraki süreçlerde, Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda, Polonya gibi Avrupa pazarlarının yanı sıra İran ve Ortadoğu gibi büyük potansiyel barındıran kaynak pazarlarımızın öneminin bu süreçte daha da artacağını dile getiren Bağlıkaya, en büyük pazarlardan biri olan Almanya’da Paskalya ile başlayan dönemden itibaren yaz sezonuna yönelik satışlarda Türkiye’nin en çok talep gören destinasyonlar arasında başı çektiğini söylüyor.

Ancak Ukrayna ile Rusya arasındaki yaşanan savaş sonrası Almanya’daki tüketicilerin tatil rezervasyon taleplerini de yavaşlattığına dikkat çeken Bağlıkaya, tur operatörlerinin genel olarak Almanya’dan Türkiye’ye yönelik talep konusunda iyimser bir bakış açısına sahip olduklarını belirtiyor.

Türkiye avantajlı

Türkiye, fiyat-hizmet kalite dengesi bakımından rakiplerine göre avantajlı konumu ve yaklaşık 1,5 milyar nüfusun yer aldığı bölgelere 3-4 saatlik uçuş mesafesinde olması dolayısıyla Avrupa başta olmak üzere yakın coğrafyalarda destinasyon tercihlerinde başı çekiyor. Rusya ve Ukrayna’dan Türkiye’ye yönelik rezervasyonlarda yaşanan düşüşü Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere yakın uçuş mesafesindeki ülkelerden telafi etmek için çalışmaların sürdürüleceğini dile getiren Bağlıkaya,

Özellikle pandemi öncesi dönemde toplam 2 milyona yakın ziyaretçi ağırladığımız Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan pazarlarına ağırlık vereceğiz. Bunun yanı sıra İran pazarında önemli bir yükseliş potansiyeli bulunuyor. İran pazarına yönelik çalışmalar artırılabilir

dedi.

Önemli kaynak pazarlar arasında olan Almanya, Polonya, Kazakistan, Romanya, Hollanda, Moldova ve Litvanya gibi ülkelerde tanıtım ve pazarlama çalışmalarına ağırlık verilmesinin önemli olduğunu söyleyen Bağlıkaya, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkelerle son zamanlarda gelişen ikili ilişkilerin neticesinde bu pazarlarda da tanıtım çalışmalarına hız verilmesinin olumlu sonuçlar doğuracağını belirtiyor.