Hindistan tartışmalı tarım yasasını yürürlükten kaldırıyor
19 Kasım’da, önümüzdeki yılın başında beş eyalette yapılması planlanan hayati önemdeki meclis seçimlerinin öncesinde, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, tartışmalı üç tarım yasasının feshedileceğini duyurdu.
Sih cemaatinin önemli bir bayramı olan Guru Nanak Jayanti ile aynı zamana denk gelen bu dönemde, Modi, yasaları yürürlükten kaldırmaya yönelik meclis sürecinin 29 Kasım’da başlayacak olan meclisin kış döneminde ele alınacağını ilan ederek, köylülere eylemlerine son verme ve evlerine dönme çağrısında bulundu.
Hükümetin yasayı iyi niyetlerle çıkarmış olduğunu söyleyen Modi, tarım yasalarının başta küçük çiftçiler olmak üzere tüm çiftçilerin refahını hedeflediğini, ancak hükümetin çiftçilerin bir bölümünü ikna edemediğini belirtti.
Çoğunluğu Pencap, Haryana ve Batı Uttar Pradeş eyaletlerinden gelen çiftçiler, Kasım 2020’den bu yana Delhi’nin pek çok sınırında kamp kurarak, üç tarım yasasının tamamen feshedilmesini ve mahsulleri için asgari destek fiyatı konusunda yasal garanti talep ediyor.
Asgari destek fiyatı, hükümetin çiftçiden belirli büyük mahsulleri tedarik ettiği minimum fiyattır. Çiftçi grupları, üç yasanın hükümet tarafından belirli ürünlerde garanti edilen asgari destek fiyatını ortadan kaldırarak kendilerini büyük şirketlerin insafına bırakacağını düşünüyor.
Söz konusu tarım yasalarının yürürlükten kaldırılmasının yanı sıra, tüccarların genellikle asgari destek fiyatının çok altında fiyatlar sunduğunu söyleyen çiftçiler, aynı zamanda garantili asgari destek fiyatları talep ediyorlar. Hükümet mahsulleri sabit asgari destek fiyatından satın alırken, tüccarlar aynı fiyattan satın almak zorunda olmadığından, çiftçiler özel oyuncular da dahil olmak üzere herkesin asgari destek fiyatının altında mahsul alımını yasaklayan bir yasa istiyor. Çiftçiler, şu anda mahsullerinin küçük bir yüzdesinin hükümet tarafından asgari destek fiyatından satın alındığını ve çoğu küçük çiftçi olmak üzere çiftçilerin büyük bir kısmının bunları özel oyunculara asgari destek fiyatının altında sattığını söylüyor.
40’tan fazla Hintli çiftçi sendikasını tek çatıda toplayan Samyukta Kisan Morcha (SKM) bayrağı altında yasaları protesto eden çiftçi grupları temkinli bir yaklaşım sergileyerek, yasaların feshi konusunda anayasal sürecin tamamlanmasını bekleyip göreceklerini söylediler. Morcha, eylemler sırasında ölen çiftçilerden hükümeti sorumlu tutarken, Uttar Pradeş’in Lakhimpur Kheri semtindeki ölümlere de değindi.
Tarım yasalarına karşı bir yıldır süren protestolarda 700’den fazla çiftçi farklı noktalarda öldü. Ayrıca, 3 Ekim’de Uttar Pradeş’in Lakhimpur Kheri semtinde tarım yasalarını protesto eden bir grup çiftçi, eyaletin Başbakan Yardımcısı Keshav Prasad Maurya’nın ziyaretine karşı bir gösteri düzenlediği sırada, dört çiftçi bir SUV otomobil tarafından ezildi. Aynı gün devam eden şiddet olaylarında dört kişi daha hayatını kaybetti. Olaya karışan aracı İçişleri Bakanı Ajay Mishra’nın oğlu Ashish Mishra’nın kullandığı iddia edildi. Ancak olaydan sonra tutuklanan Ashish Mishra, suçlamayı reddetti.
Gerginlik yakında biteceğe benzemiyor Çiftçi liderleri, gerginliğin hemen sona ermeyeceğini söyledi. Çiftçi eylemlerinin önde gelen liderlerinden Bharat Kisan Sendikası’ndan Rakesh Tikait, “Eylemlerimiz yakın zamanda bitmeyecek. Hükümetten asgari destek fiyatı ve diğer konuları çiftçilerle görüşmesini istiyoruz” dedi.
Yeni tarım yasalarına karşı çıkan bazı muhalefet partileri bunu çiftçiler için bir zafer olarak nitelendirirken, bazıları da kararın protestoların ivme kazandığı Pencap ve Uttar Pradeş’in de aralarında bulunduğu beş eyalette yapılacak seçimleri kaybetme korkusundan kaynaklandığını söyledi.
Delhi Başbakanı ve Aam Aadmi Partisi (AAP) lideri Arvind Kejriwal, hükümet yasaları daha önce feshetmiş olsaydı yüzlerce çiftçinin hayatının kurtarılabileceğini ifade ederek, gelecek nesillerin bu ülkenin çiftçilerinin geçim kaynaklarını korumak için canlarını nasıl tehlikeye attıklarını hatırlayacağını belirtti.
Ana muhalefetteki Kongre Partisi liderlerinden Rahul Gandhi ise, çiftçilerin adaletsizliğe karşı zafer kazandığını ve kibirli hükümeti barışçıl protestolar yoluyla boyun eğmeye zorladığını söyledi.