Güçlü kadınlar mutlu yarınlar
Hayatını, kadınlara, çocuklara ve dezavantajlı gruplara adayan Berrin Yetkin Var, 2012 yılında tek başına çıktığı yolda bugün 160 kız kardeşiyle beraber yürüyor. Kırsalda yaşayan kadınların kendi farkındalıklarını anlamalarını amaçlayan birçok projeye hayat veren var, S.S Gönen Merkez Tuzakçı Hasanbey Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin de başkanlığını üstleniyor.
Hacettepe Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Ankara’da gecekondu mahallerindeki kadınların hayatlarını idame edebilecekleri sosyal sorumluluk projelerinde yer aldığını söyleyen Var, bir şeyleri gerçekleştirmenin ancak kişinin farkındalığı ile alakalı olduğuna değiniyor. Bu farkındalığı oluşturmak ve artırmak için Ankara’dan Balıkesir’e göç ederek projeler hayata geçiren Var, “Şehirde bu projeleri yapmak ve yapacak olan insanlara ulaşmak çok kolay. Bu deneyimleri kırsalda yaşayan kadınlara ulaştırabilmek ve onların önceliklerini belirleyebilmek için kırsalda yaşıyor olmanın dezavantajını bir parçada olsa avantaja dönüştürmeye karar verdim” diyor. Var, yola çıkış hikayesini şu sözlerle anlatıyor; “Güçlü kadınlar, mutlu yarınlar diyerek yola koyuldum. Gönen’in köylerindeki kahvelerde ve evlerde günlerce kadınlarla bir araya gelerek kuracağımız kooperatifte neler yapabileceklerini anlatmaya çalıştım. Bazen yol arkadaşımı ikna etmeye, bazen de yol arkadaşlarımızın eşleri ve büyüklerini ikna etmeye çalıştım. Ve sonunda S.S Gönen Merkez Tuzakçı Hasanbey Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni yedi yol arkadaşımız ile kurduk.”
Sürdürülebilir projeler için yola çıkan yedi kadın, 2013 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ve Avrupa Birliği’nin hibe programından faydalanarak hedeflerindeki küçükbaş koyun işletmesini açıyor. Bu proje ile en büyük hedeflerinden birine ulaştıklarını söyleyen girişimci kadınlar, hiç durmadan Balıkesir Tarım İl Müdürlüğü ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte tıbbi aromatik bitkilerin yetiştirilmesi, üretilmesi ve pazarlanması ile ilgili ‘Tarlalarda Şenlik Var’ projesini hayata geçiriyor. Sonrasında hem bölgede hem de ülkede önder kadın çiftçiler yetiştirme maksadıyla Önder Kadın Çiftçi projesini de işleyen kadın girişimciler, bu proje ile FAO Dünya Gıda Örgütü ile dünyada bir kooperatifle ilk defa geçekleşen canlı hayvan dağıtımı sözleşmesini imzalıyor.
Önder Kadın Çiftçi projesi ile kooperatif bünyesinde 25 küçükbaş koyun işletmesi kuran Var, her bir aile işletmesine 14 koyun ve bir koç hibe ediyor ve koyunculuk faaliyetlerini yaygınlaştırarak sera gazı emisyonunun azaltılmasına katkı sağlıyor. Bugün 14 koyunla yola çıkan her bir işletmede minimum 35 koyun bulunuyor ve toplam koyun sayısı 300’den 800’e ulaşıyor. Aynı zamanda Balıkesir Büyük Şehir Belediyesi ile birlikte, Önder Kadın Çiftçilerle ‘Tarlalarda Sıfır Atık ‘ projesini başlatan Var, proje kapsamında zirai ve tarımsal atıkları 500 kg’a ulaşan her kişiye bir kuzu hediye ederek tarımsal atıkların toplanmasını da teşvik ettiklerini aktarıyor.
Kaz Dağlarında kadın kaz çobanları
Pandemi sürecinde tarım ve hayvancılığın durmadığını ve bu durumda kendilerine yeni üretim şekilleri ve alanları oluşturduklarını söyleyen Var, “Bölgemizin zengin su kaynaklarına sahip olmasını, geniş meralarını, meyve bahçelerini, hasadı kaldırılmış tarlalarını ve kullanılmayan tarım arazilerini değerlendirmek amacı ile ‘Kaz Dağlarında Kadın Kaz Çobanları’ projemizi oluşturmaya başladık. Çevre dostu üretimi ve tüketimi olan yeşil ekonomi ile faaliyet oluşturan ‘Kaz Evi’ projesini oluşturduk. Hem çevre dostu olalım hem gelir elde edelim hem de ülkemiz kazansın istedik. Çevreye duyarlı, kendi enerjisini üreten, sıfır atık mantığı ile kendi kendine yeten, kirli suları gri suya dönüştürerek kazların göletini besleyen bir proje oluşturduk. Son olarak da bölgemizde yaygın olarak yapılmaya devam eden koyunculuk faaliyetinden elde edilen koyun yünlerinin ekonomiye kazandırılması projesine başladık. ‘Gün Kurusu Yün’ projemizde organik atık haline gelmiş yünlerle güneş enerjisi kullanarak sağlıklı ürünler üretmek ve bu üretim aşamasında da sıfır atık mantığı ile doğayı kirletmeden karbon ayak izimizi mümkün olduğu kadar küçültmek istedik” dedi.