Tıpta iki milli teknolojiye imza attı

HABER MASASI
Abone Ol

Buğur, tamamen milli olarak geliştirilen diş implant teknolojisiyle Avrupa’nın en büyük implant fabrikalarından birini kurup Eylül ayında üretime başladı. Bununla da yetinmeyip, araştırma geliştirme aşaması tamamlanan, global satış için sertifikasyonu alınan, dünyada sadece dört beş ülkede üretilebilen ‘kemik tozu’nun da (grefti) üretimine önümüzdeki yıl Türkiye’de başlayacak.

Tıp dünyasında iki önemli teknolojiyi geliştirip üreten biri olarak hikayeniz nasıl başladı?

DTI önümüzdeki yıl dünyada çok az ülkenin üretebildiği ‘kemik grefti’nin Türkiye’de üretimine hazırlanıyor.

Adanalı bir aileden geliyorum. Liseyi 1990 yılında Tarsus Amerikan Koleji’nde bitirdikten sonra, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandım. Okulda oldukça faal bir öğrenciydim. Türk Diş Hekimliği Öğrenci Birliği’ni kuranlardanım.

İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde birinci sınıfta okurken, 1991’de, Türkiye’de ilk defa diş implantoloji kongresi organize edilmişti. Türkiye o zamanlar bu konuya çok uzaktı. Ama ben o zamanlardan diş implantlarının Türkiye’de üretilmesini kafama koymuştum. Doktoranın ardından Fransa’dan Türkiye’ye geldikten sonraki on yıl süresince, dünyada otuzun üzerinde implant üretim fabrikası gezdim. Bunlarla ilgili bazı şirketlerin uluslararası danışmanlarından ve eğitim veren mentorlarından (advisor) biri de oldum. 2010 yılında TÜBİTAK’a, Türkiye’de dental implant üretimiyle ilgili projemizi sunduk ve onlar da kabul ettiler. Bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya çıkan know-how’la İstanbul Çekmeköy’de dental implant fabrikamızı kurduk ve 2012 Mayıs ayında seri üretime başladık. DTI olarak gerek iç, gerekse dış pazarda oluşan talepler karşısında zorlanmaya başlamıştık. Talebe yetişemiyorduk.

Milli teknoloji milli üretim

TÜBİTAK MARTEK’te yeni kurulan fabrika bu nedenle mi gündeme geldi?

Tamamen yurt dışından ithal edilen iki tıbbi üründe yeni teknolojiler geliştiren Dr. Talat Buğur, önce diş tedavisinde kullanılan milli implantı geliştirip üretime başlayarak girişimci ve sanayici oldu.

Aslında hem talebe yetişemiyorduk, hem de ‘Kuru SLA Active’ denilen, implant alanında dünyada ilk olan bir teknoloji geliştirdik. Bu projelerimiz üniversite, kamu ve sanayi işbirliğinin başarılı modellerinden biridir. DTI AR-GE ve İnovasyon Departmanı, TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü ile birlikte 11 üniversite, bu yeni know-how sürecinde birlikte çalıştı. Türkiye’de ve dünyada bir ilke imza atarak DTIActive’i geliştirdik. Sayın TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin ve TÜBİTAK MARTEK Başkanı Dr. Orhan Çömlek’e burada teşekkür etmek isterim, onlarla ortaklık yaparak, hem DTIActive’in seri üretimine geçmek hem de kapasitemizi artırmak için, Avrupa’nın en büyük diş implant fabrikalarından birini TÜBİTAK Marmara Teknoloji Serbest Bölgesi içinde kurduk. Eylül 2016’da da üretime başladık.

Dünyada implant pazarı 4,5 milyar dolar

Bu teknolojinin Türkiye’ye katkısı neler olacak?

Talat Buğur, şirketi DTI ile ithalata giden 100 milyonlarca doların ülkede kalmasını sağlamanın ötesinde, bilim ve teknolojiye dayalı yeni sektörlere öncülük ediyor, bunları yurtdışına ihraç ederek milyonlarca doları da ülkeye getirmeye hazırlanıyor.

