Kuveyt ve hayat

HABER MASASI
Abone Ol

Kuveyt, birçok ülke arasında benim için özel bir yeri olan bir ülkedir. 16 yaşında babamın işi dolayısıyla gittiğim Kuveyt, beni bir anda öyle bir kültür şokuna soktu ki belki de bugünkü işimi yapmamda ve bugünkü «Ferhan» olmamda en etkili faktörlerden birini oluşturdu.

Ferhan Alesi.

Ben Kuveyt Amerikan High School (ASK) mezunuyum. Genç yaşımda inanılmaz bir deneyim kazanmamın sebeplerinden bir tanesi dünyanın her yanından gelmiş ve Kuveyt’te yaşayan 50+ kültürden arkadaş ve öğretmen kitlesi ile buluşmam oldu. Japonya’dan Kanada’ya, Hindistan’dan, Fiji Adaları’na kadar her farklı milliyetten kişi ile karşılaşabileceğiniz bir yer Kuveyt. Zaten Kuveytli sayısı da oldukça düşüktür. Nüfusun yüzde 70 kadarını çalışmak için ülkede bulunan yabancılar oluşturur.

Kuveyt 80’li yıllarda şimdikinden çok daha farklıydı tabii ki, ama hiç değişmeyen gerçeği 1946’dan beri hep çok zengin bir ülke olması. 19. yüzyılda Osmanlı imparatorluğu yönetimi altına giren Kuveyt, 1899 yılında Britanya İmparatorluğu ile yaptığı anlaşmayla Britanyalıların denetimi altına girdi. Kuveyt’te 1930’ların sonlarına doğru zengin petrol yatakları keşfedilmeye başlandı. 1961’de Birleşik Krallık’tan ayrılarak bağımsızlığını kazandı. Kuveyt’te petrol rezervlerinin bulunmasında önce halk inci avcılığının ve balık ticaretinden para kazanırdı.

Kuveyt’in en önemli ve bilinen yeri yan yana olan 2 kuledir. 1970 senesinde su kulesi olarak yapılan kulelere bugün çıkarak yaklaşık 125 metreden tüm şehri 360 derece görmeniz mümkündür.

Gelelim bu ülke ile ilgili bazı enteresan gerçeklere: Kuveyt’te arabanız yoksa, size hayat yoktur. Dünyanın en pahalı ve daha önce hiç görmediğiniz Kuveyt için özel üretilen arabaların olduğu bir ülkede otobüsü en düşük seviyede çalışan genel olarak Filipinli, Hintli, Pakistanlı işçiler kullanır. Havasız ve oldukça kötü koşullardaki otobüse binmek gerçekten hiç hoş değildir.

Kuveyt’te yaz ayını geçirmek neredeyse mümkün değildir. Şöyleki biz Ağustos ayında deney yapmak amacı ile arabanın üzerine yumurta kırmıştık ve bir iki dakidada piştiğini gördük. 50 derecelere ulaşan hava sıcaklığında nefes bile alamazsınız. Bu sebepten Kuveyt’te heryer ve her şey klimalıdır. Bütün alış-veriş merkezleri, arabalar, ofisler, evler heryerde eskiden beri hep klima vardır. Özellikle yaz aylarında son hız çalışan bu klimalar, o kadar fazla çalışırki bazen içeride çok uzun zaman kalırsanız üşürsünüz ve dışarıya ısınmak için çıkarsınız. Bu sebepten bahar ya da yaz aylarında eğer Kuveyt’e gidecekseniz yanınızda mutlaka ofis veya otellerde giymek için kalın bir hırka götürmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Kuveyt, dünyadaki en küçük kıta ülkeleri arasındadır. Engebesiz bir yapı gösteren ülke topraklarının çoğunu Arap çölü kaplamaktadır. Bu yüzden özellikle haziran ve temmuz aylarında kum fırtınalarına denk gelebilirsiniz. Kum fırtınası olduğunda göz gözü görmez ve dışarı çıkmak mümkün değildir.

Kuveyt’te ilk öğrendiğim sözlerden bir tanesi “Bukra inşallah” idi. Özellikle devlet dairesi ile ilgili işler oldukça uzun zaman alabilir ve gittiğinizde herhangi bir şey ile meşgul olmadığını görseniz de oradaki memur size ertesi gün gelmenizi salık vererek “Bukra inşallah” der. Arapça “Bukra inşallah” deyimi, Türkçe'de “Yarın inşallah” manasına geliyor.

Sabır en çok ihtiyacınız olan şeydir Kuveyt’te, çünkü yavaşlık çok karşılaşılan bir durumdur. Ne kadar çok beklerseniz bekleyin, kibar ve sakin görünmeye çalışın ve kimseye çok ısrarcı davranmayın derim. Kuveytliler az bir nüfusa sahip oldukları için genel olarak iş yapan aileler/kişiler birbirlerini tanırlar. Al-Sabah ailesi ülkeyi yöneten ailedir, birkaç elit Kuveytli aile de herkes tarafından bilinir. Hemen hemen tüm Kuveytliler İngiltere veya Amerika’da yüksek eğitim görmüşlerdir.

Eğer yabancı olarak ticaret yapmak istiyorsanız mutlaka sizi tavsiye eden ve/veya destekleyen ve bu önemli ailelerden biri ile yakın olan bir Kuveytliye ihtiyacınız olacaktır. “Wasta” dediğimiz şey network ya da bağlantı olması anlamına gelir ve aşırı önemlidir.

Hiyerarşinin oldukça önemli olduğu ülkede özellikle yönetici aile ve elit ailelere protokol ve saygı yolu ile hiyerarşinin varlığı hissettirilir. Özellikle ilk tanıştığınız kişilere formal davranmanızı tavsiye ederim. Cuma ve Cumartesi günleri resmi tatildir.

Kartvisitiniz iyi kaliteli olmalıdır ve tam statünüz ne ise yazmalıdır. Ayrıca bir tarafı ingilizce diğer tarafı Arapça yazılmış olmasını tavsiye ederim.

Net kuralları olan, halkın genel olarak AVM’lerde sosyal hayatını geçirdiği, bu dünyanın en zengin ülkesinden biri olan Kuveyt’te güzel bir tecrübe edinmeniz umuduyla.