Mutfakların vazgeçilmezi: Süt

HABER MASASI
Abone Ol

Süt ürün farklılaştırmasının ve satış kanallarının bolluğu nedeniyle tüketicinin erişim noktasında sorun yaşamadığı aileden bir ürün. Tüketicilerin market, bakkal gibi perakende satış kanalları dışında satıcıyı kendilerinin seçebildiği, değiştirebildiği, hatta tamamen vazgeçebildiği zengin seçenekli bir ürün. Çocukken iç ki boyun uzasın, iç ki kemiklerin gelişsin hatta iç ki komşunun oğlu Mehmet’i geçesin telkinlerine konu olan ebeveynler açısından manevi değeri yüksek olan bir ürün.

Areda Piar Genel Müdürü Yusuf Akın.

Günlük tüketimin yanı sıra tatlı gibi yoğurt gibi hamur işleri gibi pek çok ürünün tamamlayıcısı konumunda olması ise bu manevi değeri maddi değere dönüştüren önemli bir ayrıntı. Benim Markam’ın bu ay ki sayısında günlük tüketilmenin dışında evlerin, pastanelerin, otellerin, restoranların mutfaklarına ham ya da işlenmiş hali ile konuk olan süt ürününü konuk alıyoruz.

Kimi zaman marketlerden kimi zaman bakkallardan kimi zaman ise mahalledeki sütçü amcalardan aldığımız sütün satış kanalları her geçen gün yenileniyor. Eskiden sıradan görünen mahalle sütçüleri mobil iletişimdeki hıza ayak uydurmakla kalmamış sütün taşıma yöntemlerini, paketleme yöntemlerini değiştirmiş durumdalar. Öyle ki mahalledeki terminoloji de gittikçe markalar ile yarışabilir bir yöne doğru evriliyor. Mahallede açık süt satan satıcıların en önemli özellikleri tüketici ile aracısız doğrudan temas etmeleri olarak öne çıkıyor. Tüketici ile kurulan diyalog, tüketiciye verilen güven ve bunun yanı sıra ürün kalitesinin tüketici memnuniyetini artıran nitelikte olması açık süt satan satıcılar ile markalar arasındaki rekabeti yoğunlaştırıyor.

Sütün hijyen ve lezzet kriterlerinin tüketici nezdinde olması güven ve beğeni duygusunu ön plana çıkarsa da sürdürülebilir hijyen ve lezzetin marka sadakatine dönüşme ihtimalini ağırlığını koruyor.

Paket süt denince yaygın olarak akla tam yağlı ve yarım yağlı sütler gelse de tüketicinin organik süte olan eğilimini göz ardı etmemek gerekiyor. Kuşakları etkileyen faktörler değiştikçe özellikle eski kuşakların eskiye özlemi arttıkça ve bunu yeni nesillere aktarma potansiyellerini taşıdıkça organik süte olan eğilim artabilecek. Hatta organik kavramının kendisi bile tüketim davranışı üzerinde önemli bir etkiye sahip ve olmaya da devam edecek. Ayrıca tüketicinin süt ürünlerinde öncelikli olarak markaya önem vermesi markaların tüketici ile arasındaki güven ve beğeniyi güçlü bir şekilde sadakate dönüştürme fırsatı veriyor. Benim Markam’ın GBS skorlarında Torku, Sütaş ve Pınar markalarının tüketici ile olan ilişkiyi koruduğunu görebiliyoruz. Öte yandan yoğunlukla zincir marketlerde yer alan Mis, Birşah ve Dost markalarının da kendi aralarında bir rekabeti sürdürdüklerini görebiliyoruz. Markalar arasındaki rekabetin tüketicinin damak tadına yaraması bir yana süt ile tüketici arasına ekonomik mesafe konmaması sürdürülebilir marka sadakati, marka itibari ve marka imajını yükseltecektir.