Gelirinin tamamı iyiliğe gidiyor
İhracat yapılan ülke sayısını iki katına çıkarmayı hedefleyen Kızılay içecek, Erzincan fabrikasında yeni açtığı hatla üretim kapasitesini saatte 60 bin şişelemeye çıkardı. 14 Haziran’da 154 yaşına giren Kızılay’ın dünyadaki sosyal etkisi en yüksek yatırımcı olmasını hedeflediklerini belirten Kınık, “geçen sene 30 milyonu aşkın insana el uzattık. Kızılay’ın en büyük gelir kaynaklarından birisi bağışların yanında bu kuruluşlarımız” dedi.
Kızılay Yatırım, Kızılay İçecek bünyesinde Afyonkarahisar ve Erzincan’daki fabrikalarında ürettiği Kızılay Maden Suyu’nu dünya markasına dönüştürme yolunda ilerliyor. Turquality süreçlerini tamamlama aşamasına gelen Kızılay İçecek, ihracat yapılan ülke sayısını en az iki katına çıkarmayı hedefliyor. Geçen yıl Afyonkarahisar’daki fabrikada Prof. Dr. Besim Ömer Akalın Ar-Ge Merkezi’ni açan Kızılay İçecek bu yıl da Erzurum’daki üretim kapasitesini artıran hatları devreye aldı.
Kızılay’ın 11 Haziran’da 154 yaşına girdiğini ve bir buçuk asırdır, insanlığın yanında olmak için çalışan bir ulusal cemiyet olduğunu hatırlatan Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, “Geçen sene 30 milyon aşkın insana elimizi uzatabildik. Hem ülkemizde hem dünyada bizden yardım bekleyen kim varsa, gücümüz nispetinde onlara yardım yapmaya gayret ettik. Başta onursal başkanımız sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere biz, büyük bir aile olarak çalışıyoruz. Kızılay’ımızın bağışları ve uluslararası fonları yanında en önemli gelir kaynaklarından bir tanesi de bugün açmakta olduğumuz bu yeni hatla faaliyetlerine devam eden kuruluşlarımız “dedi.
Hedef: Dünyadaki sosyal etkisi en yüksek yatırımcı olmak
Kızılay’an dokuz şirketinin de ‘iyilik için’ çalıştığının altını çizen Dr. Kerem Kınık, “Kızılay Yatırım’ın bir başka iddiası daha var, o da dünyadaki en etkili yatırımcı olmak, sosyal etkisi en yüksek yatırımcı olmak” diye konuştu. Dr. Kınık’ın vurguladığı konular özetle şöyle:
-Kızılay Maden Suyu bir kere sağlıklı bir ürün. İnsanların sağlığına değer katıyoruz. Bu ürün, üretilirken istihdam oluşturuyor. Bugün belki Afyonkarahisar ve Erzincan’daki fabrikalarımızda 317 kişi çalışıyor ancak bu fabrikalara her yıl yaklaşık 20 bin TIR da giriş çıkış yapıyor. Erzincan’ımızın lojistik sektörüne, ticaretine çok ciddi katkısı var. Bu ürünü satan, dağıtan, raflarda kontrol eden binlerce insana istihdam ve alın teriyle ekmek sağlıyoruz.
-Bugün Afyonkarahisar’la beraber 160 bin olan toplam saat kapasitemizi, 50 artı 60 bin saat şişeyle yaklaşık 270 bin saat şişeye çıkarıyoruz. Çok yakın bir zamanda buna bir 60 bin saat şişelik bir hat daha ekleyeceğiz. Mevcut arazi bize yetmeyecek. Erzincan’ın ‘ekşi suyunu’ da dünyayla buluşturacağız, o da yumuşak içimi hem de dengeli mineralleriyle sofralarımızda yerini alması gereken bir su. Çok yakın bir zamanda Kızılay’ımızın doğal kaynak suyu da marketlerde yerini alacak.
-Dünyanın en yüksek magnezyumlu suyu aslında bir mucize, bunu dünyaya anlatmaya gayret ediyoruz. Gökten yağan su toprağın altında 300 yıl bir serüvenle bu hale geliyor. Bu su litresinde 317 miligramla dünyanın en kaliteli sağlık ve spor içeceği. Bu mucize bizim akıl ve ruh sağlığımıza, kalp sağlığımıza iyi gelen bir su. İlaç olarak alsanız biyoyararlılığı bu kadar değil. Şu bebeklere dahi içirilmesi gereken bir su. Topraktan yaratıldık, topraktakine ihtiyaç duyuyoruz.