Sektör liderliğini hedefliyoruz. Bir de yeni teknolojimizi dünyaya rahatlıkla satabilecek duruma geldik. Bize kapasite gerekiyordu. Çekmeköy’de iken yılda 70 bin adetlerde üretimimiz vardı. Yurtdışından gelen taleplere cevap veremiyorduk. Yeni fabrikamızla, gelecek yıl 200 bin adetlik bir üretime ulaşacağız ve 500 bin adet üretebilecek kapasite ile planlandı. Türkiye’ye katkımız büyük olacak diye düşünüyorum. 2012 yılında biz pazara girmeden önce, implantlar Türkiye’de yüzde 90 oranında ithal ediliyordu. Birkaç yerel firma üretim yapıyordu, ama ciddi bir oranda yurtdışından geliyordu. Bizim de desteğimizle, şu anda yerli üretim, ithalatın önünü ciddi anlamda kesti. Başkalarına da yol açtık. Şu anda bilinen 4 tane önemli yerli üretici var. Bunların en büyüklerinden biriyiz diyebiliriz. 2016 yılı için Türkiye’de yıllık 400-450 bin adet dental implant kullanılmış olacak. Yerli üreticiler Türkiye’de bu talebin yarısından fazlasını üretebiliyor. Yerel üreticiler olmasaydı tamamı ithal edilecekti. Ülkemiz adına çok önemli bir hizmet diye düşünüyorum. Altını çiziyorum; yerli üretim, aynı kalitede bir implantın hastalarımıza ulaşmasında, yarılara kadar bir indirim de sağlamıştır. Bu sayede, daha da yaygınlaşacağına inanıyoruz. Avrupa ülkelerinde yıllık 5.5 milyon implant talebi var. Dünyada ise tahminen bu rakam 40 milyon. Dünyada 4.5 milyar dolarlık bir implant pazarı olduğu tahmin ediliyor. Sektör, global olarak yılda yüzde 12 büyüyor. Yani yurtdışında önümüzde ciddi fırsatlar var. Şimdi yeni fabrikamız ve yeni teknolojimizle, önümüzdeki yıl ciddi bir ihracat atağına da başlayacağız. Almanya, İsviçre, ABD ve Uzak Doğu’da ofis kurma çalışmalarına başladık. TAC’90 mezunu, İsviçre’nin en büyük dental kliniklerinden birinin sahibi olan sınıf arkadaşım ve oğlumun kirvesi Dr. Erkan İnan’ın da, DTI’nin kuruluşundan bu yana katkılarından bahsetmek isterim. Dr. Erkan İnan’ın desteğiyle, İsviçre’de Made in Swiss implant üretimine başlıyoruz. Ayrıca, başarımızda payı olan, okuldayken sınıf abisi olduğum TAC’94 mezunu, Çukurova bayimiz Dr. İsa Tekgül de projenin başından sonuna kadar yer almıştır.

Kemik tozu da üretilecek

Sizin bir de kemik tozu (grefti) adı verilen tıbbi bir ürünü üretme projeniz var? Kemik tozu (grefti) fikri ve projesi nasıl başladı?

Kemik tozu, diş hekimliğinden ortopediye, beyin cerrahisinden omurilik cerrahisine kadar kemikle ilgili birçok alanda kullanılan ve Türkiye’de tamamı ithal edilen hayvan veya sentetik kaynaklı tıbbi bir ürün. MARTEK 2023 hedefleri çerçevesinde yüksek teknolojik bir ürün olan kemik greftini üretmek için bilimsel çalışmalar yürütüyordu. DTİ olarak milli implant teknolojileri konusundaki işbirliklerimizden çok memnuniyet duyuyor lardı ve bizi tanıyorlardı. Kemik tozu için de birlikte çalışmayı teklif ettiler. DTİ Ar-Ge Bölümü ve TÜBİTAK Gen Mühendisliği ile birlikte üretim için iyi bir ekip kurduk ve milli kemik tozu üretimi için hareket geçtik. Teknoloji transferi ile yüzde 98’i yerli olarak üretebilir duruma geldik.

