‘Milli birlik ve kardeşlik ruhu ile zorlukları yenmek’

HABER MASASI
Abone Ol

Dünya ve Türkiye için oldukça zor bir dönemden geçtiğimize şüphe yok. Dünyada özellikle Batı yakasında zayıf büyüme, işsizlik, hızla artan İslam düşmanlığı, mülteci sorunu, istikrarsızlık, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı Brexit'in iki taraf için sancıları, gelişmekte olan emtia zengini ülkelerdeki düşük emtia fiyatları nedeniyle eksi büyüme, bütçe ve cari açıklar, işsizlik gibi devasa sorunlar bulunmaktadır.

Türkiye'mizde ise FETÖ'cü örgütün 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin yaraları sarılmaya çalışılırken, dış güçler tarafından yeniden devreye alınan bölücü terör örgütünün güvenlik güçlerimize yönelik saldırıları artmaktadır. Adeta küresel güçler ile bölge yürüttükleri ülkelerinin mini dünya savaşı Suriye'den ülkemize yönelik artan PKK ve DAEŞ terörü ile canımızı acıtmaya, ciğerimizi yakmaya devam etmektedir. Fotoğraf çok net. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Siyaseti, ekonomisi, halkı güçlenen bir Türkiye, güçlü bir lider ve istikrarlı bir Türkiye istemiyorlar. Özellikle Batıdaki sözde müttefik ülkeler istemiyorlar. Komşu ülkeler de istemiyor. Onlar öyle istiyor diye, biz onların isteklerine, planlarına, tuzaklarına, kaos çıkarma amaçlı fitnelerine asla boyun eğmeyeceğiz. Artık bu ülkeler kaos çıkarmak, istikrarı bozmak istedikleri ülkeler için dışarıdan açık savaş da çıkarabiliyorlar. Günümüzde içeriden işbirlikçi hain topluluklardan ürettikleri terör örgütleri üzerinden işbirliği planlarını da uygulamaya çalışıyorlar. Türkiye özelinde PKK, FETÖ, DAEŞ ve DHKP-c gibi örgütlerin hepsi aynı üst aklın kumpası ile farklı zamanlarda terör yaptırılarak harekete geçiriliyor.

Düşünebiliyor musunuz? Son 14 yılda tek parti hükümeti ile siyasi iktidarı yakaladığımızı düşündüğümüz bir dönemde başımıza neler geldi? Ulusalcı kanatın darbe girişimleri Sarıkız, Ayışığı, Balyoz, Özden Örnek Günlüğü, 27 Nisan 2007 E- Muhtırası, AYM'nin 367 Kararı, yüzde 50 oy alan AK Parti'ye açılan kapatma davası, 2007 ve 2010 referandumları, 7 Şubat 2012 MİT Müsteşarını tutuklama girişimi, Haziran 2013 Taksim-Gezi ayaklanması, 17-25 Aralık 2013 emniyet ve yargı kaynaklı darbe girişimi, 19 Ocak 2014'te MİT TIR'ları baskını, 6-8 Ekim 2014 Kobani bahaneli ayaklanma, 7 Haziran seçimi için HDP'nin parlatılması, 20 Temmuz 2015'ten itibaren bölücü PKK terörü ile DAEŞ terörünün son 13 ay boyunca bombalı saldırıları, hendekli, çukurlu bölücü terörün şehir ayaklanmaları, 24 Kasım 2015'te Rus savaş uçağının Türk jeti tarafından düşürülmesi ile Rusya'yla yaşadığımız ağır kriz. Tüm bunların üzerine FETÖ'cü paralel yapılanmanın 15 Temmuz başarısız ama çok kanlı ve haince darbe girişimi. Bu tabloya bir de 2,5 yılda 4 önemli seçimin geride bırakılmasını eklemeliyiz.

Allah'a (c.c.) sonsuz şükürler olsun ki, Türkiye ve Türk milleti bütün bu engelleri, tuzakları, hain planları, darbe girişimlerini başarıyla püskürttü. Sağlam, dimdik ayaktayız. “Milli Birlik ve Kardeşlik Ruhu ” daha da güçlendi. Demokrasi ve milli irade kazandı. FETÖ'cu unsurları devlet kurumlarından, bürokrasiden, üniversiteden, iş dünyasından uzaklaştırmaya hızla gayret ediliyor. Hem devlet hem de Türkiyemiz yeniden yapılanıyor. Yeni bir Türkiye doğuyor. “Millet-devlet-emniyet-ordu güç birliği” sayesinde Türkiyemize savaş açan terör örgütlerine, onların arkasındaki ülkelere asla boyun eğmeyeceğiz.

Bizim bin yıldır bu topraklarda büyük medeniyetler kurarak yaşamamızı sağlayan, şanlı geçmişimiz, tarihi ve büyük devlet birikimimiz ve milli ve manevi değerlerimizden aldığımız güçle, FETÖ terörü kabusu nasıl 12 saatte aydınlık bir geleceğin doğuşu ile püskürtülmüşse, diğer terör örgütleri ve bölücü terör de aynı şekilde yok edilecektir.

Türkiyemiz ve milletimiz zor günlerde çelik gibi güçlü, yumruk gibi birleşmiş, cesur ve kahramanca mücadele ortaya koyar. 15 Temmuz akşamı tüm dünyaya bir demokrasi destanı ve halk kahramanlığı örneğini hep beraber gösterdik. Artık yeniden yapılanma zamanı. Hızlı, etkin hareket etmek, adaleti işletmek, kamuyu restore etmek, hakkı gözetmek önemlidir. Başta Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz olmak üzere, devletimizi yöneten tüm yetkililerimizin Cenabı Allah yardımcısı olsun inşaallah.

Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz darbe girişiminin ağır sarsıntısına başarıyla direneceğini en baştan, 16 Temmuz sabahından itibaren her yerde söyledik, yazdık ve haklı çıktık. Böylesi vahim bir olaya rağmen, Batılı dış destekçi ülkelerin, medyanın negatif algı operasyonlarına rağmen, Türkiye ekonomisi kaya gibi sağlam durmuştur. 15 Temmuz sonrası iki haftalık mali piyasalardaki olumsuz etkilerin tamamı düzelmiştir. Türkiye, halkıyla, demokrasisiyle, siyasetiyle, ekonomisiyle, ordusuyla, 14 Temmuz 2016 akşamına kıyasla çok daha güçlüdür, istikrarlıdır ve güvenlidir. Bu gerçek, hem makroekonomik göstergelerde (büyüme, üretim, istihdam, kamu bütçe ve borç dengeleri, dış ticaret ve cari işlemler dengeleri), hem mali piyasalarda (BİST, faiz oranı, döviz kuru), hem iş dünyasının dinamik aktörleri nezdinde, hem de halkın günlük hayatında çok net görülebilmektedir.

Unutmayalım, ülkemizden başka Türkiye yok. Vatan, millet, İslam, cami ve ezanımızı koruyarak ilelebet ve kardeşçe bu topraklarda yaşayacağız, inşaallah.