Lula da Silva yeniden oyunda

HABER MASASI
Abone Ol

Lula da Silva’nın iktidardan uzaklaştırılmasına neden olan davalarda, yüksek mahkeme mahkûmiyet kararını bozdu. Silva, 2022’de yapılacak seçimlerde, şimdiki başkan Jaır Bolsonaro’ya meydan okuyabilir.

Güney Amerika’nın en büyük ülkelerinden biri olan Brezilya’da 2003 ve 2011 yılları arasında devlet başkanlığı yapmış olan Luiz Inacio Lula da Silva hakkında kara para akladığı iddiasıyla verilen hüküm, Yüksek Mahkeme tarafından iptal edildi.

Luiz Inacio Lula da Silva hakkındaki tüm yolsuzluk suçlamaları düşerken, gelecek seçimde başkanlık için yarışmasının önünde engel kalmadı. Ancak savcılığın beraat kararını temyize taşıması bekleniyor. Daha önce hakkında açılan iki ayrı davada yaklaşık 25 yıla yakın hapis cezası alan Lula tüm suçlamalardan beraat etti.

Ülkedeki siyaset bilimciler, kararı “siyasette bomba gibi gelişme” olarak yorumlarken, solcu liderin 2022 seçimlerinde kesin olarak aşırı sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun karşısına çıkacağı değerlendirmesine bulundu.

Brezilya’nın önde gelen finans gazetelerinden Valor Econômico gelişmelerle ilgili haberine “Lula oyuna geri döndü” başlığını attı.

Eski Devlet Başkanı Lula da Silva, 2018’in Nisan ayında da tutuklanarak cezaevine konulmuş, 580 gün hapiste kaldıktan sonra 8 Kasım 2019’da tahliye edilmişti. Lula, 2003 ile 2011 yılları arasında Güney Amerika’nın en büyük ekonomisine sahip ülkenin devlet başkanlığını yaptı ve ülkedeki yoksulluk rakamlarının aşağıya düşmesini sağladı.

Siyasi komplodan sonra

“Tropik Trump” lakaplı Devlet Başkanı Bolsonaro hükümetinde, yolsuzluk soruşturmasını yürüten dönemin Federal Yargıcı Sergio Moro ile diğer savcılar arasında Lula’nın komplo sonucu ceza aldığı iddialarını güçlendiren yazışmalar ortaya çıkmıştı. Belgelerin ortaya çıktığı dönemde ülkede grevler düzenlenmiş, Bolsanoro’nun yargı üzerindeki gücü tartışma konusu haline gelmişti. ABD destekli sağ muhalefetin parlamento ve yargı darbesiyle krize sürüklediği Brezilya’da aşırı sağcı milyarder Jair Bolsonaro, 2018 yılında iktidara geldi. Brezilya’da Dilma Rousseff’in başkanlıktan azledilmesinin ardından başlayan ABD destekli darbe süreci, eski Devlet Başkanı Lula’nın 7 Nisan 2018’de cezaevine gönderilmesiyle yeni bir boyut kazanmış, Lula’nın son yapılan başkanlık seçimlerine aday olacağını açıklaması üzerine binlerce seçmen İşçi Partili Lula için destek yürüyüşleri gerçekleştirmişti. Brezilya Yüksek Seçim Mahkemesi, solcu lider Lula da Silva’nın başkanlık seçimleri için aday olamayacağını açıklamıştı. Bu nedenle Brezilya İşçi Partisi Kurulu, seçimlerde aday olmak için yasal mücadele veren eski lider Lula da Silva’nın yerine, Sao Paulo şehrinin eski Belediye Başkanı Fernando Haddad’ı aday göstermiş, ancak Haddad aşırı sağcı Jair Bolsonaro karşısında seçimi kaybetmişti.

Silva'nın 2022 adaylığı

Silva'nın başkanlık ettiği süre: 8 yıl

Lula da Silva’nın mahkûmiyet kararının bozulması, 2022 seçimlerine katılma olasılığını gündeme getirdiği için önemli. ‘Yoksulların babası’ lakaplı siyasetçinin Bolsonaro karşısında kazanabilecek en güçlü aday olduğu alelacele yapılan anketlerde görülüyor. France Info’nun Reuters’e dayanarak aktardığı bir ankete göre, Lula de Silva ikinci turda yüzde 38’e karşı 50 ile Bolsonaro’yu geride bırakıyor. Consultora Atlas’ın yayımladığı bir başka anket, Lula de Silva’nın Bolsonaro’yu yüzde 38,8’e karşılık 44,9 oyla alt edeceğini ortaya koyuyor. Bolsonaro’ya karşı Ciro Gomes gibi başka muhalif adayların da kazanma şansı var ama en güçlü aday Lula de Silva.

El País gazetesine verdiği mülakatta, “Siyaset benim DNA’m, yapmayı ancak öldüğümde bırakırım” diyen 75 yaşındaki siyasetçinin 2022’de aday olması, öncelikle Brasilia Federal Mahkemesi’nin seçimlerden önce lehinde karar vermesine veya kararını sürüncemede bırakmasına bağlı. Ama aday olması halinde yeniden seçilmesi mümkün ki bu da Brezilya darbesinin sonlanması anlamına gelecek. Unutmayalım ki dünya ekonomisindeki yeri altıncılıktan onunculuğa düşen Brezilya’da sokak hareketleri, parlamento ve yargı darbeleriyle hedeflenen; Lula de Silva’nın, manevi kızı Dilma Rousseff’in, kısacası kurucusu olduğu PT’nin iktidardan uzaklaştırılmasıydı. O bakımdan zafer çığlıkları atmaktan çok bundan sonra neler olacağını bekleyip görmekte yarar var.