Temkinin dozunu artırmak gerekiyor
Yeni yıla girerken piyasalar ocak ayında ABD seçim belirsizliğini atlattıkları, Biden’ın koltuğa oturduğu ve Yellen’in Hazine Bakanı olmasıyla birlikte potansiyel teşvik paketleri de dahil ılımlı pozitif tarafta kalmaya çalıştıkları bir ay olarak kayda geçti.
Pandemi süreci ise artan vaka sayıları ve karantinaların devamı ile hem reel ekonomilerde hemde piyasalarda baskı oluşturmaya devam ediyor. Bu baskıları atlatmanın en önemli kriteri pandemiyi atlatıp bir an önce normal yaşam sürecine geri dönmek. Tam bu noktada aşılama çalışmalarının başarısı devreye giriyor. Henüz o taraftan tam umut verici haber ve veri akışı göremiyoruz.
Önümüzde ki 3-4 aylık süreç bu anlamda çok kritik olmaya devam edecek. Özellikle üretim-tüketim döngüsü dışında hizmet sektörünün daha fazla kayıp yaşamaması için verilecek destekler oldukça önemli olacak.
Pandemi adım adım arkada bırakılana kadar hem Fed ve ECB gibi majör Merkez bankaları ile birlikte kamusal desteği masada tutmak çok önemli olacak Yani işler düzelene kadar sınırsız süreli teşvik paketleri ile üretim motivasyonunu canlı tutup işsizliği belirli bir dengede tutabilmek sistemik bir kriz yaşamamak adına önemli olacak.
Virüs süreci dışında çok uzun süredir dile getirilen ve son dönemde hızlanarak gündeme gelen diğer önemli bir başlık ta küresel iklim değişimlerinin getirdiği ve pandemi sürecinin ateşlediği tarım hayvancılık konusunda yaşanan gelişmeler ve kıtlık sorunları. Üretim sorunları yaşandıkça ve gıda fiyatları artmaya devam ettikçe ülkeler çok daha fazla korumacı tedbirlerle zaten sorunlu olan paylaşım sürecini daha fazla sorunlu hale getirme yolunda ilerliyorlar.
Bu sürece su ile ilgili sorunları da ekleyince pandemiyi arkada bıraksak bile jeopolitik finansal ekonomik sorunlarla birlikte tarım-hayvancılık ve su konuları ekopolitik düzlemde en çok tartışılacak ve çözüm aranacak ana başlıklardan biri olmaya aday görünüyor.
Özetle pozitif ve ılımlı geçen ocak ayının ardından biraz daha temkinli ilerlememiz gereken bir şubat ayına giriyoruz. Şubat ayı ile birlikte girilen dönem; Hem borsalar hem emtialar için daha dikkatli takip edilmesi gereken bir süreç olması kuvvetle muhtemel.
Piyasalarda Arada pozitif süreçler ve fiyatlamalar, bazı dönemlerde negatif fiyatlamalar ve aşağı yönlü piyasalar temelli oynaklık ve Volatilite artışına hazırlıklı olmak gerekiyor.
Yılın ikinci ayı olan Şubat ayı ve devamında haber akışlarının kısa-orta vade adına piyasalarda ki etkilerini her zaman olduğu gibi grafik-analiz bölümünde daha detaylı anlatmaya çalıştık.