‘Önemli olan pedalı çevirmek’

HABER MASASI
Abone Ol

Bu başarı hikayesini, Türkçeye de çevrilen rüzgara karşı (This Road I Rıde) adlı kitapta detaylarıyla, tüm anılarıyla anlatıyor. ocak ayında söyleşi için İstanbul’a gelen Julıana, ilk kitabı olan Not Without My Sister’ın bu yıl Türkçeye kazandırılacak eserler arasında olacağını da açıkladı. Azmin zaferi olarak hayata tutunan ve bugün kendi bisiklet turu olan 2 Volcano Sprınt’ı organize eden Julıana’yla minik bir röportaj yaptık.

Diğer yarışlarda mücadele ettikten sonra sizi kendi yarışınızı düzenlemeye iten neydi?Two Volcano Sprint fikri nasıl ortaya çıktı?

Bu konuda Transcontinental Race’i (TCR) birden fazla kez kazanan James Hayden’a teşekkür borçluyum. 2019’da, Italy Divide’a katılmaya gittiği sırada beni ziyarete geldi ve İtalya’da bisiklet sürmekten ne kadar keyif aldığından bahsetti. Burada bir yarış düzenlemeyi düşünüp düşünmeyeceğimi sordu. Ona Race Across America (RAAM) için hazırlandığım sırada gidip geldiğim Etna-Vezüv-Etna rotasında bir sürüş organizasyonu planladığımdan bahsettim. “Hiç durma!” dedi. Yeterli enerjim ve zamanım olmadığından şikayet ederken bir yandan kafamın içinde ‘neden olmasın ki?’ cümlesi yanıp sönmeye başlamıştı. Yalnız, bir yarış etkinliği organize edeceksem, bu Avrupa ve dünyada mantar gibi türeyen ultra bisiklet yarışı bolluğuna bir yenisini eklemekten daha öte bir amaca hizmet etmeliydi. 2 Volcano Sprint (2VS) sürüşü elle tutulur bir sebep için yapılmalıydı.

Yarışa katılma ücreti ve ödül nedir? Bir bisikletçi bu yarışa neden katılsın?

2 Volcano Sprint, Güney İtalya’yı iki önemli yanardağı arasında geçen, Vezüv’de başlayıp Etna’da biten, tek aşamalı bir yarış. Rota 1000 kilometreden biraz fazla ve 23.000 metre tırmanış var. Cesur “çılgınlar” için keyifli bir mücadele. 2VS ile diğer desteksiz macera yarışları arasındaki fark, 2VS’nin kar amacı gütmemesi. Aynı zamanda yarışa katılım ücreti olan 200 Avro’luk takip cihazı kirasının tamamı, seçeceğimiz genç bir girişimcinin çevresel sürdürülebilirlik, doğayı koruma, eko-turizm veya Güney İtalya’nın temel sosyal haklardan mahrum kesimlerinin ekonomik refahını artırmaya yönelik projesine bağışlanacak.

Yeni bir kitap üzerinde çalıştığınızı biliyoruz. Bundan da biraz bahseder misiniz? Ne zaman bitecek? Sonrasında başka kitap projeniz olacak mı?

Şu anda yazdığım kitap ilk kurgu denemem. Gerçek kişilerden ve Napoli’de yaşadığım süre boyunca tanık olduğum gerçek olaylardan esinleniyor. Napoli’nin kenar mahallelerinde yaşayan, toplumun üç azınlık üyesi hakkında bir macera romanı. Hikayeleri birbirinden farklı, fakat kitabın sonunda yolları sürpriz şekilde birleşiyor.

Rutin bir gününüz nasıl geçiyor? Zamanınızın ne kadarını bisiklet sürmeye, gündelik işleri halletmeye, çalışmaya vs. ayırıyorsunuz? Yılın hangi dilimi sizin için daha yoğun? Ve son olarak, şimdilerde üzerine en çok yoğunlaştığınız şey ne?

Şu sıralar hayatımda pek çok şey olup bitiyor, bu yüzden yarışlara çok zaman ayıramıyorum. Her şey bir kenara, zaten yarışlar benim için asla “yarış” anlamı taşımadılar. Daha çok, aksi halde yapmayacağım bir ‘kendi sınırlarıma gitme’ motivasyonu sağlayan ortamlardı diyebiliriz. Her şeyden fazla kendim için, kapasitemi ve sınırlarımı merak ettiğim için yarıştım. Bu seviyede yarışarak, sorularımın tüm cevaplarını aldım ve artık yeni ufuklar ve deneyimlerle kendimi geliştirmeyi hedefliyorum. Bisikletime çantamı atıp uzun mesafe sürmeyi hala çok seviyorum ve her sene sırf eğlence için görmediğim bir ülkeye sürüyorum. Böyle 53 ülke gezdim. İleride tekrar yarışabilirim, ama kesinleşene kadar herhangi bir açıklama yapmayacağım. Bunlar dışında, her gün işten sonra en az bir ya da iki saat sürmeye çalışıyorum ve hafta sonları uzun turlara çıkıyorum.