Proje bugün hangi aşamada? Üretime ne zaman başlanacak?

TÜBİTAK Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü ile hem Ar-Ge hem de testlerde işbirliği yaptık. Ayrıca, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin'in desteğiyle TÜBİTAK MARTEK Başkanı Orhan Çömlek'in katkılarıyla MARTEK’te yeni açılan fabrikamızın fiziksel koşulları kemik tozu için hazır hale getirildi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Başkanlığının desteğiyle yerli imkanlarla ve yüksek teknoloji kullanılarak üretilecek kemik tozu, hızlı bir şekilde üretime hazır hale getirildi ve Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye’de kullanımının desteklenmesi için çalışmalar başlatıldı. Biz altı ay içinde üretime başlayacağız ve 1 yıl içinde satılabilir hale geleceğiz.

Kemik tozu üretimi 2017'de başlıyor

Bu ürünü yapmak neden önemliydi? Dünya pazarına nasıl gireceksiniz?

Öncelikle Türkiye'de üretilmeye başlanmasıyla hem milyonlarca doların ülkede kalması sağlanacak hem de "helal" standartlara sahip olması sayesinde başta tüm İslam dünyasına ihracat yapabileceğiz. Biz kemik greftini dana kaynaklı olarak üretiyoruz. Dediğim gibi çok az ülkede bu ürün yapılabiliyor. Bunun en önemli nedeni de pazara girmenin çok güç olması. Burada dünyanın en iyi kemik tozunu da üretseniz, bunun dünyada akredite olabilmesi için izin veren üç dört tane uzman danışman var. Bunlardan biri ‘tamam’ demeden kullanım izni alamazsınız. İsterseniz dünyanın en iyisini üretin. İşin bu kısmı çok zor bir konuydu. TÜBİTAK MARTEK Başkanımız bana, “Bu işi çözersen, sen çözersin” dedi. Ben de kendime görev addettim ve çalışmalara başladık. Özel bir formül oluşturdum. Hakim ortak, DTI olarak biz olduk. TÜBİTAK, Sağlık Bakanlığı, Almanya, Fransa, Hollanda ve İsviçre’deki enstitü ve partnerlerimiz ile birlikte uluslararası bir konsorsiyum oluşturduk. Bu kadar tarafı aynı masanın etrafında toplayıp anlaşmak epey zor oldu. Ama başardık. Şimdi sertifikasyon sürecimiz başladı ve dünya pazarına da girebileceğiz. Yine İsviçre’deki okul arkadaşım Dr. Erkan İnan ile birlikte İsviçre’de implant üretiminin yanı sıra kemik tozu üretimi ve pazarlanması çalışmaları da yürütüyoruz. Dünyaya satış konusunda bize önemli bir katkı sağlayacak bir adım olacak.

İlk etapta ne kadar bir üretimden bahsediyoruz?

Üretim yine DTI'nın, TÜBİTAK Marmara Teknoloji Serbest Bölgesi’nde (MARTEK) bulunan fabrikasında yapılacak. Üreteceğimiz kemik tozu piyasada var olanlardan çok daha kaliteli ve farklı bir ürün olacağını söyleyebiliriz. İlk etapta yıllık üretimimizle 50 milyon dolar civarında bir büyüklüğü hedefliyoruz. Bir avucu yarım milyon lira olan ve bugün tamamı ithal edilen bu teknolojik tıbbi ürünü ülkemizde üreterek milyonlarca doların yurt içinde kalmasını sağlayacak, ihracatı arttıracak ve cari açığın kapatılmasına katkıda bulunacağız. Sadece Türkiye değil, tüm İslam dünyası da dışa bağımlılıktan kurtulacak. Milyarlarca dolarlık pazarda Türkiye de yer alacak ve söz sahibi olacak.