Metaverse’ün çiçekleri olsaydı nasıl kokardı?

HABER MASASI
Abone Ol

Dijital teknolojilerdeki patlama ile dünya her gün 2,5 eksabayttan fazla veri üretiyor. Bunu perspektife dökmek gerekirse, 5 milyon dizüstü bilgisayar veya 150 milyon telefon belleğinden bahsedebiliriz. Her geçen gün daha da artacağı tahmin edilen veri tufanı ile bunu destekleyebilecek güçlü donanımlara ve yapay zekaya olan ihtiyaç da artıyor. Son dönemde ‘metaverse’ün çiçekleri olsaydı nasıl kokardı?’ Sorusu ile üretilen kolonya ve ekosisteme destek veren yapay zeka arıları ise dikkat çekiyor.

Kovid-19 döneminde e-ticarete olan ihtiyaç şirketlerde veri paylaşımını ve dolayısıyla da yapay zekaya olan talebi artırdı. Daha hızlı işlem hızı ve daha büyük depolama sistemleri sayesinde kuruluşlar hızla yeni iş modelleri ve pazarlama kanalları oluşturmaya başladı. Mevcut veri akışı sayesinde saniyeler içinde karmaşık hesaplamalar yapabilen bilgisayarlara ve dolayısıyla da yapay zekaya olan talep arttı. Dünya çapındaki birçok şirket de gelişmiş işlemciler üretme yarışında sürekli olarak bilgi işlem yatırımlarına başladı. Teknolojik araştırma şirketi Gartner Inc’ye göre dünya çapında yapay zeka yazılım geliri geçtiğimiz seneye göre yüzde 21,3 artış kaydederek 2022 yıl sonuna kadar toplam 62,5 milyar dolara ulaşacak. Bu rakamın 2030 yılına kadar ise 1.581,70 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor.

2050 yılı uzmanlara göre yapay zekanın her türlü insani faaliyetleri yerine getirebildiği bir yıl olacak. İş hayatını en fazla etkileyen dinamiklerin başında yapay zeka ve dijital teknolojiler gelmeye devam ediyor. Bu dinamiklerle ilgili olarak yapılan araştırmalarda katılımcıların yüzde 47’si yapay zekanın ve dijital teknolojilerin gelişmeye devam etmesiyle insan iş gücünün yerini gelecekte yapay zekanın alacağını düşünüyor.

TRAI 5. Yıl Çalıştayı’nda yapılan ankette Türkiye’nin globalde yapay zeka ile yazabileceği başarı hikayesinin hangi sektöre ait olabileceği soruldu.

Metaverse’ün çiçekleri olsaydı nasıl kokardı?

Doç. Dr. Erol Şahin.

Robotik ve yapay zeka teknolojileri üzerine araştırma yapmak için ODTÜ’de geçtiğimiz yıl RÖMER’i (Robotik ve Yapay Zeka Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi) kuran ve Robotik lisansüstü programlarını başlatan Doç. Dr. Erol Şahin, bu konuda Türkiye’nin çok ihtiyaç duyduğu insan gücünü artırmayı hedeflediklerinden bahsediyor.

Şahin, kraliçe arının, sağlığının ve diğer isçi arılarla etkileşiminin yapay zeka teknolojileriyle gözlemlenmesini ve kraliçe arının sağlığının kovanın içine konacak robot arılarla iyileştirilmesini hedefleyen Roboroyale projesini ODTÜ ile beraber İngiltere, Avusturya ve Çekya’daki birkaç üniversitenin bir araya gelerek hayata geçirdiklerinden bahsediyor. Arıların yeryüzündeki görevini yapay zekalar üzerinden yapılmasını sağlayan proje aynı zamanda Avrupa Birliği’nin en ‘çılgın’ yüksek risk içeren projelerini desteklediği ‘Future Emerging Tecnologies’ programında da destek gördü.

Türkiye (dünya çapında ses getirecek sekilde) hangi sektörün önemli bir problemini yapay zeka ile çözebilir?

Beyaz yakanın işleri yapay zekaya emanet

Musa Çelik.

İnsan gücünün azalması ve yapay zeka teknolojilerinin gelişmesi ile iki konuda çok önemli gelişmeler olduğundan bahseden Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik bunlardan ilkinin optimizasyon ikincisinin ise yaratıcılık olduğunu söylüyor; “Yapay zeka, insanlık tarihindeki tüm kayıtlı vakaları saniyeler içinde tarayarak, bir insanın asla yapamayacağı doğrulukta tanı koyup, en doğru tedavi yöntemini önerecek. Diğer konu ise yaratıcılık ve yetenek gerektirmeyen veriye dayalı işlerin yerini alacak olması. Beyaz yakalı çalışanların yaptığı işler, yapay zekanın en hızlı adapte olup büyük bir başarı ile yapacağı iş alanları olacak.”

Endemic Verse.

Dünyanın ilk yapay zeka kullanılarak üretilen markasını hayata geçiren Çelik, çıkış noktalarının Gen Z kuşağına hitap eden bir ürün oluşturma fikri olduğunu söylüyor. Gen Z’nin seveceği kolonyanın dijitalden doğan bir ürün ve marka olması gerektiğini düşünen Çelik, “Koku ve dijital dünyayı birleştirmemiz gerektiğinde ‘Metaverse’ün çiçekleri olsaydı nasıl kokardı?’ diye düşündük. Sonuç olarak, metaverse’ün çiçeklerini, markayı, ambalajları dijitalin geldiği son nokta olan bir yapay zeka tasarlamalı diye karar verdik. Endemic Verse, yüzde 90 yapay zeka tarafından tasarlandı. Marka adı, varyant isimleri, pazarlama metinleri, ürünün kokusu, metaverse’ün endemik çiçeklerinin görselleri ve varyantların rengi başta olmak üzere her şey yapay zeka ile tasarlandı. İnsan müdahalesi yalnızca minik düzenlemeler çerçevesinde oldu” diyor.

Kolonya kokularının oluşturulmasında ise renkleri kullandıklarından bahseden Çelik, “Yapay zekaya yalnızca metaverse’de var olabilecek çiçeklerin nasıl koktuğunu ve o kokuların nasıl renk karışımları olduğunu sorduk. Çıkan sonuçlar inanılmazdı ve hemen sayısal değerlere çevirdik. Bu sayısal değerlere karşılık gelen koku karışımları arasından en beğendiğimiz üç kokuyu seçtik” diye ekliyor.