İhracatın altın madeni e-ticaret
Türkiye’nin 2021 yılı ihracatı emin adımlarla rekora koşarken, farklı sektörler küresel pazarlardaki hedeflerini de revize ediyor.
Dijitalleşen dünyada artık hemen her sektörün önceliği, bünyesindeki firmaların dijitalleşme sürecinin dışında kalmaması. Küresel pazarlarda yer almanın olmazsa olması ise e –ticareti geliştirmekten geçiyor. Bu amaca yönelik hedeflerini güncellediklerini belirten İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Dr. S. Armağan Vurdu, ilk 9 ayda gerçekleştirdikleri 61,5 milyar dolarlık ihracatla mal ihracatının yüzde 38,2’sini temsil ettiklerini, Eylül ayı itibariyle ise paylarının yüzde 41’e yükseldiğinin altını çizdi. Vurdu, dünyada e-ihracatın gelişim hızının yakalanabilmesi için uluslararası kargo şirketi ve uluslararası lojistik merkezinin kurulması gerektiğini belirtiyor.
2023 ihracat hedefi için e-ihracatın önemi nedir?
E-ihracatın önümüzdeki dönemde toplam ihracatımız içindeki payının giderek artacağını ve bu hedeflere ulaşılmasında anahtar bir rol oynayacağını öngörüyoruz. Büyük bir hızla ilerleyen dijital dönüşüm süreci günümüzde e-ihracatı daha da önemli hale getirdi.
Toplam ihracatımızda e-ihracatın aldığı payın artırılabilmesi için lojistik kapasitemizin geliştirilmesi, gümrük işlemlerinin sınır ötesi e-ticaret ihtiyaçları çerçevesinde geliştirilmesi, e-ticarette ürün güvenliği ve denetiminin etkinleştirilmesi gibi konular ön plana çıkıyor.
“Lojistik maliyeti ürün fiyatının 4-5 katına çıktı”
E-ihracatın büyümesindeki engeller nedir? Birlik olarak çözüm öneriniz nedir?
Ağırlıklı olarak KOBİ’ler üzerinden yürüyen ve yeni ihracat kanalı olarak öne çıkan e-ihracatın önündeki en büyük engel, ürün fiyatının 4-5 katına ulaşan lojistik maliyetleri. E-ihracatın gelişmesi için ayrıca e-ticaret ya da e-ihracat yapan firmaların kümelenmesi gerekiyor. Bugün birçok sektör birliği bu kümelenmeler için girişimlerde bulunuyor. Yine kamu, özel sektör ve STK’ların desteğiyle uluslararası kargo şirketinin kurulması e-ihracatın gelişiminde önemli bir adım olacaktır. Böylece maliyetlerde ve teslimat sürelerinde ülke olarak avantaj elde edebiliriz. Bu da e-ihracattaki pazar payımızın güçlenmesine yardımcı olacak. Son olarak yurt dışında kurulacak olan lojistik merkezileri elimize en büyük ihracat kozunu verecek. Tüm adımların kademeli bir şekilde atılmasıyla e-ihracatta istediğimiz seviyeye kolay ve emin adımlarla ulaşabiliriz.
E-İhracatın desteklenmesi için başka hangi adımlara ihtiyaç var?
E-ihracatta hız ve maliyet çok önemli. Firmalarımıza sağlanan e-ihracat devlet destekleri şirketlerin büyüme sürecinde özellikle faydalı olurken, e-ihracat teşviklerinin KOBİ’ler için kolaylaştırılması firmaların bu alandaki gelişimine büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Ticaret Bakanlığımızın genel ihracatın dışında e-ihracata daha özel teşvikler için çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda, marka tescil ve koruma desteği, yurt dışı pazar araştırma ve gezi, rapor desteği, belge alım desteği, yurt dışı fuar, kira, teknoloji satın alma gibi tüm desteklerin zaman içinde artırılması, e-ihracatımızın hedeflenen seviyeye ulaşmasına en önemli katkıyı sağlayacak etkenler olacaktır. Diğer yandan Dünya Ticaret Örgütü’nde de e-ticaret bir reform konusu olarak masada duruyor. DTÖ kapsamında GATT, GATS ve TRIPS anlaşmalarında e-ticaret ile ilgili hükümler bulunsa da bunlar genel olarak mal ve hizmetler ticaretini ayırdığı için e-ticaretle ilgili birçok düzenleyici hususa yanıt veremiyor. Söz konusu kuralların veri akışı gibi yeni sorunları yeterince çözemediği yönünde eleştiriler mevcut. DTÖ’de e-ticaret ilk 1998’de 2. Bakanlar Konferansında “Declaration on Global Electronic Commerce” ile gündeme gelmişti. Küresel e-ticaret bağlamında ticaretle ilgili tüm konular üzerine bir çalışma programı oluşturulması için çağrıda bulunulmuş ve üye devletlerin elektronik iletim için gümrük vergisi uygulamama pratiğine devam edeceği belirtilmişti. O zamandan bu yana çeşitli müzakereler yürütülüyor.
“E-ticarette Türkiye'nin potansiyeli yüksek ”
E-ihracatın ihracatçılar için avantajları nedir? Özellikle de KOBİ’ler açısından nasıl bir avantaj sağlıyor?
İlgili ürün ve hizmetlerin üretim, dağıtım, pazarlama, satış ve nakliye süreçlerinin elektronik işlemler aracılığıyla gerçekleştirilmesi olarak tanımlayabileceğimiz e-ticaret alanında ülkemizin önemli bir potansiyeli bulunuyor. Türkiye özellikle son 5 yılda e-ticaret alanında çok güçlü bir büyüme sergiledi. Geleneksel ticaretin önünde coğrafi konum, tedarik kapasitesi, sınırlı talep gibi kısıtlayıcı etkenler bulunmakta iken, e-ticaret yapısı gereği bu kısıtlayıcı etkenleri ortadan kaldırılabilmekte.
Bu açıdan bakıldığında ticari mal ve hizmet ihracatımızın artırılması ve özellikle uzak pazarlara erişim konusunda e-ticaretin sağladığı büyük avantajlar ortada.
Teknolojiye yoğun ilgi duyan genç ve dinamik nüfusu ile birlikte, ülkemizin önümüzdeki süreçte dijital araçları en iyi şekilde kullanarak katma değeri yüksek ve yenilikçi ürün ihracatında belirgin bir artış sağlayacağına inanıyorum.
E-ihracat yapmaya başlamak isteyen firmalarımızın bu alandaki birçok rakip arasında fark yaratabilmesi ve görünür olabilmesi için internet üzerinden tanıtım ve satış yapabilecekleri ortamları en iyi şekilde değerlendirmeleri son derece önemli. Mikro girişimcilerimiz ve KOBİ’lerimizin e-ihracata yönelik sağlanan devlet teşviklerinden azami ölçüde faydalanmaları da diğer önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Yakın zamanda 5G, blokzincir, finansal teknolojiler, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik, “drone”, yapay zeka, nesnelerin interneti, robotlar, üç boyutlu yazıcılar ve benzeri teknolojilerin de e-ticarete daha fazla entegre olması ile bu alanda dikkat çekici gelişmeler yaşanacağını tahmin ediyorum.